Doç. Dr. Melda Özdamar, kan bağışının pek çok kişiye hayat verdiği kadar, bağışçıya da çeşitli sağlık yararları sunduğunu belirtti. Özellikle travma, ameliyat, doğum ve kanser tedavisi gibi durumlarda tek çözümün bağışlanan kan olduğuna dikkat çeken Özdamar, “Hayat kurtarmak bir bağışla mümkün” dedi.

BAĞIŞÇILAR DİKKAT: DEMİR DENGESİ ÖNEMLİ

Adet dönemindeki kadınlar, yetersiz beslenenler ve vegan bireylerin kan bağışı konusunda daha dikkatli olması gerektiğini söyleyen Özdamar, “Bağış öncesi hemoglobin seviyesi ölçülür, düşükse bağışa izin verilmez” bilgisini paylaştı.

Bağış sonrası ise demir yönünden zengin besinlerin (kırmızı et, tavuk, ıspanak, mercimek) tüketilmesi; çay, kahve gibi içeceklerden kaçınılması öneriliyor.

KAN BAĞIŞI SÜRECİ GÜVENLİ VE HIZLI

Kan bağışı sürecinin tamamen kontrollü olduğunu belirten Özdamar, “450 ml kan alınıyor, işlem 5-10 dakika sürüyor. Tüm süreç toplamda 30-40 dakika içinde tamamlanıyor” dedi. Bağış sonrası ikram edilen sıvılar ve hafif gıdalar sayesinde baş dönmesi gibi yan etkilerin önüne geçiliyor.

KİMLER KAN BAĞIŞLAYABİLİR?

Bağış için 18-65 yaş arasında olmak, 50 kg üzeri olmak, bulaşıcı hastalık taşımamak gerekiyor. “Geçici nedenlerle bağış reddi olabilir ama kalıcı engeller de dikkate alınmalı” diyen Özdamar, bağış öncesi kısa bir sağlık taramasının yapıldığını hatırlattı.

KAN BAĞIŞININ 6 ÖNEMLİ YARARI

Doç. Dr. Özdamar, kan bağışının çok yönlü yararlarını şöyle sıraladı:

“Hayat kurtarır”: Acil durumlar ve tedaviler için tek kaynak gönüllü bağışçılar.

“Psikolojik rahatlama sağlar”: Yardım etmenin verdiği mutluluk ve aidiyet hissi.

“Toplumsal bağları güçlendirir”: Kampanyalar sayesinde toplumsal dayanışma artar.

“Kan yenilenir”: Düzenli bağış, kan üretim sistemini canlı tutar.

“Acil stok sağlar”: Deprem gibi afetlerde hazır stok kritik önemdedir.

“Nadir gruplar için çözüm”: Sürekli bağış, ulaşılması zor gruplara erişimi kolaylaştırır.