Can Ataklı
Köşe Yazarı
Can Ataklı
 

Barış; ama kiminle?

ANALİZ İktidarın Apo ile yaptığı pazarlıklar sonucu yasal düzenlemelere hazırlandığı şu günlerde en sihirli sözcük kuşkusuz barış. Özellikle DEM partililer ısrarla “Barışı heba etmeyelim, barışı sağlamak için çok önemli adımlar atıldı” diyorlar. Elbette kulağa çok hoş geliyor. Kim barışa karşı çıkabilir? Kim barışı istemez? Ancak bu hoşluklar içinde kaynayıp giden bir nokta var ki bana göre bu çok önemli. Barış kiminle? Huzur içinde yaşamak, hukuk önünde herkesin eşit olması farklı ama bunu “barış” diye sunmak farklı. DEM Parti’nin ısrarla söylediği barış kiminle sağlanacak. Türkiye 40 yılı aşkın süredir PKK terörü ile baş etmeye çalışıyor. Sonunda PKK kendini lağvettiğini ve silah bırakacağını açıkladı. Türkiye PKK ile mi barış yapacak? Yoksa Türk -Kürt barışından mı söz ediliyor? Eğer öyleyse bu korkunç bir durumdur, çünkü ne Türkler Kürtlere ne Kürtler Türklere düşman değil ki barış sağlansın. Sihirli sözcük barışın etkisi altında kalıp çok önemli bir hata yapılmamalı. ÇOK GÜLDÜM Zıpla, zıpla zıplamayan… Slogan Gezi direnişi sırasında çıkmışı. Özellikle gençler toplu halde zıplıyor ve “Zıpla, zıpla, zıplamayan Tayyip” diye bağırıyordu. Bu slogan şimdi CHP mitinglerinde ve bazı konserlerde de yaşanıyor. İktidar ve yandaş medya buna çok öfkeli. Sanatçıların konserlerde topluluğun bu sloganı atması ve onların da bunlara katılmasını şiddetle eleştiriyor ve neredeyse vatan haini ilan ediyorlar. Yandaş medyada bu konuda yapılan haberleri izledim gerçekten çok güldüm. Çünkü bu medyada sloganın sadece “Zıpla, zıpla, zıplamayan…” bölümü veriliyor ve bundan siyasi slogan olarak söz ediliyor. Hakaret de diyemiyorlar ama öfkeyi dile getiriyorlar. NOT: Deniz Baykal’ın kızı olmaktan öte bir önemi olmayan Aslı Baykal bu sloganı alaya almış ve “zavallılık” demiş. Aslı hanım için doktorlar “artık ne yersen ye” dedikleri için ben de söyleyecek kelime bulamıyorum. HOŞUMA GİDEN ŞEYLER Perişan etmeye yardım için gitmiştir Gazeteci Erdem Beliğ Zaman’ın gönderdiği iki iğnelemeyi sunuyorum; AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devamlı dillendirdiği bir sözü vardı: “Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan!”. PKK’nın fesih açıklamasından sonra bu “tek” direklerinden ikisi sallanıverdi! Bir şarkı vardı ya o geldi aklıma, “Tek tek basaraktan…”. *** CHP listesinden seçilen Gelecek Partisi milletvekili Hasan Ekici, AKP’ye geçmiş. Daha önce AKP için milleti perişan etti demişti. Demek ki kendisi de AKP’nin milleti perişan etmesine yardımcı olmak istiyor! GÜNÜN ESPRİSİ Arkadaşlar Kadıköy Boğa heykelinin orada sağlık bakanlığının şişko çevirmesi var, dikkatli olun. Rıhtımdaki çevirmede 100 şişko yakalanmış Vatan Sağlığa götürülmüş. MERAK ETTİĞİM ŞEYLER Telefondan suç çıkarmak Yandaş medyanın iftiharla sunduğu bir habere göre “İmamoğlu’nun saklanan telefonu” bir eve yapılan operasyon sonunda ele geçirilmiş. Telefon gerçekten saklanmış mıydı bilemem tabii ama yandaş kalemlerin telefonun içindekileri sanki biliyormuş gibi “Şimdi siz görün asıl gümbürtüyü” diye sevinç çığlıkları atmaları da bir tuhaf. Bir telefondan ne çıkabilir acaba? Telefon yeni bulunduğuna göre önce incelenmesi içindekilere bakılması gerek. Ama yandaşlar kendilerinden çok emin, bu telefondan çok büyük suç kanıtları çıkacağını ileri sürebiliyor. İçinde ne olduğunun kimseni bilemeyeceği bir telefonun çok önemli kanıt olacağını söylemek bir anlamda “şimdi bu telefon üzerinden yalanlar üretilecek” demekten öte bir şey değildir. ŞAŞIRDIM Polis “artık yeter” dedi mi? İmamoğlu olayındaki 3. dalganın bu kez jandarma tarafından yapılması tartışmalara neden oldu. İçişleri bakanlığı kaynakları “İstanbul emniyeti çok yoğun, ayrıca bazı aranan kişiler jandarma bölgesindeydi” açıklaması çok mantıklı gelmiyor açıkçası. Dün ortaya bir iddia atıldı. Buna göre emniyet yeterli kanıt olmadan yapılan operasyonlar nedeniyle tedirginmiş ve bu operasyonu yapmak istememiş. Bu açığa çıkınca bu operasyon jandarmaya verilmiş. Doğru olabilir mi? Neden olmasın, burası Türkiye.
Ekleme Tarihi: 23 May 2025 - Friday

Barış; ama kiminle?

ANALİZ

İktidarın Apo ile yaptığı pazarlıklar sonucu yasal düzenlemelere hazırlandığı şu günlerde en sihirli sözcük kuşkusuz barış.

Özellikle DEM partililer ısrarla “Barışı heba etmeyelim, barışı sağlamak için çok önemli adımlar atıldı” diyorlar.

Elbette kulağa çok hoş geliyor.

Kim barışa karşı çıkabilir?

Kim barışı istemez?

Ancak bu hoşluklar içinde kaynayıp giden bir nokta var ki bana göre bu çok önemli.

Barış kiminle?

Huzur içinde yaşamak, hukuk önünde herkesin eşit olması farklı ama bunu “barış” diye sunmak farklı.

DEM Parti’nin ısrarla söylediği barış kiminle sağlanacak.

Türkiye 40 yılı aşkın süredir PKK terörü ile baş etmeye çalışıyor.

Sonunda PKK kendini lağvettiğini ve silah bırakacağını açıkladı.

Türkiye PKK ile mi barış yapacak?

Yoksa Türk -Kürt barışından mı söz ediliyor?

Eğer öyleyse bu korkunç bir durumdur, çünkü ne Türkler Kürtlere ne Kürtler Türklere düşman değil ki barış sağlansın.

Sihirli sözcük barışın etkisi altında kalıp çok önemli bir hata yapılmamalı.

ÇOK GÜLDÜM

Zıpla, zıpla zıplamayan…
Slogan Gezi direnişi sırasında çıkmışı.

Özellikle gençler toplu halde zıplıyor ve “Zıpla, zıpla, zıplamayan Tayyip” diye bağırıyordu.

Bu slogan şimdi CHP mitinglerinde ve bazı konserlerde de yaşanıyor.

İktidar ve yandaş medya buna çok öfkeli.

Sanatçıların konserlerde topluluğun bu sloganı atması ve onların da bunlara katılmasını şiddetle eleştiriyor ve neredeyse vatan haini ilan ediyorlar.

Yandaş medyada bu konuda yapılan haberleri izledim gerçekten çok güldüm. Çünkü bu medyada sloganın sadece “Zıpla, zıpla, zıplamayan…” bölümü veriliyor ve bundan siyasi slogan olarak söz ediliyor.

Hakaret de diyemiyorlar ama öfkeyi dile getiriyorlar.

NOT: Deniz Baykal’ın kızı olmaktan öte bir önemi olmayan Aslı Baykal bu sloganı alaya almış ve “zavallılık” demiş. Aslı hanım için doktorlar “artık ne yersen ye” dedikleri için ben de söyleyecek kelime bulamıyorum.

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Perişan etmeye yardım için gitmiştir
Gazeteci Erdem Beliğ Zaman’ın gönderdiği iki iğnelemeyi sunuyorum;

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devamlı dillendirdiği bir sözü vardı: “Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan!”. PKK’nın fesih açıklamasından sonra bu “tek” direklerinden ikisi sallanıverdi! Bir şarkı vardı ya o geldi aklıma, “Tek tek basaraktan…”.

***

CHP listesinden seçilen Gelecek Partisi milletvekili Hasan Ekici, AKP’ye geçmiş. Daha önce AKP için milleti perişan etti demişti. Demek ki kendisi de AKP’nin milleti perişan etmesine yardımcı olmak istiyor!

GÜNÜN ESPRİSİ

Arkadaşlar Kadıköy Boğa heykelinin orada sağlık bakanlığının şişko çevirmesi var, dikkatli olun. Rıhtımdaki çevirmede 100 şişko yakalanmış Vatan Sağlığa götürülmüş.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Telefondan suç çıkarmak
Yandaş medyanın iftiharla sunduğu bir habere göre “İmamoğlu’nun saklanan telefonu” bir eve yapılan operasyon sonunda ele geçirilmiş. Telefon gerçekten saklanmış mıydı bilemem tabii ama yandaş kalemlerin telefonun içindekileri sanki biliyormuş gibi “Şimdi siz görün asıl gümbürtüyü” diye sevinç çığlıkları atmaları da bir tuhaf.

Bir telefondan ne çıkabilir acaba?

Telefon yeni bulunduğuna göre önce incelenmesi içindekilere bakılması gerek.

Ama yandaşlar kendilerinden çok emin, bu telefondan çok büyük suç kanıtları çıkacağını ileri sürebiliyor.

İçinde ne olduğunun kimseni bilemeyeceği bir telefonun çok önemli kanıt olacağını söylemek bir anlamda “şimdi bu telefon üzerinden yalanlar üretilecek” demekten öte bir şey değildir.

ŞAŞIRDIM

Polis “artık yeter” dedi mi?
İmamoğlu olayındaki 3. dalganın bu kez jandarma tarafından yapılması tartışmalara neden oldu.

İçişleri bakanlığı kaynakları “İstanbul emniyeti çok yoğun, ayrıca bazı aranan kişiler jandarma bölgesindeydi” açıklaması çok mantıklı gelmiyor açıkçası.

Dün ortaya bir iddia atıldı.

Buna göre emniyet yeterli kanıt olmadan yapılan operasyonlar nedeniyle tedirginmiş ve bu operasyonu yapmak istememiş. Bu açığa çıkınca bu operasyon jandarmaya verilmiş. Doğru olabilir mi?

Neden olmasın, burası Türkiye.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.