Amerikan dergisinden Türkiye–İsrail gerilimi için çarpıcı analiz
ABD merkezli muhafazakâr yayın organı American Thinker, Türkiye ile İsrail arasındaki son dönemde artan gerginliği ele alan kapsamlı bir analiz yayımladı. Dergi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politikalarının iki ülke arasındaki tansiyonu yukarıda tuttuğunu, bu nedenle “çatışma ihtimalinin tamamen ortadan kalkmadığını” öne sürdü.
200 BİN KİŞİLİK ORDU İDDİASI
Analizde en çok öne çıkan başlıklardan biri, Türkiye’nin Suriye’de kurulması planlanan geçiş yönetimine yaklaşık 200 bin kişiden oluşacak bir askeri güçle destek verme hedefinde olduğu iddiası oldu. Dergi, bu planın bölgede güç dengelerini doğrudan etkileyeceğini savundu.
SURİYE YENİ GERİLİM HATTI
American Thinker’a göre Ankara–Tel Aviv hattının en kritik dosyası Suriye. Türkiye’nin geçiş yönetimini desteklediği, İsrail’in ise ülkenin güneybatısında yaşayan Dürzi topluluklarıyla yakın temas kurduğu aktarılırken, iki ülkenin Suriye’de zaten dolaylı bir nüfuz savaşına giriştiği iddia edildi.
TSK’nın Suriye’de yeni askeri üsler kurmasının “bir sonraki adım” olabileceği öne sürüldü. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, Türk destekli Ahmed Şara yönetimi ile İsrail’e yakın Dürzi gruplar arasında sıcak temasın kaçınılmaz olabileceği ifade edildi.
GAZZE DOSYASI: EN KRİTİK FAY HATTI
Analizde, İsrail yönetiminin Türkiye’nin Gazze’de kurulacak olası bir uluslararası güvenlik gücüne dahil olmasına kesin şekilde karşı çıktığı da iddia edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hamas ile olan siyasi yakınlığının, örgütün silahsızlandırılması önünde engel oluşturduğu belirtildi. Dergi, “Erdoğan tüm Filistinli grupları İsrail’e karşı seferber etmek istiyor” değerlendirmesine yer verdi.
TÜRKİYE’NİN YÜKSELEN ASKERİ VE POLİTİK ETKİSİ
Yazıda, Türkiye’nin Afrika’dan Kafkasya’ya, Doğu Akdeniz’den Orta Doğu’ya kadar artan etkinliğine dikkat çekilerek; Libya, Somali ve Azerbaycan dosyaları örnek gösterildi.
Azerbaycan’ın Karabağ’daki askeri başarısının Türkiye’nin bölgesel prestijini güçlendirdiği vurgulandı.
“TÜRKİYE, İSRAİL İÇİN İRAN’DAN DAHA BÜYÜK BİR TEHDİT”
Analizin en dikkat çekici ifadelerinden biri, İsrail açısından asıl tehdidin artık İran değil, Erdoğan yönetimindeki Türkiye olduğu iddiasıydı.
Raporda, Türkiye’nin NATO üyesi olması, yaptırıma maruz kalmaması, güçlü bir konvansiyonel orduya sahip olması ve özellikle gelişmiş İHA/SİHA teknolojisinin İsrail için önemli bir denge değiştirici olduğu belirtildi.
F-35 SENARYOSU
Son bölümde ise Türkiye’nin F-35 programına geri dönme talebine değinildi. Trump yönetiminin bu talebi değerlendirdiği iddia edilirken, olası bir satışın “bölgede dengeleri dramatik biçimde değiştireceği ve İsrail’i zayıf konuma düşürebileceği” ileri sürüldü.