casino siteleri slot siteleri
Hakkı Öcal
Köşe Yazarı
Hakkı Öcal
 

Rusya sivil halkı bombalamaktan vazgeçmeli

HAKKI ÖCAL KİMDİR? 1949 yılında Ankara'da doğdu. Ankara, Kırıkkale ve Yozgat'ta liseyi bitirdi. 1971'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'den mezun oldu. 1969 yılında Hürriyet gazetesinin Ankara bürosunda gazeteciliğe başladı. Okulu bitirince, İstanbul'a atandı ve Hürriyet Haber Merkezi Müdür yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl sonra gazetenin Yazi İşleri Müdürlüğü'ne atandı. 1975 yılında Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler'de master'a başladı. Sonra doktoraya devam etti. 1980-1981 ders yılında Harvard Üniversitesi'nde Prof. Samuel Huntington'ın başkanı olduğu Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nde doktora-sonrası çalışmasını yaptı. Bilgisayarla Boğaziçi'nde tanıştı. Harvard'dayken Boston Üniversitesi'nde bilgisayar operatörlüğü bölümüne devam etti. Sonra WordPerfect firmasında Türkçe dil desteği için danışman olarak çalıştı. 12 Aralık 1985′te "Voice Of America" (Amerika'nın Sesi) radyosu Türkçe bölümüne katıldı. Böylelikle "Gazetecilik"ten "Radyoculuk"a geçiş yapmış oldu. 15 yıl sonra, VOA Türkçe Bölümü’nden ayrılıp Internet Bölümü’ne geçti. Ardından Tercüman gazetesi Genel Yayın Müdürü oldu. Buradan ayrıldıktan sonra ise Güneş gazetesinde Genel Koordinatör görevini yürüttü. Birkaç kez Yılın Gazetecisi seçildi; Uluslararası Basın Enstitüsü'nden Basın Özgürlüğü Ödülü'nü aldı. Sayısız yazı yazdı. Basın kartının, basın özgürlüğüne aykırı olduğunu öne sürerek basın kartını iade etti. Güneş gazetesinden de ayrıldıktan sonra Amerika'nın Sesi radyosuna katılmak üzere 1985 yılında Washington'a gitti. Bu sıralarda Usenet servis sağlayıcısı olan UUNet bünyesinde Internet devriminin temellerinin atılmasına tanık olacak bir konumda görev aldı. Aralarında Novell ve MS LAN'ın da bulunduğu birçok ağ sisteminin sertifikalarını aldı. Burada önce George Mason, Northern Virginia Community College'da ve Virginia International University'de masaüstü yayıncılık, görsel tasarım ve Web Tasarımcılığı dersi verdi. BYTE, PC World, PC Life, NetLIFE dergilerinde yazı ve kitapçıklar yazdı. Halen bütçesini ABD Kongresi'nin verdiği Uluslararası Yayın Bürosu'nun Internet Hizmetleri Bölümü'nde IT uzmanı olarak çalıştı. Evli ve çocuğu yok. Potkal (Potkal.com kapandı), BYTE ve [1] Gelişim Platformu Biz'ce dergilerinde yazar olarak bulundu. Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra bir süre rektör danışmanı olarak Bahçeşehir Üniversitesi'nde kariyerini sürdürmesinin ardından halen İbnihaldun Üniversitesinde öğretim üyesi olarak kariyerine devam etmektedir. Almanlar İkinci Dünya Savaşı’nda, Amerikalılar Vietnam’da kentleri, köyleri, toplu oturma alanlarını bombaladılar; üzerinde Kızılay ve Kızılhaç simgeleri bulunduğu halde hastaneleri, ilk yardım çadırlarını yerle bir ettiler. Rusya şimdi aynı katliamı Ukrayna’da sürdürüyor. Bütün dünya, Çin gazeteleri dahi, Rusya’ya Ukrayna’daki bu insanlık dışı işgali durdurma çağrısı yapıyor; ama nafile. Geçen hafta insan kollarının, bacaklarının, kafalarının konfeti gibi havaya savrulup, itfaiyeciler tarafından bahçeden toplandığı Dnipro’ya BM Genel Sekreteri Guterres ve Güvenlik Konseyi tarafından yöneltilen kınamaların mürekkebi kurumadan, Donetsk bölgesindeki Bakhmut çevresinde 15 apartman sitesi topa tutuldu. Burada da 40’a yakın sivilin öldüğü, çöken binaların enkazında yaralı kişiler bulunduğu bildiriliyor. Dnipro’da olduğu gibi burada da enkaz altında kalanların çoğu çıkartılmayacak ve sesi çıkan haykırarak, çıkamayansa sessizce can verecek. Can verecekler çünkü bütün kabadayılığına, bütün artistliğine rağmen, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in elinde ne yeterli itfaiye aracı ne de kurtarma görevlisi kaldı. 50 santimlik SİHA’ların icadıyla çağı çoktan kapanmış olan Alman ve Amerikan tanklarından ne kadar çok gelirse, Rus işgalini durdurmasının o kadar kolay olacağını sanan Ukraynalı yöneticiler, halkı korumanın biricik yolunun barış masasına koşarak, görüşmelere başlamak olduğunu idrak edemiyorlar. Putin ve generalleri de bir milleti oturduğu apartmanlarda, yemek masalarının başında, yatak odalarında katletmekle savaş kazanmış bir ülkenin mevcut olmadığını bilmek zorundalar. (Örnek olarak Japonya’nın 1945’te teslim oluşunu gösterebilirler; ancak o bir nükleer savaşın sonuydu. Putin ve generalleri o tarafa hiç bakmasalar çok daha iyi olur. Putin, Rus siyasetçileri ve genelkurmayının haklı oldukları tek nokta, ABD ve onun peşine takılmış olan AB’nin, Ukrayna üzerinden Rusya’ya ve Rusya üzerinden Çin’e “Great Armageddon” (Büyük Kıyamet) senaryosunu başlattıklarıdır. Fransa’nın altı yıldır işbaşında olduğu halde, hâlâ dünya siyasetinden habersiz başkanı Macron ile, bulundukları makama dünya siyasetinden habersiz oldukları için getirilmiş olan İngiltere ve Almanya başbakanları, bu an itibarıyla Ukrayna üzerinden Rusya’ya çekidüzen verme harekâtını onaylıyor olsalar bile bu ülkelerin halkları bir Üçüncü Dünya Savaşı ihtimalini içinde barındıran Mahşer teorilerine rağbet etmeyeceklerdir. İtalya’nın (12 yıldan beri ilk kez seçimle işbaşına gelen) yeni başbakanı Giorgia Meloni ile onun kadar olmasa da bir ölçüde İspanya Başbakanı Pedro Sánchez Ukrayna’daki savaşa bu ülkeye silah ve para yığarak değil, tarafları görüşme masasına dönmeye ikna ederek son verilmesi gerektiğini söylüyorlar. Ya Birinci Dünya Savaşı hiç yaşanmamış olsaydı? Strateji oyunu tarihi senaryoları simüle ediyor  ABD ve AB’nin Ukrayna siyasetini değerlendiren bir gazete, geçenlerde “NATO son Ukraynalı can verinceye kadar Rusya ile savaşa kararlı!” diye başlık attı. Bu cümledeki gizli istihza, gerçekte çok acı bir gerçeği yansıtıyor. NATO, yemek masasında ölen, kolları, bacakları ve kafaları bahçelerine savrulan Ukraynalıların hesabını tutmuyor. Ama Putin, bu hesabı yapmak zorunda, çünkü bu insanlık dışı olduğu kadar ahlaka aykırı savaşı durdurabilecek tek kişi, o.
Ekleme Tarihi: 22 Ocak 2023 - Pazar

Rusya sivil halkı bombalamaktan vazgeçmeli

HAKKI ÖCAL KİMDİR?

1949 yılında Ankara'da doğdu. Ankara, Kırıkkale ve Yozgat'ta liseyi bitirdi. 1971'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'den mezun oldu. 1969 yılında Hürriyet gazetesinin Ankara bürosunda gazeteciliğe başladı.

Okulu bitirince, İstanbul'a atandı ve Hürriyet Haber Merkezi Müdür yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl sonra gazetenin Yazi İşleri Müdürlüğü'ne atandı.

1975 yılında Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler'de master'a başladı. Sonra doktoraya devam etti.

1980-1981 ders yılında Harvard Üniversitesi'nde Prof. Samuel Huntington'ın başkanı olduğu Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nde doktora-sonrası çalışmasını yaptı.

Bilgisayarla Boğaziçi'nde tanıştı. Harvard'dayken Boston Üniversitesi'nde bilgisayar operatörlüğü bölümüne devam etti.

Sonra WordPerfect firmasında Türkçe dil desteği için danışman olarak çalıştı.

12 Aralık 1985′te "Voice Of America" (Amerika'nın Sesi) radyosu Türkçe bölümüne katıldı. Böylelikle "Gazetecilik"ten "Radyoculuk"a geçiş yapmış oldu. 15 yıl sonra, VOA Türkçe Bölümü’nden ayrılıp Internet Bölümü’ne geçti.

Ardından Tercüman gazetesi Genel Yayın Müdürü oldu. Buradan ayrıldıktan sonra ise Güneş gazetesinde Genel Koordinatör görevini yürüttü.

Birkaç kez Yılın Gazetecisi seçildi; Uluslararası Basın Enstitüsü'nden Basın Özgürlüğü Ödülü'nü aldı. Sayısız yazı yazdı. Basın kartının, basın özgürlüğüne aykırı olduğunu öne sürerek basın kartını iade etti.

Güneş gazetesinden de ayrıldıktan sonra Amerika'nın Sesi radyosuna katılmak üzere 1985 yılında Washington'a gitti. Bu sıralarda Usenet servis sağlayıcısı olan UUNet bünyesinde Internet devriminin temellerinin atılmasına tanık olacak bir konumda görev aldı.

Aralarında Novell ve MS LAN'ın da bulunduğu birçok ağ sisteminin sertifikalarını aldı. Burada önce George Mason, Northern Virginia Community College'da ve Virginia International University'de masaüstü yayıncılık, görsel tasarım ve Web Tasarımcılığı dersi verdi.

BYTE, PC World, PC Life, NetLIFE dergilerinde yazı ve kitapçıklar yazdı.

Halen bütçesini ABD Kongresi'nin verdiği Uluslararası Yayın Bürosu'nun Internet Hizmetleri Bölümü'nde IT uzmanı olarak çalıştı.

Evli ve çocuğu yok. Potkal (Potkal.com kapandı), BYTE ve [1] Gelişim Platformu Biz'ce dergilerinde yazar olarak bulundu.

Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra bir süre rektör danışmanı olarak Bahçeşehir Üniversitesi'nde kariyerini sürdürmesinin ardından halen İbnihaldun Üniversitesinde öğretim üyesi olarak kariyerine devam etmektedir.

Almanlar İkinci Dünya Savaşı’nda, Amerikalılar Vietnam’da kentleri, köyleri, toplu oturma alanlarını bombaladılar; üzerinde Kızılay ve Kızılhaç simgeleri bulunduğu halde hastaneleri, ilk yardım çadırlarını yerle bir ettiler.

Rusya şimdi aynı katliamı Ukrayna’da sürdürüyor. Bütün dünya, Çin gazeteleri dahi, Rusya’ya Ukrayna’daki bu insanlık dışı işgali durdurma çağrısı yapıyor; ama nafile. Geçen hafta insan kollarının, bacaklarının, kafalarının konfeti gibi havaya savrulup, itfaiyeciler tarafından bahçeden toplandığı Dnipro’ya BM Genel Sekreteri Guterres ve Güvenlik Konseyi tarafından yöneltilen kınamaların mürekkebi kurumadan, Donetsk bölgesindeki Bakhmut çevresinde 15 apartman sitesi topa tutuldu. Burada da 40’a yakın sivilin öldüğü, çöken binaların enkazında yaralı kişiler bulunduğu bildiriliyor.

Dnipro’da olduğu gibi burada da enkaz altında kalanların çoğu çıkartılmayacak ve sesi çıkan haykırarak, çıkamayansa sessizce can verecek. Can verecekler çünkü bütün kabadayılığına, bütün artistliğine rağmen, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in elinde ne yeterli itfaiye aracı ne de kurtarma görevlisi kaldı. 50 santimlik SİHA’ların icadıyla çağı çoktan kapanmış olan Alman ve Amerikan tanklarından ne kadar çok gelirse, Rus işgalini durdurmasının o kadar kolay olacağını sanan Ukraynalı yöneticiler, halkı korumanın biricik yolunun barış masasına koşarak, görüşmelere başlamak olduğunu idrak edemiyorlar. Putin ve generalleri de bir milleti oturduğu apartmanlarda, yemek masalarının başında, yatak odalarında katletmekle savaş kazanmış bir ülkenin mevcut olmadığını bilmek zorundalar. (Örnek olarak Japonya’nın 1945’te teslim oluşunu gösterebilirler; ancak o bir nükleer savaşın sonuydu. Putin ve generalleri o tarafa hiç bakmasalar çok daha iyi olur.

Putin, Rus siyasetçileri ve genelkurmayının haklı oldukları tek nokta, ABD ve onun peşine takılmış olan AB’nin, Ukrayna üzerinden Rusya’ya ve Rusya üzerinden Çin’e “Great Armageddon” (Büyük Kıyamet) senaryosunu başlattıklarıdır. Fransa’nın altı yıldır işbaşında olduğu halde, hâlâ dünya siyasetinden habersiz başkanı Macron ile, bulundukları makama dünya siyasetinden habersiz oldukları için getirilmiş olan İngiltere ve Almanya başbakanları, bu an itibarıyla Ukrayna üzerinden Rusya’ya çekidüzen verme harekâtını onaylıyor olsalar bile bu ülkelerin halkları bir Üçüncü Dünya Savaşı ihtimalini içinde barındıran Mahşer teorilerine rağbet etmeyeceklerdir. İtalya’nın (12 yıldan beri ilk kez seçimle işbaşına gelen) yeni başbakanı Giorgia Meloni ile onun kadar olmasa da bir ölçüde İspanya Başbakanı Pedro Sánchez Ukrayna’daki savaşa bu ülkeye silah ve para yığarak değil, tarafları görüşme masasına dönmeye ikna ederek son verilmesi gerektiğini söylüyorlar.

Ya Birinci Dünya Savaşı hiç yaşanmamış olsaydı? Strateji oyunu tarihi senaryoları simüle ediyor 
ABD ve AB’nin Ukrayna siyasetini değerlendiren bir gazete, geçenlerde “NATO son Ukraynalı can verinceye kadar Rusya ile savaşa kararlı!” diye başlık attı. Bu cümledeki gizli istihza, gerçekte çok acı bir gerçeği yansıtıyor.

NATO, yemek masasında ölen, kolları, bacakları ve kafaları bahçelerine savrulan Ukraynalıların hesabını tutmuyor. Ama Putin, bu hesabı yapmak zorunda, çünkü bu insanlık dışı olduğu kadar ahlaka aykırı savaşı durdurabilecek tek kişi, o.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.