“Allah Razı Olsun Özlem Hanım: AKP’liler de Şükür Dolu!”

HABER 25.10.2025 - 21:18, Güncelleme: 25.10.2025 - 21:52
 

“Allah Razı Olsun Özlem Hanım: AKP’liler de Şükür Dolu!”

AydınFest’te renkler karıştı, ideolojiler eridi,AKP’liler ve CHP’liler aynı boya bulutunda “birlik mesajı” verdi. Bir yanda Çerçioğlu’nun CHPli gençleri, diğer yanda AKP gençliği…Renkler uçuştu, siyasetin tüm sınırları yerle bir oldu.

Renklerin, tezatların ve ironinin festival hali... Aydın, yine kendine yakışanı yaptı. Bir şehir düşünün: Gündüzü siyasetle, gecesi eğlenceyle dolu. Bir yanda belediye projeleri, diğer yanda konfeti taneleri… Bir yanda işten çıkarılanlar, diğer yanda toz bulutu içinde dans edenler. Evet efendim, yanlış duymadınız. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği “AydınFest” isimli etkinlik, Bir renk cümbüşüne, Bir ironi şölenine, Bir “birlik ve beraberlik” gösterisine dönüştü. Nasıl mı? Şöyle anlatalım... Sahne — pardon, alan — rengarenk. Müzik son ses. Üzerine boya atılmayan tek insan kalmamış. Kırmızı, mavi, sarı, yeşil... Bir süre sonra hepsi birbirine karışıyor, tıpkı siyasetteki gibi. Ama asıl renkli olan şey, boyalar değil, katılım listesi. AydınFest’te bir anda AKP’liler ve CHP’liler aynı karede. Bir yanda Özlem Çerçioğlu’nun sadık seçmeni, Diğer yanda “reis” sevdalıları. İroninin doruğu burada başlıyor. Kısa süre içinde, Aydın’ın en “çılgın” anı yaşanıyor. Parti rozetleri unutuluyor, Sloganlar yer değiştiriyor, Ve ortaya şu cümle çıkıyor: “Allah Özlem Çerçioğlu’ndan razı olsun, durmak yok dansa devam!” Cümle tanıdık değil mi? Ama alışık olduğunuz ağızdan değil bu kez. Boyalar havada uçuşurken, AKP’li gençler hem dans ediyor hem teşekkür ediyor. Üstelik sadece Çerçioğlu’na değil; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da davet gönderiyorlar: “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Aydın AKP’li milletvekillerimizi de festivale bekliyoruz.” İşte size Türkiye’nin en kısa “birleşme senaryosu”. Renkler birleşti, sloganlar karıştı, İdeolojiler toz oldu, müzik bastırdı. O sırada alanda bir sessizlik oluyor — Belki de kısa bir “politik şok” anı. Birileri kamerayı kapatıyor, Birileri “Aman bu kare sosyal medyaya düşmesin” diyor. Ama artık çok geç. Renkler bulaştı, görüntüler yayıldı, Ve kimse kimseyi ayırt edemiyor. Kim AKP’li, kim CHP’li belli değil. Siyah tişörtler maviye, beyaz gömlekler pembeye dönmüş. Sanki herkes aynı partidenmiş gibi. Ya da belki de gerçekten öyleymiş gibi. O anda bir ironi beliriyor havada: Yıllardır birbirine slogan fırlatan iki taraf, Şimdi renkli tozlar fırlatıyor birbirine. Ve herkes gülüyor. Belki de ilk kez samimi bir gülümseme bu. Belki de sadece boyaların etkisi. Ama soralım: Bu tabloyu kim yazdı? Kimin aklına geldi böyle bir “birlik projesi”? AydınFest’in sahnesinde (pardon, alanında) birleştirilen bu renkler, Gerçek hayatta da birleşir mi? Cevap basit: Eğer çıkar varsa, neden olmasın? Eğer kamera varsa, herkes kardeş olur. Renkler uçuşur, mikrofonlar çalışır, Ve herkes “Aydın ne güzel, herkes bir arada” der. Ama festival bitince ne olur? Boyalar akar, renkler silinir. Geride bir tek şey kalır: Gerçek. Ve gerçek, bu topraklarda genellikle gri bir renktir. AydınFest bittiğinde, Bir grup genç, ellerinde telefonlarıyla “story” paylaşıyor. Bir grup yetkili, “Bakın ne güzel birlik olduk” diyor. Ama kimse, O birlikteliğin sadece 3 saat sürdüğünü, Ve müzik durunca herkesin yeniden kendi kutusuna döndüğünü söylemiyor. Belki de Color Party’nin en sembolik yanı buydu: Renkler vardı, ama kalıcı değildi. Eğlence vardı, ama samimi değildi. Kardeşlik vardı, ama geçiciydi. Aydın, yine Türkiye’nin minyatür bir tablosuna dönüştü. Üstü rengarenk, Altı gri. Gülüşlerin altında sessizlik, Eğlencenin ardında yorgunluk. Ve biz, izleyenler olarak sadece şunu dedik: “Ne güzel değil mi? Kötülükler artıyor ama renkler hâlâ parlak…”
AydınFest’te renkler karıştı, ideolojiler eridi,AKP’liler ve CHP’liler aynı boya bulutunda “birlik mesajı” verdi. Bir yanda Çerçioğlu’nun CHPli gençleri, diğer yanda AKP gençliği…Renkler uçuştu, siyasetin tüm sınırları yerle bir oldu.

Renklerin, tezatların ve ironinin festival hali...

Aydın, yine kendine yakışanı yaptı.
Bir şehir düşünün:
Gündüzü siyasetle, gecesi eğlenceyle dolu.
Bir yanda belediye projeleri, diğer yanda konfeti taneleri…
Bir yanda işten çıkarılanlar, diğer yanda toz bulutu içinde dans edenler.

Evet efendim, yanlış duymadınız.
Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği “AydınFest” isimli etkinlik,
Bir renk cümbüşüne,
Bir ironi şölenine,
Bir “birlik ve beraberlik” gösterisine dönüştü.

Nasıl mı?
Şöyle anlatalım...

Sahne — pardon, alan — rengarenk.
Müzik son ses.
Üzerine boya atılmayan tek insan kalmamış.
Kırmızı, mavi, sarı, yeşil...
Bir süre sonra hepsi birbirine karışıyor, tıpkı siyasetteki gibi.

Ama asıl renkli olan şey, boyalar değil, katılım listesi.
AydınFest’te bir anda AKP’liler ve CHP’liler aynı karede.
Bir yanda Özlem Çerçioğlu’nun sadık seçmeni,
Diğer yanda “reis” sevdalıları.
İroninin doruğu burada başlıyor.

Kısa süre içinde,
Aydın’ın en “çılgın” anı yaşanıyor.
Parti rozetleri unutuluyor,
Sloganlar yer değiştiriyor,
Ve ortaya şu cümle çıkıyor:

“Allah Özlem Çerçioğlu’ndan razı olsun, durmak yok dansa devam!”

Cümle tanıdık değil mi?
Ama alışık olduğunuz ağızdan değil bu kez.
Boyalar havada uçuşurken,
AKP’li gençler hem dans ediyor hem teşekkür ediyor.
Üstelik sadece Çerçioğlu’na değil;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da davet gönderiyorlar:

“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Aydın AKP’li milletvekillerimizi de festivale bekliyoruz.”

İşte size Türkiye’nin en kısa “birleşme senaryosu”.
Renkler birleşti, sloganlar karıştı,
İdeolojiler toz oldu, müzik bastırdı.

O sırada alanda bir sessizlik oluyor —
Belki de kısa bir “politik şok” anı.
Birileri kamerayı kapatıyor,
Birileri “Aman bu kare sosyal medyaya düşmesin” diyor.
Ama artık çok geç.
Renkler bulaştı, görüntüler yayıldı,
Ve kimse kimseyi ayırt edemiyor.

Kim AKP’li, kim CHP’li belli değil.
Siyah tişörtler maviye, beyaz gömlekler pembeye dönmüş.
Sanki herkes aynı partidenmiş gibi.
Ya da belki de gerçekten öyleymiş gibi.

O anda bir ironi beliriyor havada:
Yıllardır birbirine slogan fırlatan iki taraf,
Şimdi renkli tozlar fırlatıyor birbirine.
Ve herkes gülüyor.
Belki de ilk kez samimi bir gülümseme bu.
Belki de sadece boyaların etkisi.

Ama soralım:
Bu tabloyu kim yazdı?
Kimin aklına geldi böyle bir “birlik projesi”?
AydınFest’in sahnesinde (pardon, alanında) birleştirilen bu renkler,
Gerçek hayatta da birleşir mi?

Cevap basit:
Eğer çıkar varsa, neden olmasın?
Eğer kamera varsa, herkes kardeş olur.
Renkler uçuşur, mikrofonlar çalışır,
Ve herkes “Aydın ne güzel, herkes bir arada” der.

Ama festival bitince ne olur?
Boyalar akar, renkler silinir.
Geride bir tek şey kalır:
Gerçek.
Ve gerçek, bu topraklarda genellikle gri bir renktir.

AydınFest bittiğinde,
Bir grup genç, ellerinde telefonlarıyla “story” paylaşıyor.
Bir grup yetkili, “Bakın ne güzel birlik olduk” diyor.
Ama kimse,
O birlikteliğin sadece 3 saat sürdüğünü,
Ve müzik durunca herkesin yeniden kendi kutusuna döndüğünü söylemiyor.

Belki de Color Party’nin en sembolik yanı buydu:
Renkler vardı, ama kalıcı değildi.
Eğlence vardı, ama samimi değildi.
Kardeşlik vardı, ama geçiciydi.

Aydın, yine Türkiye’nin minyatür bir tablosuna dönüştü.
Üstü rengarenk,
Altı gri.
Gülüşlerin altında sessizlik,
Eğlencenin ardında yorgunluk.

Ve biz, izleyenler olarak sadece şunu dedik:
“Ne güzel değil mi?
Kötülükler artıyor ama renkler hâlâ parlak…”

Habere ifade bırak !
Habere Ek Video
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.