Aydın’da Çığlık Yükseldi! Colani ve Çetesi Derhal Yargılansın
Aydın’da Çığlık Yükseldi! Colani ve Çetesi Derhal Yargılansın
Alevi kurumları, Suriye’de yaşanan katliamların derhal durdurulması ve Colani çetesinin uluslararası mahkemelerde yargılanması çağrısı yaptı.
Alevi kurumları, Suriye’de yaşanan katliamların derhal durdurulması ve Colani çetesinin uluslararası mahkemelerde yargılanması çağrısı yaptı.
Aydın Kent Meydanı’nda bir araya gelen Alevi Kültür Dernekleri Aydın Şubesi ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı üyeleri, Suriye’de yaşanan ve artık soykırım boyutuna ulaştığı belirtilen saldırıları sert bir dille kınadı.
Açıklamada, bölgede sivillere yönelik sistematik saldırıların sürdüğü, uluslararası toplumun ise korkak bir sessizlik içinde olduğuna vurgu yapıldı.
ACİL YARGILAMA ÇAĞRISI
Açıklamada öne çıkan ifadeler şöyle yer aldı:
“Katil Colani ve çetesi derhal yargılanmalıdır. Artık sabrımız taşmıştır. Suriye’de yaşanan kıyım sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın yüzüne vurulan bir utançtır.”
Alevi kurumları, saldırıların durması için Türkiye başta olmak üzere uluslararası toplumu sorumluluk almaya çağırdı.
‘BU BİR MEZHEP DEĞİL İNSANLIK MESELESİDİR’
Açıklamanın devamında ise şu vurgu yapıldı:
“Bu yaşananlar mezhepsel bir mesele değildir, insanlık meselesidir. İnsan hakları ayaklar altına alınırken susmak suç ortaklığıdır. Suriye’deki katliamlar durdurulmalı, sorumlular uluslararası hukuk önünde hesap vermelidir.”
MEYDANDA GENİŞ KATILIM
Aydın’daki açıklamaya çok sayıda yurttaş katıldı. Kurum temsilcileri, bölgede yaşamını yitiren siviller için saygı duruşunda bulundu; ardından basın metni okunarak dağıtıldı.

BASIN AÇIKLAMASININ TAMAMI:
Cümle Cihana
Suriye'de Alevi Toplumuna yönelik sistematik soykırım uygulanıyor.
Suriye'de on yılı aşkın süredir devam eden savaşın yarattığı zalimlik özellikle sahil bölgesi başta olmak üzere Alevilerin yaşadığı bölgelerde tüm zalimliğiyle devam ediyor.
Son dönemlerde Humus ve çevresinde yaşayan Alevi topluluklarına yönelik artan saldırılar, sadece savaşın bir sonucu değildir. Bu saldırılar, tarihten gelen inançsal nefret, örgütlü şiddet ve Alevileri yok etme politikalarının bir yansımasıdır.
Alevilerin ve Hristiyanların evleri yakılıyor, kadınlar kaçırılıp esir ediliyor, gençler en ağır işkencelerle öldürülüyor. Yalnızca Alevi oldukları için işten atılıyor, varlıkları savaş ganimeti olarak katillerine peşkeş çekilip açlığa mahkum ediliyorlar.
Alevilerin, Dürzilerin, Ermenilerin, inanç merkezlerinin, yaşam alanlarının ve köylerin doğrudan hedef alınması; uluslararası hukuka göre açık bir savaş suçu ve insanlığa karşı işlenmiş suç niteliği taşımaktadır.
Bölgede faaliyet gösteren ve geçmişte uluslararası alanda terör örgütü olarak kabul edilen Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve ona bağlı çeteler uzun süredir Alevileri ve Hristiyan toplulukları hedef almaktadır.
HTŞ'nin Emevi akıl temeli nefret dili ve yok etme politikası Suriye'de yaşayan mazlum halkların yaşamına bir tehdittir.

Başta Türkiye olmak üzere, ABD, Siyanist İsrail ve bölgedeki işbirlikçileri ile HTŞ'ye doğrudan ya da dolaylı destek veren tüm ülkeler, sermaye güçleri ve suskun medya kuruluşları bu soykırımın ortaklarıdır.
Başka katil Colani olmak üzere bu çete örgütüne lojistik, mali, siyasi veya askeri her türlü destek, sadece bölgedeki mazlum halklara yönelik değil, tüm insanlığa yönelik bir suçtur. Çünkü Suriye'de Alevilere yapılan soykırım amaçlı bu saldırılar, insanlığa karşı suç teşkil etmektedir.
Ayrıca bu destekler, Alevi toplumuna yönelik saldırıların önünü açmakta ve çeteleri güçlendirmektedir. Bütün bunların açıkça bilinmesine rağmen uluslararası toplumun, medyanın ve insan hakları kuruluşlarının sessizliği ya da örtülüğü desteği, bugün yaşanan soykırımın pervasızca devam etmesine neden olmaktadır.
HTŞ ve Colani katiline destek veren ve bu politikaları sürdüren tüm ülkeleri ve sessiz kalan insan hakları kuruluşlarını bugün bir kez daha ve çok sert bil dille kınıyoruz!
Yaşanan saldırılara karşı sokağa çıkap direnen sivil halka karşı HTŞ çetelerinin ateş açması demokrasi amaçlarının olmadığının en önemli göstergesidir.
Buradan tüm dünyaya sesleniyoruz.
İnsanlık suçu işleyen bu çeteler derhal savaş suçlusu ilan edilmeli ve yargılanmılıdır!
Bölgede yaşanan insanlık dramına son vermek adına bağımsız kuruluşların bölgede inceleme yapmasına, halka gıda ve insani yardım ulaştırılmasına olanak sağlanmalıdır.
Biz Alevi toplumu olarak bölgeye insani yardım götürmeye hazırız. Bunun için gerekli olan koridorun derhal açılmasını talep ediyoruz.
Suriye'de HTŞ çetelerinin yönetimine son verilmeli ve tüm kesimlerin güvenliği, eşit yurttaşlık hakları ve inanç özgürlüğünün gözetildiği bir yönetim derhal kurulmalıdır.
Aleviler tarih boyunca barışın, adaletin ve insan onurunun yanında yer almış bir topluluktur. Buna rağmen yüzyıllardır farklı coğrafyalarda maruz kaldığımız inanç temelli saldırılar ve yok etme girişimleri maalesef bugün Suriye'de yeniden sahnededir.
Alevilerin günümüzde yaşadıkları Kerbela'dır.
Yezit aynı yezit, mazlum aynı mazlumdur.
Bugün Suriye'de, Hama'da, Humus'ta hayatını riske atarak zulme karşı sokağa çıkan sivil halka desteklerimizi sunuyoruz.
Suriye'nin mazlum halkları yalnız değildir!
Katil Colani ve çetesi deral yargılanmalıdır.
Buradan herkese çağrımızdır!
Yaşanan bu zulmü herhangi bir nedenle onaylamayın. Şiddetli ve masum insanların ölümlerini görmezden gelmeyin. Katledilen kadınların ve çocukların sesi olun!
Colani'yi meşrulaştırmayın!
Onu "Barış elçisi" gibi göstermek zulmü aklamak ve onaylamaktır.
Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır!
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
