Gönlünden kim geçiyorsa oyunu ona ver!..

Bu cümleyi her seçim döneminde duyarız.
Bu sayede belki ülkeye en yararlı olacak partilere veya liderlere oy vermez ve klasik, emrolunduğumuz partilere oy verir geçeriz.
Biri iktidara, nimetlerine; diğeri muhalefete ve nimetlerine alışkın olurlar ve düzen sıralı sistem LPG gibi, tren vagonları gibi sürer gider, bizler de ÖTB gibi izler dururuz.
Ver kardeşim ver.
Gönlündeki lidere ver oyunu.
Ülkeyi halkının lehine değiştirecek adamlara ver oyunu.
Bugün üç olur, yarın beş. Giderek çoğalır.
Ver oyunu kardeşim ver.
İstanbul'u, boğazı katletmiş yalıları yıkacak, oyunu, hileyi, düzeni bozacak, kafalarına geçirecek adama ver oyunu.
Birşey olmaz.
Hep dediklerini tuttun, bugüne kadar ne oldu ki?
Bu zorlama, iki partili arasında sınırlama demokrasi litaratüründe var mı?

Selahattin Çelik