İletişim Başkanlığı “Yok” Diyor, Pentagon “Vurduk” Diyor!

Türkiye’nin Malatya Kürecik’te bulunan radar üssü, İran-İsrail hattındaki sıcak gelişmelerin göbeğinde bir kez daha tartışmaların merkezine oturdu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın yaptığı son açıklamada, “İran’ın İsrail’e fırlattığı füzeler, Malatya Kürecik’te bulunan radar üssü sayesinde erken tespit edilerek durduruldu” iddiasının gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Açıklamada, Kürecik’teki radar sisteminden elde edilen bilgilerin yalnızca NATO prosedürleri çerçevesinde “müttefik ülkelerle” paylaşıldığı vurgulandı. Peki o müttefikler arasında kimler var? Tabii ki Amerika Birleşik Devletleri. Ve ABD'nin NATO içindeki rolü malum: sadece bir müttefik değil, sistemin patronu. İşte tam burada devreye giriyor Pentagon’un açıklaması. ABD Savunma Bakanlığı resmen duyurdu: “İran’dan İsrail’e doğru harekete geçen yaklaşık 300 İHA ve füzeyi biz durdurduk.” Bu kadar yüksek teknolojiyle nasıl mı? Elbette "istihbarat ve radar verileriyle"… Şimdi kamuoyu soruyor: ABD, bu verileri nereden aldı? Malatya’dan değilse nereden? Kürecik’ten alınan radar verileri, NATO içindeki “en yakın müttefik” üzerinden İsrail’e iletilmemiş olabilir mi? Bir yanda “Türkiye’den bilgi gitmedi” diyen İletişim Başkanlığı... Diğer yanda “füzeleri biz vurduk” diyen Pentagon. O halde bilgi nereden geliyor? Radardan mı, rüyadan mı? Üstelik kamuoyunun gözü önünde oynanan bu çelişkili açıklama trafiği sürerken, ekranlarda Gazze için dua sesleri, İslamî retoriklerle süslenmiş yayınlar yankılanıyor. Ve bir soru daha, oldukça çıplak ve sert: “Yok canım… ABD, Kürecik’ten aldığı radar verilerini İsrail’e vermez, öyle mi?..” Kısa ve net: Gerçekliğin radarına bağlanmış propaganda savaşında, İslam soslu yayınlarla ekranlar donatılırken, veri akışının nereye gittiğini gerçekten bilen kaç kişi var?