Görür’ün İSTANBUL’U KURTARMA planları

Ünlü jeolog, Prof. Dr. Naci Görür, ülkemizi yerle bir eden deprem felaketi üzerine görüşlerini açıklamaya devam ediyor. “Bugün hâlâ 2020’deki Elazığ depreminin artçılarını yaşıyoruz. Bu depremin artçıları bir seneden daha fazla sürebilir ama gittikçe boyutları azalacak” diyen Prof. Görür, şu uyarılarda bulundu:  “Evin kayalık bölgedeyse, depremi daha az hissedersin. Dalgalar oradan hızla geçer, yapı sağlamsa yıkılmaz ama düzlük yerlerde, alüvyonlu, dolgulu, yumuşak zeminlerde daha fazla sallanır, yıkılma olasılığı artar.” Alarm veren iller Prof. Dr. Naci Görür’ün, olası bir Marmara-İstanbul depremi üzerine öngörüleri şöyle: “Marmara Bölgesi, en tehlikeli yerlerden biri. Kuzey Anadolu fayının kuzey kolu, Marmara Denizi’nin kuzeyinden geçiyor. İstanbul ve Tekirdağ, riskli bölgeler. Aynı fayın güney kolunda yer alan Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Edremit de deprem beklediğimiz bölgeler; İzmir de riskli, Hakkâri bir diğer ilimiz... Erzincan-Bingöl-Karlıova arasındaki Yedisu fayında da deprem öngörüyoruz. Adana Havzası ve İskenderun’daki faylarda stres artmış olabilir.” “İstanbul, her türlü analiz edilmeli” “İstanbul’u depreme hazırlamalıyız. Şehirde, ‘mikrobölgeleme’  önceden yapılmış, jeolojik ve jeofizik özellikler belirlenmiş. Kentin gelişimi, mekân kullanımı bu araştırmaya göre yapılandırılmalı. ‘Şu bölgeler kötü zeminli, yüksek bina yapmayın ya da bu bölgelere inşaat izni vermeyin, yeşil alan olsun’ demeliyiz. ‘Tehlikeli faylar hangileri, bunların boyu, derinliği, büyüklüğü nedir, kaç şiddetinde deprem üretir?’ gibi bilgiler içeren “Tehlike Analizi”nin büyük bölümü tamamlandı. Risk analizinde ‘İstanbul bu depremden nasıl etkilenir, ne kadar zarar görür?’ sorularının cevabı olmalı. Yani kent bileşenlerinin analizini yapıyorsunuz; bunlar halktır, altyapıdır, yapı stokudur, çevredir, ekonomidir. Deprem bu bileşenlere ne kadar zarar verir, bunu ortaya koyacaksınız. Sonunda, belirlediğiniz zararları minimize etmek için önlem almaya başlayacaksınız.” “Son deprem, bağıra bağıra geldi” “Yaşadığımız son deprem bir bakıma bağıra bağıra geldi. 2020’deki Elazığ depreminden sonra ilk işaret ettiğim yer burasıydı. ‘Malatya’nın Çelikhan, Adıyaman’ın Sincik ilçelerine, Kahramanmaraş’a dikkat edin. Buralarda deprem bekliyorum’ diye, üç yıl önce söylemiştim. ‘Buralarda deprem olacak, önlem alın’ uyarısı yaptığım onlarca video var. Anlaşılan yerel yönetimler deprem hazırlığını masabaşında sürdürmüşler. Sahada evleri ve altyapıyı güçlendirmek; çevreyi, ekonomiyi afete hazırlamak, ciddi bir deprem hazırlığı yapmak gerekirdi. Uluslararası standartlarda önlem alınmadığını görüyoruz.” “Deniz altı deprem istasyonu olmalı” “Biliminsanları, yıllar öncesinden uyardığı halde neden bir şey yapılmadı? Daha önce önerdiğimiz gibi, eğer Marmara Denizi’nde bir deniz altı gözlem istasyonumuz olsaydı çok şey değişirdi. İstanbul’a gelecek tehlikeyi daha bilinçli karşılayabilir, ne olacağını görebilirdik. Büyük bir ihtimalle de depremi önceden haber verebilirdik. Yönetimlerin, işi ciddiye alması lazım.” “Son deprem, İstanbul’u etkilemez” “Şu anda yaşadığımız depremin, İstanbul depremine doğrudan etkisi olmaz. Geçen günlerde Kâğıthane’de yaşanan deprem Kuzey Anadolu fay zonunun içindeki küçük bir fayın harekete geçmesine bağlı oluştu. Onu öyle yorumlayabiliriz.”