Manisa Fayı UYANIRSA!..

Manisa’nın Spil Dağı etekleri boyunca uzanan “Manisa Fayı” bilim insanlarını endişelendiriyor. Manisa Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bülent Bayraktar, 170 yıldır aktivite göstermeyen 130 kilometrelik fayla ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. Manisa Organize Sanayi Bölgesi yakınlarından başlayan fay, pek çok yerleşim yeri, kamu binası ve hastanelerin altından geçerek, Turgutlu ilçesine kadar uzanıyor. Ardından, İzmir Kemalpaşa’dan gelen fay kırığıyla çakışarak, Salihli, Alaşehir ve Sarıgöl’ü tehdit ediyor. Başkan Bülent Bayraktar, tarih boyunca 7-8 büyüklüğünde depremler üreten Manisa fayı ile ilgili uyarılarda bulundu. Geçmiş yıllarda il ve ilçe belediyeleri tarafından yeni açılan imar alanlarında yapılan jeolojik-jeoteknik çalışmaların projelendirilmesi gerektiğini hatırlattı. Bayraktar şöyle dedi: “Manisa fayı, Organize Sanayi Bölgesinden Turgutlu’ya kadar uzanan 130 kilometrelik, kireç taşlarından oluşmuş uzun ve tehlikeli bir fay. 170 yıldır herhangi bir aktivite gözlenmedi. Ancak zamanında 7 ila 8 şiddetinde depremler üretmiş, demek ki bu potansiyele sahip. 2000’li yıllardan itibaren il ve ilçe belediyeleri imar planına esas jeolojik-jeoteknik çalışmalar yaptı. Benim önerim şudur: Belediyelerde çalışan jeoloji, jeofizik, inşaat mühendisi, şehir plancılarımız ve mimarlar var. Arşivlerinden konuyla ilgili parsel bazında zemin etütleri, imar planına esas jeolojik etüt raporları acilen toplanıp projelendirilmeli.” “2011 öncesi yapılarda sorun yaşanabilir” Yapı denetim yönetmeliğinin 2011 yılında yürürlüğe girdiğine dikkat çeken Bayraktar, Manisa’da proje bazında sorunlar gözükmediği ancak 2011 yılı öncesi yapılarda bu durumun yaşanabileceğini söyledi. Bayraktar, “Spil eteğinde, eğimin yüksek olduğu bölgelerde, yamaç molozu dediğimiz daha sağlam zeminler olduğu biliniyor. Tabii ki ovaya inildikçe zemin gevşiyor. Bu bataklık olarak nitelendirilemez. Zemin etüdünün amacı nerenin sağlam, nerenin gevşek olduğunu ortaya çıkarmaktır. Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri, imar planına esas jeolojik etütler yaptırdılar. Yapılaşmaya gidilmeden önce bu projeler hepsi ellerinde. Haritalarda bunlar tespit edilip detaylandırıldı. İnşaat yapılırken ne gibi önlemler alınması gerekiyor. Zemin taşıma kapasitesi, sıvılaşma sorunları, yer altı su seviyesi, şişme oturma gibi olaylar yerinde incelendi. Yapı Denetim Yönetmeliği, Manisa’da 10 yıldır uygulanıyor. Bu tarihten sonraki yapılan çalışmalarda projeler sonuna kadar takip edildi” dedi. “Ovalık zeminler daha sorunlu” Manisa’da ovada kurulan yerleşimlerin kayalık zemindekilere göre daha sorunlu olduğuna dikkat çeken Bülent Bayraktar, “Manisa fayı Turgutlu’da bitip Kemalpaşa’dan gelen fayla çakıştıktan sonra Salihli, Alaşehir ve Sarıgöl istikametine doğru devam ediyor. Orada da tali faylar ve olumsuzluklar var. Alaşehir de dağ yamacında ve yerleşim Manisa’daki gibi ovaya doğru iniyor. Sarıgöl tamamen bizim alüvyon diye bahsettiğimiz ovaya kurulu. Kula, Demirci, Gördes ve Soma gibi yerler biraz daha yüksek daha kayalık daha sağlam zeminlerde kurulduğu için avantajları vardır. Ancak ovada tarımsal alanlarda yapılaşma var. Saruhanlı’da da yerleşim ne kadar eski ovaya yakınsa o kadar zeminimiz sorunlu” ifadelerini kullandı.