Selahattin Çelik
Köşe Yazarı
Selahattin Çelik
 

Erhan Usta’dan Tarihi Çıkış: Komisyonu Çöpe Gömeceğiz!

Bazen bir konuşma vardır, salondaki havayı değiştirir. Kimi cümleler vardır, not tutan kalemleri titretir. İşte Erhan Usta tam da öyle bir konuşma yaptı. Hani bazen dersin ya “Birisi çıksın, şunu bir erkek gibi söylesin!” — işte o gün geldi. Komisyonu tarihin çöplüğüne atacak kadar dik duruşlu, politik hesaplardan uzak, doğrudan kalpten gelen bir konuşmaydı bu. “Cesaret” dedikleri şey mikrofonun önünde değil, milletin yanında durabilmektir ya — işte o gün o cesaret ete kemiğe büründü, adı da Erhan Usta oldu. “Sizler Oldukça Emellerine Ulaşamazlar!” Bu söz, sadece bir politik cümle değil; adeta tarihi bir manifesto. Yani diyor ki: “Bu milletin içinde hâlâ yürek varsa, kimse bu ülkeyi diz çöktüremez!” Ve doğru söylüyor. Kimi makam derdinde, kimi manşet peşinde, ama Usta başka bir yerden konuştu — halkın ta içinden. Kendine “Atatürkçü” diyenlerin bile bazen ağzına alamadığı sözleri söyledi. Korkmadan, eğmeden, bükmeden. Ne yazık ki bu ülkede “vatan” demek bile artık reyting hesaplarına bağlı. Birileri “oy kaygısı” diye susarken, birileri “kırılırlar, üzülürler” diye cümlelerini yutarken, Erhan Usta çıktı ve o boğaza dizilen kelimeleri masanın üzerine vurdu. “Komisyonu tarihin çöplüğüne atacağız!” Bu cümle var ya… Bir dönemlik siyasetçileri, koltuk sevdalılarını, kolpa kahramanları darmadağın etti. Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’na Bir Hatırlatma Hani hep “Atatürk sevdalısıyız” diyorsunuz ya… Peki nerede o Atatürk’ün “Tam bağımsız Türkiye” haykırışı? Nerede o “Bir karış toprağı tartışmaya açmam” duruşu? Erhan Usta konuşurken, siz neden sessizdiniz? Niye çıkıp aynı yürekle, aynı kararlılıkla haykırmadınız? “Ya kalp kırarız” diye mi korktunuz, yoksa “oy kaybederiz” diye mi? Bakın, bu milletin artık sloganlara değil, samimiyete ihtiyacı var. Kimin hangi partiden olduğuna bakmıyor kimse; kimin adam gibi konuştuğuna bakıyor. Ve bugün o sahnede adam gibi konuşan bir isim varsa, o da Erhan Usta’dır. ABD, İsrail, PKK, DEM… Herkes Biliyor, Türk Milleti Niye Bilmiyor? Şu tabloya bakınca insanın içi sızlıyor. Dış güçler, terör uzantıları, dost maskesi takan düşmanlar her şeyi biliyor. Ama bu ülkenin insanı hâlâ “acaba?” diye yaşıyor. Usta’nın dediği gibi: “İsrail, ABD, PKK, DEM ve vekilleri biliyor da Türk Milleti nasıl bilmez?” E haklı adam! Birileri bu ülkenin aklıyla dalga geçerken, halk hâlâ televizyon ekranlarında “güleryüzlü vaatler” dinliyor. Yeter artık! Bu milletin uykusu geldi, ama uyanması şart! Uyan Türk Milleti, Özüne Dön! Erhan Usta’nın konuşması aslında bir “çağrı”ydı. Bir tokat gibiydi, ama sevgiyle atılmış bir tokat. “Yeter artık, silkelen!” diyordu. “Bu toprakların mayasıyla oynayanlara prim verme!” diyordu. Ve evet, haklıydı. Çünkü biz özümüzü unuttuk. Birlikten kuvvet doğar dedik ama hep ayrı düştük. Usta’nın konuşması, o ayrılıklara sıkılmış bir yumruk gibiydi. Artık bu milletin “laf kalabalığına” değil, “adam gibi söze” ihtiyacı var. Ve o sözü dün Erhan Usta söyledi. Son Söz Bu ülkede bazen bir cümle, bir tanktan güçlüdür. Bir söz, bir yasadan daha etkilidir. Erhan Usta, dün o sözü söyledi: “Sizler oldukça, emellerine ulaşamazlar!” Bu laf sadece bir politik çıkış değil, bir milletin yeniden ayağa kalkma işaretidir. Korkaklar, menfaatçiler, tribün siyaseti yapanlar kenara çekilsin. Yürekli insanlar konuşsun artık. Çünkü bu ülke, korkak cümlelerle değil, yürekli sözlerle kurtulacak.
Ekleme Tarihi: 01 Kasım 2025 -Cumartesi

Erhan Usta’dan Tarihi Çıkış: Komisyonu Çöpe Gömeceğiz!

Bazen bir konuşma vardır, salondaki havayı değiştirir.
Kimi cümleler vardır, not tutan kalemleri titretir.
İşte Erhan Usta tam da öyle bir konuşma yaptı.
Hani bazen dersin ya “Birisi çıksın, şunu bir erkek gibi söylesin!” — işte o gün geldi.

Komisyonu tarihin çöplüğüne atacak kadar dik duruşlu,
politik hesaplardan uzak, doğrudan kalpten gelen bir konuşmaydı bu.
“Cesaret” dedikleri şey mikrofonun önünde değil, milletin yanında durabilmektir ya —
işte o gün o cesaret ete kemiğe büründü, adı da Erhan Usta oldu.

“Sizler Oldukça Emellerine Ulaşamazlar!”

Bu söz, sadece bir politik cümle değil;
adeta tarihi bir manifesto.
Yani diyor ki:
“Bu milletin içinde hâlâ yürek varsa, kimse bu ülkeyi diz çöktüremez!”
Ve doğru söylüyor.
Kimi makam derdinde, kimi manşet peşinde,
ama Usta başka bir yerden konuştu — halkın ta içinden.

Kendine “Atatürkçü” diyenlerin bile bazen ağzına alamadığı sözleri söyledi.
Korkmadan, eğmeden, bükmeden.
Ne yazık ki bu ülkede “vatan” demek bile artık reyting hesaplarına bağlı.
Birileri “oy kaygısı” diye susarken,
birileri “kırılırlar, üzülürler” diye cümlelerini yutarken,
Erhan Usta çıktı ve o boğaza dizilen kelimeleri masanın üzerine vurdu.

“Komisyonu tarihin çöplüğüne atacağız!”
Bu cümle var ya…
Bir dönemlik siyasetçileri, koltuk sevdalılarını, kolpa kahramanları darmadağın etti.

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’na Bir Hatırlatma

Hani hep “Atatürk sevdalısıyız” diyorsunuz ya…
Peki nerede o Atatürk’ün “Tam bağımsız Türkiye” haykırışı?
Nerede o “Bir karış toprağı tartışmaya açmam” duruşu?

Erhan Usta konuşurken, siz neden sessizdiniz?
Niye çıkıp aynı yürekle, aynı kararlılıkla haykırmadınız?
“Ya kalp kırarız” diye mi korktunuz, yoksa “oy kaybederiz” diye mi?

Bakın, bu milletin artık sloganlara değil, samimiyete ihtiyacı var.
Kimin hangi partiden olduğuna bakmıyor kimse;
kimin adam gibi konuştuğuna bakıyor.
Ve bugün o sahnede adam gibi konuşan bir isim varsa, o da Erhan Usta’dır.

ABD, İsrail, PKK, DEM… Herkes Biliyor, Türk Milleti Niye Bilmiyor?

Şu tabloya bakınca insanın içi sızlıyor.
Dış güçler, terör uzantıları, dost maskesi takan düşmanlar her şeyi biliyor.
Ama bu ülkenin insanı hâlâ “acaba?” diye yaşıyor.
Usta’nın dediği gibi:

“İsrail, ABD, PKK, DEM ve vekilleri biliyor da Türk Milleti nasıl bilmez?”

E haklı adam!
Birileri bu ülkenin aklıyla dalga geçerken,
halk hâlâ televizyon ekranlarında “güleryüzlü vaatler” dinliyor.
Yeter artık!
Bu milletin uykusu geldi, ama uyanması şart!

Uyan Türk Milleti, Özüne Dön!

Erhan Usta’nın konuşması aslında bir “çağrı”ydı.
Bir tokat gibiydi, ama sevgiyle atılmış bir tokat.
“Yeter artık, silkelen!” diyordu.
“Bu toprakların mayasıyla oynayanlara prim verme!” diyordu.
Ve evet, haklıydı.
Çünkü biz özümüzü unuttuk.
Birlikten kuvvet doğar dedik ama hep ayrı düştük.
Usta’nın konuşması, o ayrılıklara sıkılmış bir yumruk gibiydi.

Artık bu milletin “laf kalabalığına” değil,
“adam gibi söze” ihtiyacı var.
Ve o sözü dün Erhan Usta söyledi.

Son Söz

Bu ülkede bazen bir cümle, bir tanktan güçlüdür.
Bir söz, bir yasadan daha etkilidir.
Erhan Usta, dün o sözü söyledi:

“Sizler oldukça, emellerine ulaşamazlar!”

Bu laf sadece bir politik çıkış değil, bir milletin yeniden ayağa kalkma işaretidir.
Korkaklar, menfaatçiler, tribün siyaseti yapanlar kenara çekilsin.
Yürekli insanlar konuşsun artık.

Çünkü bu ülke,
korkak cümlelerle değil, yürekli sözlerle kurtulacak.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.