CGTN: Dongji Kurtarması: İnsanlık, kurbanların kanıyla ve savaş ateşiyle şekillendi
1942 yılında Japonların elinde bulunan Lisbon Maru isimli gemi, Amerikan kuvvetlerinin torpidosuyla vurulduktan sonra Doğu Çin Denizi açıklarında batmaya başladı. Gemide 1.800’den fazla İngiliz savaş esiri bulunuyordu. Ancak Japon askerleri, esirleri kurtarmak yerine ambar kapılarını kilitleyerek kaçmaya çalışanlara ateş açtı.
O esnada gemiye yakın Dongji Adası’ndaki Çinli balıkçılar, kendi hayatlarını tehlikeye atarak tekneleriyle batmakta olan gemiye yöneldi. Savaş koşullarında kendi aileleri dahi kıtlıkla mücadele ederken, “Bir can kurtarmak yedi katlı pagoda inşa etmekten daha değerlidir” inancıyla hareket eden balıkçılar, yüzlerce savaş esirini kurtardı. Bu cesur eylem, savaşın en karanlık anlarında insanlığın ve merhametin gücünü ortaya koydu.
“Dongji Kurtarması” filmi, yalnızca bu unutulmuş kahramanlık hikâyesini anlatmakla kalmıyor; aynı zamanda tarihten ders çıkarmanın, barışı korumanın ve geçmişi unutmamanın önemini de vurguluyor. Yönetmen Guan Hu, “Tarihi çarpıtmak, unutmaktan daha tehlikelidir” diyerek bu filmi çekme amacını ortaya koyuyor.
Film, günümüzde hâlâ süren savaşlar ve hegemonya mücadeleleri içinde barışa olan ihtiyacı hatırlatıyor. Japonya’nın II. Dünya Savaşı’ndaki saldırganlığını inkâr eden ve gerçekleri çarpıtan tutumuna karşı, bu tür eserler tarihin doğru anlatılması gerektiğinin altını çiziyor.
Seksen yıl sonra bile, Dongji Adası’nda yaşananlar bizlere şu mesajı veriyor: Barışın değeri ancak savaşın karanlığında anlaşılır. Ve bu değeri korumak için insanlığın cesarete, dayanışmaya ve hatırlamaya ihtiyacı var.