Polisten 10 ay süren takip: Bayğaralar operasyonu sonuç verdi

Adana İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şubesi, uzun süredir peşinde olduğu 'Bayğaralar' isimli organize suç örgütüne büyük bir darbe indirdi. 'Kasten öldürme', 'yaralama', 'silahlı tehdit', 'uyuşturucu ticareti', 'nitelikli yağma' gibi 54 ayrı suça karıştığı belirlenen çeteye yönelik 10 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından düğmeye basıldı. 10 İLDE 403 ADRESE BASKIN 13 Ekim’de Adana merkezli olarak İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Trabzon, Kocaeli, Bitlis, Kilis ve Van’da toplam 403 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. 130 şüpheli gözaltına alındı, operasyonun çerçevesinde toplam 155 kişi hakkında işlem yapıldı. CEPHANELİK GİBİ EVLER, ON BİNLERCE HAP Operasyonda çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi: 4 el yapımı patlayıcı 3 Kalaşnikof tüfek 2’si otomatik 29 tabanca 277 mermi 38 bin 915 uyuşturucu hap Ayrıca örgüt üyelerinin kullandığı çok sayıda dijital materyale de el konuldu. ELEBAŞI YUNANİSTAN'DA TUTUKLU Örgütün elebaşı olarak bilinen Ramazan Bayğara’nın Yunanistan’da tutuklu olduğu belirtildi. Türkiye’deki örgüt faaliyetlerinin, onun direktifleri doğrultusunda sürdüğü öne sürüldü. 96 KİŞİ TUTUKLANDI, ÇEYİZ SANDIĞINDA SAKLANAN DA VAR Adana Adliyesi’ne geniş güvenlik önlemleri altında sevk edilen şüphelilerden 96’sı tutuklandı, 31’i adli kontrolle serbest bırakıldı. 3 kişi ise savcılık talimatıyla bırakıldı. Operasyon anlarına ilişkin görüntülerde bir şüphelinin çeyiz sandığında saklandığı görüldü. Polis sandığı açtığında çıkan zanlı, sosyal medyada operasyona dair en çok konuşulan görüntülerden biri haline geldi. ANALİZ: Bu operasyon, Türkiye’de son yıllarda organize suç örgütlerine karşı yapılan en geniş çaplı müdahalelerden biri olarak öne çıkıyor. Emniyet birimleri, teknik takip ve saha çalışmasının önemini bir kez daha gösterdi. Silah ve uyuşturucu temini, adam yaralama ve haraç gibi çok yönlü suçlar işleyen örgütün, uluslararası bağlantısı (Yunanistan’daki lider) da dikkate alındığında, yalnızca Adana’ya değil, Türkiye genelindeki güvenlik politikalarına dair uyarıcı bir rolü olduğu görülüyor. Adliyedeki 96 tutuklama, operasyonun yargıya taşınması açısından kritik bir gelişme. Ancak elebaşının yurt dışında olması, bu suç ağının farklı ülkelerde de etkili olabileceğini gösteriyor. Organize suçun yalnızca yerel değil, uluslararası işbirliğiyle çözülmesi gerektiği bu olayla bir kez daha ortaya kondu.