Türkiye Tarım, Arıcılık ve Hayvancılık Dayanışma Federasyonu (TAHAP) Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu, Gazeteci ve Tarım Yazarı Hami Fiskeci’nin hazırlayıp sunduğu ‘Tarım Raporu’ programında çarpıcı açıklamalar yaptı.  Programda, TAHAP’ın üreten yürekli kardeşliğin kendiliğinden oluşan temel taban hareketi olduğunu belirten Başkan Sarıoğlu, Aralık içinde federasyondan konfederasyona dönüşeceklerini açıkladı. Kalan kısmi şeker akdiyle ilgili Cuma günü kararlaştırdıkları ilçeden dağıtıma başlanacağını belirten Başkan Sarıoğlu, federasyona yönelik dezenformasyon çalışmalarıyla ilgili olarak, “Belli lobiler ve uzantıları Türkiye’de TAHAP’a savaş açmıştır” ifadelerini kullandı.  “1.5 YILDA GÜZEL İŞLER YAPTIK”  TAHAP’ın önce sosyal medyada platformda ardından federasyona dönüştüğünü söyleyen Sarıoğlu, “Edirne Keşan’dan Van Erciş’e kadar tüm üreticilerimiz, TAHAP çatısı altında tek yürek, tek nefes ve tek ses felsefiyle bir araya geldi. Çok da güzel işler yaptık. 1.5 yıldır resmi olarak federasyonuz. İçişleri Bakanlığı Dernekler Yasası’na göre kurulmuş dernek olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Arıcı ve arı merkezli Türk Tarımı’nın yeniden yapılanması ya da Dünya’da tarımın bileşenlerinin tek bir çatı altında toplandığı tek STK’yız. Dünya’da yaklaşık 136 ülkede, 70’ün üzerinde resmi temsilciliklerle TAHAP yurtdışında da tarımın bileşenlerini tek çatı altında toplayan tek STK’dır. Tarımın bileşenlerini, bitkisel üretimi, arıcılık ve hayvancılığı birbirinden ayırarak hedeflerinize varamazsınız. Tarihe baktığımızda Hitit ve Asurlular döneminde bir arı çalmanın cezası ölümmüş. Arkeolojik kazılara baktığımızda dönemin yönetim kademelerindeki üst düzey insanların mezarlarında ya da höyüklerde bal, zeytinyağı, buğday ve mısır çıkıyor. Bu çok enteresan bir işarettir. TAHAP Türkiye’de tarım ve gıda milli güvenlik meselesi ilan edilmelidir, diyen tek STK’dır ve bunu ilk dillendiren tek şahıs da Mustafa Sarıoğlu’dur” dedi.  “ARALIK AYI İÇİNDE KONFEDERASYONUZ”  “Geçen yıl 10. aydan itibaren ısrarla haykırdığımız pancar ve şeker sıkıntısıyla ilgili olarak tüm teşkilatlarını kamuoyuna ve gün yüzüne çıkarmayan bir hareketiz” diyen Sarıoğlu, “Bunun sebebi şudur; Biz ciddi bir dezenformasyonla karşı karşıya olduğumuz için kendi içimizde ayıklamalar ve üyelerine varıncaya kadar ciddi tanımlamalardan geçtik. Net ifadeyle şu müjdeyi vereyim; Biz Aralık ayı içerisinde konfederasyonuz. Diğer konfederasyonlarımız da hazır. Buradaki hedefimiz tarım ve gıdanın milli güvenlik meselesi ilan edilmesi, arıcı ve arı merkezli tarımın kitabının yeniden yazılması,  tarımsal bürokrasinin günümüz şartlarına göre güncellenmesi ve insanlık tarihi boyunca yaşamın birinci temeli olan arının ve arıcının korunmasıdır. Tarımsal kimyasal zehirlere karşı da tüketicinin korunması noktasında da biz üreten, yöneten ve tüketen yürekler olarak hep birlikte Türkiye’yiz diyoruz. Siyasetçi siyasetini, STK temel görevlerini ve bürokrat da bürokrat olarak görevlerini yapmalıdır” diye konuştu.  “CUMHURBAŞKANIMIZ DOĞRU BİLGİLENDİRİLMİYOR”    Programda kendisinin aynı zamanda Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin (TAB) ilk kurucularından olduğunu da hatırlatan Sarıoğlu, “İlk genel sekreter ve genel başkanıyım. 14-15 yıl süren bir yargılama sürecinden de geçtik. Esasında Türkiye’de arı ve arıcılığı siyasete ve kamuoyuna o dönem ilk biz hatırlattık. O dönemdeki AK Parti Aydın Milletvekilleri ve başta kurucu il başkanı Ahmet Rıza Acar olmak üzere Van’da Malik Ejder Arvasi, Denizli’de Salih Erdoğan ve o dönem AK Parti Milletvekili Turhan Çömez ile birlikte tağşişe ilişkin çok güzel işler yaptık. Farklı dönemlerde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’de tek tek STK’lar elden geçirilmelidir demiştir. Bir STK’nın en son şanlı ordumuzla ilgili söylediği sözleri de dikkate alırsanız esasında diğerlerinin faaliyetlerinin de çok bir farkı yok. Burada üzücü olan bir şey var; Bir kısım bürokrasi ve bir kısım AK Parti içerisindeki AKP’li de diyebileceğimiz isimler Cumhurbaşkanımızın performansına yakışır ve yaraşır çalışma içerisinde değiller. Dezenformasyon faaliyetlerine karşı Cumhurbaşkanımızı doğru bilgilendirme içinde değiller. Hayvancılık, arıcı ve bitkisel üretim raporlarını Cumhurbaşkanlığı makamına ve ilgili bakanlıklara ilettik. Türkiye’de Gıda yasasının çıkması, bal aromalı şurubun yasaklanması ve işte geldiğimiz noktada tarımın ön plana çıkmasında da biz varız. Biz dedik ki; Tarım ve gıda milli güvenlik meselesi ilan edilmelidir. Bunu yeni atanan tarım bakanı da kullandı ancak bunun içini doldurmak önemlidir. Bunun içini doldursunlar biz teşekkür ederiz” diye konuştu.  “BİZ ADALET İSTİYORUZ”  Pandemide gıda ve arıcılığın öneminin anlaşıldığını söyleyen Sarıoğlu, “Albert Einstein’in teorisi ortadadır. Kuran-ı Kerim’de de arının önemine vurgu yapılmıştır. Biz bir taraftan arı gibi çalışırken devletin ve milletin hem yanında hem emrinde diyen bir gönül hareketi STK’yız. Burada maaş ve huzur hakkı yok, burada kağıt verdik para yok! Diğer taraflarda her şey var. Öbür taraflarda genç çiftçi fiyaskoları, plaka yolsuzlukları bunlarla ilgili bir tane denetim yok. TAHAP iki bakanlık tarafından çok ciddi denetimden geçti. Biz 7/24 denetimlere yine açığız. Ancak şu da var ki; Bize üretin arkanızda dağlar kadar biz varız diyen Cumhurbaşkanımızın atadığı insanlar görevlerine layık olmalıdır. Mesele siyaset değil ülkeye hizmettir. Milli üretim ve milli tarımın bu ülke için hayatidir. Önce arıcı yaşasın ki arılar yaşasın, arılar yaşasın ki insanlar yaşasın diyen bir imece hareketi var. Diğer taraftaysa Devletten her türlü proje kaymağı alıp selfie çekilen STK’lar var. Biz adalet istiyoruz” dedi.  “BU STK’LAR TEK TEK ELDEN GEÇİRİLSİN”  Türkiye’de Fabrika çıkışlı şekerin verildiğini kamuoyuna ilk açıklayan ve bu nedenle de her türlü linçe de uğrayanın TAHAP olduğunu belirten Sarıoğlu, “Türkşeker fabrikalarında şeker 815 lira. Karadeniz’de hem de Cumhurbaşkanımızın memleketi Rize’de üyesine 900, aday üyeye 950, üye olmayana 1000 liraya veriliyor. Ben kamuoyuna soruyor ve Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Cumhurbaşkanım lütfen sadece adalet istiyoruz. Sizin de dediğiniz gibi bu STK’lar tek tek elden geçirilsin. Biz yine elden geçirilelim, biz yine denetime açığız. Buradaki devletimizin iyi niyetle o tarihlerde bizim milletvekillerimizle birlikte çabalarımızla arıcılara destek olarak çıkarılan bu şekerin denetimi şarttır. Gıda ve raf terörü TAHAP’ın tabiridir. Bunlarla ilgili Cumhurbaşkanımız her türlü yetkiyi verdim, gerekeni yapın diyor ama bu STK’lara niçin yapılmıyor? Biz hem E-Devlet’ten sistemden denetleniyoruz, yetmiyor müfettişler denetliyor. Biz de sorulacak her sorunun belgesi ve cevabı var” diye konuştu.  “CUMHURBAŞKANI’NA İHANETTİR”  “Dünya artık sadece gıda ve tarım savaşlarına doğru ilerleyen bir yol haritası içerisindedir” diyen Sarıoğlu, “Ne yazık ki biz böyle bir harita söz konusudur. Biz esasında milli tarım ve milli arıcılık politikalarıyla dünyayı doyuracak bir coğrafyada yaşıyoruz ancak o STK, bu STK ve bürokrasiyle uğraşıyoruz. Türkiye’de arıcılıkla ilgili desteklemeler ilk AK Parti hükümeti döneminde çıkarılmıştır. İsmini saydığımız vekiller ve dönemin genel sekreteri olarak bu işin altında hamdolsun benim de imzam vardır. Geçen gün tebliğ yayınlandı. Birlik üyelerine 30 lira, birlik üyesi olmayanlara 20 lira. Bu ne demek seçim yaklaşırken Erdoğan’ın tam karşısına oy verin demektir. Bu Cumhurbaşkanına ihanettir. Biz bu haksızlıklara itiraz etmeyelim, yüksek sesle söylemeyelim mi? Biz tarım bileşenlerinin tamamında nakit desteğine karşıyız. Yapılması gereken milli yazılımdır. Biz önceki bakana da götürdük. İnovasyon ekibimiz, milli cihaz ve yazılım programıyla hazırdır. Programın tamamını size veriyoruz dedik. Biz milli yazılımla bir çok önemli veriyi tespit edebiliyoruz. Proje süsüyle yapılan soygunların sadece yüzde 10’uyla mevcut tarıma verilen destekler tam 5 kat artırılabilir. Bunu o dönem anlatamadık” dedi.  “TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TARIM VE GIDA MİTİNGİ’Nİ YAPACAĞIZ” Kısmi şeker akdiyle ilgili de açıklama yapan Sarıoğlu, “Cuma günü büyük bir toy yapabiliriz. Arkasından gerekirse Türkiye’nin en büyük tarım ve gıda mitingini yapacağız. Orada hiçbir siyasetçi bizim karşımıza seçim sürecinde uyduruk programla gelmesin diyeceğiz. Biz Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz. MHP Lideri Devlet Bahçeli’den sonra Cumhurbaşkanı adayını açıklayan ilk ve tek STK’yız. Biz esasında bu zulmü de onun için görüyoruz. Ana muhalefet, iktidar sizi yerlerde süründürdü, gel diyor. Bizim çok ciddi elimize geçmiş bilgi belge var. Resmi yazışmalarla devletin kurumlarına gönderilmesine rağmen nasıl muhalefet partilerinin eline geçer. Noter tasdikiyle kasaya kapattık, gönderdik ve tedbir aldık ama hangi kurumdan bu onların eline geçti? Biz feveranla yapılacak hiçbir sokak hareketinin içinde yokuz. Baştan beri bunu bu ülkede seslendiren TAHAP ve Mustafa Sarıoğlu’dur. Belli lobiler ve uzantıları Türkiye’de TAHAP’a savaş açmıştır. Zafer mutlak, fütuhat kesin, biz kazandık. Bizim ihraç ettiğimiz 5-6 teşkilat hariç, hiçbir arkadaşımız üyesinden aidat bile almıyor. Tamamen gönüllük esasına dayalı birlik beraberlik hareketiyiz. Gecikmeden dolayı çok sıkıntılar yaşadık, çok hakaretler duyduk. Ancak önemli olan dik duruştur. Duruşunu bozmayanlara selam olsun. Ülkem, milletim ve Devletim diyen tüm dostlara selam olsun. Bizim hedefimiz tarımda kızıl elmadır. Milli tarım ve arıcılık politikalarıdır” dedi.