Şaşırmaya hazır olun! İnsanlarda nefes tutma rekoru kaç dakika? Hangi hayvan nefesini ne kadar süre tutabiliyor?

Nefes tutma konusunda en iyi canlıların deniz memelileri arasında olduğunu tahmin ediyorsanız, doğru yoldasınız. Ancak bu alana girdiğimizde rekabet oldukça artıyor. Kaydedilen en uzun dalış süresine baktığımızda, bu rekor Cuvier gagalı balinalarına ait. Türün 23 üyesi üzerinde yapılan 5 yıllık bir araştırma sırasında bilim insanları, bir gagalı balinanın tam 3 saat 42 dakika boyunca daldığını ve dolayısıyla nefesini tuttuğunu gözlemledi. Bu süre, bir insan için dünya rekoru olan 24 dakika 37 saniye ile kıyaslandığında oldukça şaşırtıcı. Ancak çalışmadaki gagalı balinaların ortalama dalış süresi 59 dakika olarak kaydedildi. Dahası, gözlemlenen dalışların sadece yüzde 5'i 1 saat 17,7 dakikayı aştı. Etkileyici uzunlukta dalışlar yapan bu bireylerin yanı sıra, ortalama olarak nefeslerini bu sürelerden daha uzun tutabilen başka deniz canlıları da bulunuyor. Örneğin, ispermeçet balinalarının nefes almak için yüzeye çıkmadan önce yaklaşık bir buçuk saat su altında kalabildikleri biliniyor. Deniz memelileri dışında ise fil fokları, dalış sırasında nefeslerini iki saate kadar tutarak bu alanda açık ara öne çıkıyor. BU KADAR UZUN SÜRE NEFESLERİNİ NASIL TUTABİLİYORLAR? Derinlere dalan deniz memelilerinin su altında bu kadar uzun süre kalabilmelerinin bir nedeni, kaslarının miyoglobin adı verilen bir proteinle dolu olması. Miyoglobin, oksijeni depolayan ve kas hücrelerine taşıyan bir protein. İnsanlarda da miyoglobin bulunuyor, ancak çok daha düşük yoğunluklarda. Bizde bu proteinlerin yüksek miktarda bir araya gelmesi hastalığa yol açabiliyor. Peki balinalar, foklar ve benzeri hayvanlarda neden aynı sorun yaşanmıyor? 2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre, deniz memelilerinin miyoglobini pozitif yüklü. Araştırmanın yazarı Dr. Michael Berenbrink BBC News'e yaptığı açıklamada, "Tıpkı bir mıknatısın aynı kutupları gibi; proteinler birbirini itiyor. Bu sayede hayvanların bu proteinleri kaslarına gerçekten yüksek yoğunluklarda yerleştirebildiklerini ve birbirlerine yapışıp kasları tıkamalarını engelleyebildiklerini düşünüyoruz" dedi. Ancak miyoglobin, bu hikâyenin sadece bir bölümünü oluşturuyor olabilir. Araştırmacılar, özellikle Cuvier gagalı balinalarının düşük bir metabolizma hızına sahip olabileceğini, yani oksijeni o kadar çabuk tüketmeyebileceğini düşünüyor. Sonunda oksijensiz metabolizmaya geçmek zorunda kaldıklarında (yani anaerobik solunum), balinaların kaslarında biriken laktata karşı daha yüksek bir toleransa sahip oldukları tahmin ediliyor. Kaynak: Hurriyet.com.tr