Cevdet Yılmaz'ın 'İtalya'yı geçtik' sözleri sosyal medyayı ayağa kaldırdı: Tepkiler çığ gibi büyüyor!
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “Alım gücünde İtalya’yı geçtik” açıklaması, toplumun geniş kesimlerinde sert tepkiye yol açtı. Zor şartlarda yaşam mücadelesi veren yurttaşlar, sosyal medyada adeta isyan bayrağını çekti. Twitter, Instagram ve TikTok’ta yapılan paylaşımlar kısa sürede binlerce kişi tarafından desteklenirken, "#AklımızlaAlayEtmeyin" etiketi gündemin zirvesine yerleşti.
Vatandaşların ortak tepkisi: “Biz hangi İtalya’dan bahsediyoruz?”
İşte sosyal medyada yankı bulan bazı yorumlar:
“Bu ne dedi, ne dedi? Geçmişiz İtalya’yı... Ekmeği dilimle alan halktan mı söz ediyor?”
“Kira mı ödeyelim, doğalgaz mı? Markete adım atmıyoruz artık, katalogdan bakıyoruz. Hayal dünyasında yaşıyorlar.”
“Kendi alım gücünüzü anlatıyorsanız doğru olabilir, ama bir zahmet çıkıp halkın arasında bir dolaşın.”
“İnsanlar sebze meyve çöpünden toplarken bu laf edilir mi ya? Resmen aklımızla alay ediyorlar.”
“2026 bütçesinde 2,7 trilyon açık, 2 trilyona yakın faiz ödemesi var. Hangi alım gücünden söz ediyoruz?”
Ekonomik göstergelerle günlük hayat arasındaki uçurum derinleşirken, vatandaşlar iktidar kanadından gelen bu tür açıklamaların yaşanılan gerçekleri yansıtmadığını söylüyor.
Sosyal medya kullanıcıları ayrıca yaklaşan 2026 bütçesine dair beklentilerini de dile getirdi. Trafik cezalarından vergi kalemlerine, harçlardan temel tüketim ürünlerine kadar her şeyde yeni zamların kapıda olduğu konuşuluyor. "Vergi yılı" olarak tanımlanan 2026’nın, halkın sırtına binecek yeni bir ekonomik yükle geçeceği belirtiliyor.
Ekonomistler de vatandaşla aynı görüşte: İtalya iddiası gerçeği yansıtmıyor. Avrupa İstatistik Ofisi ve IMF verileri, Türkiye'nin kişi başı gelir ve yaşam standardında İtalya'nın oldukça gerisinde olduğunu ortaya koyuyor.
Tepkiler sadece bireysel değil. Sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve bazı muhalefet temsilcileri de açıklamanın "halkın yaşam koşullarına hakaret" niteliği taşıdığını belirtiyor.
Gıda enflasyonu zirvede, asgari ücret en dipte. Bir kilo peynirin fiyatı, bir emeklinin aylık maaşının %10’una eşit hale gelmişken yapılan bu açıklama, halkın içinde bulunduğu durumu göz ardı etmek olarak değerlendiriliyor.
Vatandaş açık konuşuyor:
“Markete torba değil, cesaretle giriyoruz. Elektrik faturasını ödemek için kredi çekiyoruz. İtalya’yı değil, kendi mahallemizi bile geçemedik.”