Asırlık Sırlar Açıldı: Rami’de Mevlânâ’nın Manevî Mirası Bir Araya Geldi

İstanbul Rami Kütüphanesi, bu yıl Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin vefatının 752’nci yılı dolayısıyla eşine az rastlanır bir kültürel buluşmaya ev sahipliği yapıyor. Mana ve Nakış: Müzehhep Mesneviler Sergisi, İslam medeniyetinin yazma eser geleneğindeki benzersiz sanat anlayışını gözler önüne seriyor.

Açılışa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sergiyi yalnızca bir kitap sergisi değil, “medeniyet hafızasının yeniden görünür hâle gelişi” olarak nitelendirdi. Sergide yer alan eserler Konya, İstanbul, Şiraz, Semerkand gibi tarih kokan merkezlerde hazırlanmış; her biri farklı bir çağın ruhunu taşıyor.

yüzyıldan 19. yüzyıla kadar uzanan tam 70 cilt Mesnevî, ilk kez aynı salonda, aynı ışığın altında buluştu. Kimi sayfalarında altın varak, kimi ciltlerinde Osmanlı’nın ince bezemeleri, kimi satırlarında İran hattatlarının sakin nefesi… Hepsi Mevlânâ’nın “mana yolculuğunu” asırlar ötesinden bugüne taşıyor.

Bakan Ersoy, sergi kataloğunun üç dilde hazırlandığını ve bu eserlerin gelecek kuşaklara aktarılması için kapsamlı bir restorasyon ve dijitalleştirme seferberliği yürütüldüğünü açıkladı.
Ayrıca, 10 Aralık’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek I. Uluslararası Yazma Eser Sempozyumunda, 29 ülkeden gelen 200 uzman; yazma eserlerin korunması, onarımı ve dijital arşivlenmesi konularında görüş alışverişinde bulunacak.

Türkiye Yazma Eserler Kurumu’nun bugün 760 bini aşkın yazma ve nadir matbu eserle dünyanın en büyük yazma koleksiyonlarından birine sahip olduğunu belirten Ersoy, Rami Kütüphanesi’nde bugüne dek 4 binden fazla eserin restore edildiğini vurguladı.

Sergi, hem Mevlânâ’nın manevi iklimini hem de İslam kitap sanatlarının yüzyıllara hükmeden estetik birikimini görsel bir şölenle ziyaretçilere sunuyor.