casino siteleri slot siteleri
Cahit Çataloğlu
Köşe Yazarı
Cahit Çataloğlu
 

Sonsuzluğa Erinç

Türk basın tarihinin saygın emekçilerinden, gerçek bir Babıali gazetecisi, abimiz, hocamız, üstadımız ve sevgili başkanımız Orhan Erinç'in kara haberi adeta içimizi dağladı. Basının bir başka efsane ismi Uğur Mumcu'nun katledilişinin 30. yıldönümünde Orhan abinin o makus haberiyle bugün daha da eksildik. Orhan Erinç abimizi 1968 yılında acar muhabir olduğu dönemde, Fatoş ablamızla evlilik hazırlıkları yaptığı dönemde tanımıştım. Yarım asır, güzel anılarla çoktan gerilerde kalmış. ************** 1980'li yılların başlarında Hürriyet'in Cağaloğlu'ndaki muhteşem binasının ikinci katında, efsane yönetmen Nezih Demirkent'in çalışma odasının tam karşısında buzlu camla kaplı olduğu için esrarengiz görünüm veren ufacık bir bölüm vardı. O odada 4 masa bulunurdu ve Hürriyet'in ekonomi servisi olarak bilinirdi. Bu ufacık mekanı Cahit Düzel, Mete Ongan ve ben kullanırdık.  Odadaki dördüncü masa ise meslek büyüklerimize ayrılmıştı.  O masaya ilk önce Oktay Kurtböke üstadımız oturdu. Sendikal çalışmaları nedeniyle sürekli dışarıda olduğundan gelen telefonlarına ahize yanımda olduğu için ben cevap verirdim. Bu gönülsüz sekreterliğim beni yormaya başlamıştı. Oktay abi Hürriyet'ten ayrılınca rahatladığımı sanmıştım ama çok kısa sürmüştü. O masaya bu defa bir başka abimiz, başkanımız Nail Güreli oturdu. Nail abi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı sıfatıyla çok daha fazla telefon alıyordu. Gönülsüz sekreterliğimin sıkıntısı ikiye katlanmıştı. Bir süre sonra Nail başkanımız da ayrıldı ve bu kez o yıllarda Cemiyet Genel Sekreteri olan Orhan Erinç abimiz aynı masayı şereflendirdi. Gelen gideni gerçekten de aratırmış.. Orhan abi döneminde gönülsüz sekreterliğim sınırları hayli genişlemeye başlamıştı. Telefonlara bakmaktan çalışmam aksıyordu. Orhan abi de aslında bunun farkındaydı ve yüzünden hiç eksilmeyen o güzel bakışları ve her zamanki asil beyefendi duruşuyla sanki özürünü vücut diliyle ifade ederdi.  Bir süre sonra gazeteden istifa ettim ve o hızlı tempolu günler anılarda kaldı. ************** Orhan Erinç ile  yüzyüze geldiğimizde ona "Abi" diye hitap ederken, yazışmalarda ve kalabalık ortamda "Başkanım" sıfatını uygun görürdüm. Face arkadaşıydık.  Paylaşımlarıma beğenisini esirgemez ve çoğu kez bana "Usta" diye yazardı. Derin tecrübe ve anılarını sık sık paylaşır, yazılarını pek çok kişi gibi soluksuz okurdum. Orhan başkanım gerçek bir kütüphane ve zengin arşiv idi.  Mesleğinde büyük özveriyle ve sıfır hata ile çalışan, yüreği insan sevgisi dolu, hayata çok güzel bakan, müthiş deneyimli, zeki, akıllı, olayları tarafsız ve sağduyuyla değerlendirme ve süzgeçten geçirme yeteneğine sahip, kalemi müthiş düzgün bir meslek büyüğümüzdü. Güzel rastlantı, çok sevdiği Girne'de de beraber olabildik. Onu kaybetmek gerçekten büyük acı veriyor. Yerine bir benzeri konulamayacak, eşi bulunamaz bir kristal vazo kırıldı sanki. Abimiz, üstadımız, başkanımız yok artık. Onu yüreğimiz yanarak uğurluyoruz. Seni hep özleyeceğiz ve adını yaşatacağız başkanım. Sonsuzluğa erinç işte böyle olur abim. Cahit Çataloğlu 23 Ocak 2023
Ekleme Tarihi: 25 Ocak 2023 - Çarşamba

Sonsuzluğa Erinç

Türk basın tarihinin saygın emekçilerinden, gerçek bir Babıali gazetecisi, abimiz, hocamız, üstadımız ve sevgili başkanımız Orhan Erinç'in kara haberi adeta içimizi dağladı.
Basının bir başka efsane ismi Uğur Mumcu'nun katledilişinin 30. yıldönümünde Orhan abinin o makus haberiyle bugün daha da eksildik.
Orhan Erinç abimizi 1968 yılında acar muhabir olduğu dönemde, Fatoş ablamızla evlilik hazırlıkları yaptığı dönemde tanımıştım.
Yarım asır, güzel anılarla çoktan gerilerde kalmış.
**************
1980'li yılların başlarında Hürriyet'in Cağaloğlu'ndaki muhteşem binasının ikinci katında, efsane yönetmen Nezih Demirkent'in çalışma odasının tam karşısında buzlu camla kaplı olduğu için esrarengiz görünüm veren ufacık bir bölüm vardı.
O odada 4 masa bulunurdu ve Hürriyet'in ekonomi servisi olarak bilinirdi.
Bu ufacık mekanı Cahit Düzel, Mete Ongan ve ben kullanırdık. 
Odadaki dördüncü masa ise meslek büyüklerimize ayrılmıştı. 
O masaya ilk önce Oktay Kurtböke üstadımız oturdu.
Sendikal çalışmaları nedeniyle sürekli dışarıda olduğundan gelen telefonlarına ahize yanımda olduğu için ben cevap verirdim.
Bu gönülsüz sekreterliğim beni yormaya başlamıştı.
Oktay abi Hürriyet'ten ayrılınca rahatladığımı sanmıştım ama çok kısa sürmüştü.
O masaya bu defa bir başka abimiz, başkanımız Nail Güreli oturdu. Nail abi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı sıfatıyla çok daha fazla telefon alıyordu.
Gönülsüz sekreterliğimin sıkıntısı ikiye katlanmıştı.
Bir süre sonra Nail başkanımız da ayrıldı ve bu kez o yıllarda Cemiyet Genel Sekreteri olan Orhan Erinç abimiz aynı masayı şereflendirdi.
Gelen gideni gerçekten de aratırmış..
Orhan abi döneminde gönülsüz sekreterliğim sınırları hayli genişlemeye başlamıştı.
Telefonlara bakmaktan çalışmam aksıyordu.
Orhan abi de aslında bunun farkındaydı ve yüzünden hiç eksilmeyen o güzel bakışları ve her zamanki asil beyefendi duruşuyla sanki özürünü vücut diliyle ifade ederdi. 
Bir süre sonra gazeteden istifa ettim ve o hızlı tempolu günler anılarda kaldı.
**************
Orhan Erinç ile  yüzyüze geldiğimizde ona "Abi" diye hitap ederken, yazışmalarda ve kalabalık ortamda "Başkanım" sıfatını uygun görürdüm.
Face arkadaşıydık. 
Paylaşımlarıma beğenisini esirgemez ve çoğu kez bana "Usta" diye yazardı.
Derin tecrübe ve anılarını sık sık paylaşır, yazılarını pek çok kişi gibi soluksuz okurdum.
Orhan başkanım gerçek bir kütüphane ve zengin arşiv idi. 
Mesleğinde büyük özveriyle ve sıfır hata ile çalışan, yüreği insan sevgisi dolu, hayata çok güzel bakan, müthiş deneyimli, zeki, akıllı, olayları tarafsız ve sağduyuyla değerlendirme ve süzgeçten geçirme yeteneğine sahip, kalemi müthiş düzgün bir meslek büyüğümüzdü.
Güzel rastlantı, çok sevdiği Girne'de de beraber olabildik.
Onu kaybetmek gerçekten büyük acı veriyor.
Yerine bir benzeri konulamayacak, eşi bulunamaz bir kristal vazo kırıldı sanki.
Abimiz, üstadımız, başkanımız yok artık.
Onu yüreğimiz yanarak uğurluyoruz.
Seni hep özleyeceğiz ve adını yaşatacağız başkanım.
Sonsuzluğa erinç işte böyle olur abim.


Cahit Çataloğlu
23 Ocak 2023

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sadettin Ateş
(02.02.2023 00:54 - #190)
Şahane olmuş ama… Orhan Ağabey için ne yazsak azdır. Öyle değil mi?
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.