İzmir’in Köy Tiyatroları hayatları değiştirdi... Kırsalda sanatla yeniden doğuş

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’de öncü olarak kurduğu Köy Tiyatroları Birimi, kırsalda yaşayan yurttaşları sahneyle buluşturdu. Tarladan, ağılın başından, pazaryerinden çıkan kadınlar; sahne tozuyla buluştu, oyunlar sahneledi, hayatlarını yeniden yazdı. Tiyatro ekiplerinin büyük bölümü orta yaş ve üzeri kadınlardan oluşuyor. Eğitimsiziz diye çekinenler, sahnede izleyicilere gözyaşı döktüren performanslar sergiliyor. Hayatın yükünü sırtlayan kadınlar, şimdi kendi hikâyelerinin yıldızı. “KAHVENİN ÖNÜNDEN GEÇEMEZDİK, ŞİMDİ ORADA OYUN SAHNELİYORUZ” 76 yaşındaki Ayşe Duruk, “Eskiden kahvenin önünden çekinerek geçerdik, şimdi oyunlarımızı kahvenin içinde oynuyoruz. Bastonumla sahneye çıkıyorum, turnelere katılıyorum. Üç kuşak birlikte tiyatro yapıyoruz. Rüya gibi,” diyerek değişimini anlatıyor. Aynı köyden Aslı Esenli (49) ise hayvancılıkla uğraşıyor: “Sabah hayvanları besliyorum, sonra provaya koşuyorum. Hayalim Avrupa’da sahneye çıkmak. Ben bu sahnede yaşıyorum” diyor. SAHNEDE KANSERİ YENENLER Ödemiş’ten Fatma Gider (60): “Tarlada yorgunluktan yemek yemediğim gün olur, ama tiyatro varsa her şeyi bırakırım. ‘Koskoca kadınlar ne yapıyor?’ dediler. Şimdi herkes alkışlıyor.” Müjgan Hasdemir (86): “Sabahları ölü gibi kalkardım. Tiyatro bana gençlik aşısı oldu. 7 oyun oynadım. Torunlarım benimle gurur duyuyor. Evde kalsaydım belki bugün hayatta bile olmazdım.” Gülay Erdoğan (60): “Kemoterapiden sahneye geçiyorum. Dün ilacımı aldım, bugün sahnedeyim. Başkanımız Dr. Cemil Tugay sayesinde hayattayım.” Tek erkek oyuncu Tezcan Alkurt (81) ise cilt kanserini tiyatroyla yendi: “Kadınların hikâyelerini oynuyorum. Çocukluk aşkım tiyatroya, sahnede tutundum.” KÖY KÖY TİYATRO, 24 BİN SEYİRCİ Genel Sanat Koordinatörü Vedat Murat Güzel, projenin etkisini şöyle özetliyor: “10 köyde 200 kişiyle başladık. 200’e yakın gösteri yaptık, 24 bin kişiye ulaştık. Tarladaki kadınlar, şimdi ödüllü oyuncular. Ödül bizim değil; onların değişen hayatı.”