İddialar havada uçuştu, gerçekler ortaya döküldü!..

Sosyal medyada ve bazı haber mecralarında son günlerde artan “atık döküm sahası” iddialarına ilişkin yapılan açıklamada, söz konusu alanın doğa harikası bir göl değil, geçmişte taş ocağı olarak kullanılan ve zamanla su dolarak gölet haline gelen yapay bir çöküntü alanı olduğu vurgulandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), söz konusu projeyle ilgili doğal sit alanı ya da korunan ekosistem statüsü bulunmadığını, göletin çevresel riskler içerdiğini ve bu nedenle rehabilitasyon çalışması başlatıldığını belirtti. PROJENİN KÖKENİ 2016’YA DAYANIYOR İBB’nin açıklamasına göre süreç yeni değil. 2016 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’na yapılan başvuruyla başlatılan süreçte, alanın önce tahsisi, ardından projelendirme adımları atıldı. 2025 yılına gelindiğinde proje revize edilerek Orman Genel Müdürlüğü tarafından onaylandı. Proje kapsamında, göletin bulunduğu alan kontrollü toprak dolgu ile eski doğa yapısına kavuşturulacak ve alan ağaçlandırılarak yeşil alan olarak yeniden düzenlenecek. TEHLİKE BÜYÜK: GEÇMİŞTE CAN KAYIPLARI YAŞANDI Açıklamada dikkat çekici bir diğer unsur ise can güvenliği vurgusu oldu. Göletin farklı derinliklerde ani geçişlere sahip olması nedeniyle şimdiye kadar iki vatandaşın boğularak hayatını kaybettiği belirtildi. Bu da çalışmanın sadece çevre değil, insan hayatı açısından da zorunluluk taşıdığını gösteriyor. KİMYASAL ATIK MI? KESİNLİKLE HAYIR! Sosyal medyada bazı hesaplarca dile getirilen “kimyasal atık dökülecek” iddiaları ise İBB tarafından sert bir dille yalanlandı. Açıklamada kullanılacak dolgu malzemesinin yalnızca bakanlık onaylı, kontrollü ve zararsız toprak olduğu net şekilde ifade edildi. Benzer projelerin İstanbul’un farklı bölgelerinde daha önce de başarıyla uygulandığı vurgulanırken, bu uygulamaların kamu güvenliği ve doğa kazanımı açısından önem taşıdığı belirtildi.