Madımak'ta katledilenler İzmir'de anıldı: "Arkasındaki odaklar açığa çıkarılmalı"
Madımak'ta katledilenler İzmir'de anıldı: "Arkasındaki odaklar açığa çıkarılmalı"
2 Temmuz Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenler, İzmir'de düzenlenen basın açıklamasıyla anıldı. Eylemde, katliamın arkasındaki odakların açığa çıkarılması çağrısı yinelendi.
2 Temmuz Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenler, İzmir'de düzenlenen basın açıklamasıyla anıldı. Eylemde, katliamın arkasındaki odakların açığa çıkarılması çağrısı yinelendi.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) İzmir Bileşenleri ile İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 2 Temmuz Madımak Katliamı’nın 30’uncu yılında basın açıklaması düzenledi.
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen açıklamada, basın metnini okuyan ABF Ege Bölge Temsilcisi Gülbahar Kaplan, “Şeriata karşı laiklik, zulme karşı adalet için 2 Temmuz’da Sivas’ta olacağız” dedi.
Aradan geçen bunca zamana rağmen, tıpkı diğer katliamlarda olduğu gibi 2 Temmuz ile de yüzleşilmediğini vurgulayan Kaplan, "Başta yaşamını yitirenlerin aileleri olmak üzere milyonlarca Alevinin adalete olan güvenini sağlamak devletin görevidir" dedi.
Yüzleşmenin, devletin kendisiyle hesaplaşması anlamını da taşıdığını ifade eden Kaplan, "O yıl dördüncüsü düzenlenen Pir Sultan Abdal’ı anma etkinlikleri, Sivas Valiliği ve Kültür Bakanlığı ile ortak yapılan bir etkinlikti. Dolayısıyla devletin yaptığı etkinliklere saldırı düzenlenmiş ve 33 yurttaş yaşamını yitirmiştir” diye belirtti.
“KATLİAMIN HAZIRLIKLARI GÖZ GÖRE GÖRE YAPILDI”
Katliam hazırlıklarının göz göre göre yapıldığının altını çizen Kaplan, "Civar illerden yüzlerce şahıs Sivas’a getirilmiştir. Camilerde, mahallelerde bildiriler dağıtılmış, gazetelere manşetler atılarak Aleviler hedef gösterilmiştir. Tüm bunlar devam ederken, devletin istihbaratı, polisi hiçbir önlem almamış ve sessiz kalarak bu hazırlıkları izlemiştir" hatırlatmalarında bulundu.
Kaplan, "Eğer gerçek bir yüzleşme yaşanacaksa, özellikle 1993 yılında Sivas ve civar illerdeki istihbarat ve güvenlik şefleri sorgulanmalı ve katliamın arkasındaki odaklar açığa çıkarılmalıdır” diye konuştu.
“MADIMAK'A SAHİP ÇIKMAK LAİKLİĞE SAHİP ÇIKMAKTIR”
2 Temmuz 1993'ün devletin demokrasi sicilinde bir kırılma noktası olduğunu söyleyen Kaplan, şunları kaydetti:
"Oteli kuşatan güruh ‘Kahrolsun laiklik, Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak’ diye bağırırken, güvenlik güçleri sadece izliyordu. Yani aslında Madımak’ta bizimle birlikte laikliği de yaktılar. O günün Başbakanı ‘Çok şükür otel dışındakilere bir şey olmadı’ demişti. Bugünün Cumhurbaşkanı ise ‘Hayırlı olsun’ diyor. Biz Aleviler biliyoruz ki ülkede gerçek anlamda bir laiklik olsaydı bunları yaşamayacaktık. Madımak davasına sahip çıkmak, ülkeyi Ortadoğu bataklığına sürükleyen karanlık zihniyete karşı çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmaktır. Kadına yönelik her türlü şiddete karşı çıkmaktır. Örgütlü kötülüğe karşı iyiliği yaşatmaktır. 30. yılında zamanaşımına uğratılmak istenen Madımak katliamı davası insanlığa karşı işlenmiş bir suçun davasıdır. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı olmaz.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.