Ümit Yeşildağ
Köşe Yazarı
Ümit Yeşildağ
 

Yanan yüzyıl: Bir fotoğraf karesinde Türkiye’nin hal-i pür melali

Ödemiş'teki yangında yanan köylerden kaçan bir kadın... Yol yok, elektrik telleri sarkıyor, lüks araçlarla sefalet iç içe. İşte “Türkiye Yüzyılı” dedikleri şeyin hakikati, tüm çıplaklığıyla bu karede saklı. İşte gerçek Türkiye yüzyılı: Bir fotoğrafa sığan çöküş Yıllardır manşetlerle, ekranlardan pompalanan pembe masallarla uyutulduk. Ekonomi uçuyor dediler, sanayi şahlanıyor dediler, Türkiye çağ atlıyor dediler. Lakin biz ne zaman gözümüzü açsak, başka bir Türkiye ile karşılaştık. İşte şimdi, o uydurulmuş masalların değil, hakikatin yüzyılına hoş geldiniz: Gerçek Türkiye Yüzyılı’na. Yangının, yokluğun ve yoksulluğun fotoğrafı Bir kare. Bir kadın. Bir yangın. Ve önünde ne bir asfalt, ne bir medeniyet izi. Burası Ödemiş’in kırsalı; bir köy yanıyor, insanlar canlarını kurtarmaya çalışıyor. Ama yollar toprak, elektrik telleri çapraz, tehlikeli biçimde sarkmış. Yanı başında bir motosiklet, köşede bir lüks araba. Zıtlıkların ülkesindeyiz. Burası Hindistan değil, Afganistan da değiliz. Bu topraklar bizim. Ama manzara başka memleketleri aratmaz hâlde. Gaflet uykusuna yatmış devlet erkânı için belki de sıradan bir enstantane. Lakin bu karedeki kadın, bu yüzyılın öznesi değil; mağdurudur. Mecliste cümbüş, millette yangın Bir yanda milletin vekilleri meclis restoranında 35 TL’ye bonfile yerken, diğer yanda millet yangından canını kurtarmaya çalışıyor. Vekilin maaşı çuval çuval geliyor, emeklinin ise çöp kutusundan ekmek toplamak dışında çaresi yok. Her ay cep telefonu faturası 5.000 TL olan vekillerle, bayat ekmeğe muhtaç bırakılan emekliler aynı ülkede yaşıyor. “Bu mudur cihannüma devletin hâli?” diye sorası geliyor insanın. Yoksulluk kelimesine yeni bir anlam Buradaki yoksulluk bir mecaz değil, gerçek. Yani kelime tam anlamıyla: yol yok! Sırtında çocuğuyla yangından kaçan bir kadının arkasında yükselen siyah duman sadece o evin değil, bu düzenin de yandığını haykırıyor aslında. Elektrik telleri çapraz, adalet sessiz Çapraz çapraz duran elektrik telleri, adeta bu ülkenin yönetim tarzını özetliyor. Hiçbir şey düzgün değil. Ne altyapı, ne yönetişim, ne hak, ne hukuk... Her şey birbirine dolanmış, ama kimsenin umurunda değil. Osmanlı Türkçesiyle: halk-ı fukarâ, nar-ı felâkette yalnız kaldı Halk-ı garibin üstüne çöken bu felâket-i azime karşısında devlet-i âliyye nerededir? Nerede seferberlik, nerede himmet, nerede sadâ-yı adalet? Devlet halkına sırtını döndü. Şimdi halk kaderiyle baş başa. Hangi yüzyılda olduğumuzu unutanlara bu fotoğrafı gösterin. İşte, bu yüzyılın hakikati budur. Son söz: Yüzyıl sizinse, bu fotoğraf bizimdir Türkiye Yüzyılı dedikleri projeksiyonun arkasındaki gerçekliği görmek isteyenler için daha net bir resim olamaz. Bu fotoğraf ne montaj, ne afiş. Bu bir utanç vesikasıdır. Tarih, bu kareyi not edecek. Siz “muhteşem yüzyıl” derken, halkın yandığını, yolun olmadığını, telin çapraz, adaletin sıfır olduğunu yazacak.
Ekleme Tarihi: 05 July 2025 - Saturday

Yanan yüzyıl: Bir fotoğraf karesinde Türkiye’nin hal-i pür melali

Ödemiş'teki yangında yanan köylerden kaçan bir kadın... Yol yok, elektrik telleri sarkıyor, lüks araçlarla sefalet iç içe. İşte “Türkiye Yüzyılı” dedikleri şeyin hakikati, tüm çıplaklığıyla bu karede saklı.

İşte gerçek Türkiye yüzyılı: Bir fotoğrafa sığan çöküş

Yıllardır manşetlerle, ekranlardan pompalanan pembe masallarla uyutulduk. Ekonomi uçuyor dediler, sanayi şahlanıyor dediler, Türkiye çağ atlıyor dediler. Lakin biz ne zaman gözümüzü açsak, başka bir Türkiye ile karşılaştık. İşte şimdi, o uydurulmuş masalların değil, hakikatin yüzyılına hoş geldiniz: Gerçek Türkiye Yüzyılı’na.

Yangının, yokluğun ve yoksulluğun fotoğrafı

Bir kare. Bir kadın. Bir yangın. Ve önünde ne bir asfalt, ne bir medeniyet izi. Burası Ödemiş’in kırsalı; bir köy yanıyor, insanlar canlarını kurtarmaya çalışıyor. Ama yollar toprak, elektrik telleri çapraz, tehlikeli biçimde sarkmış. Yanı başında bir motosiklet, köşede bir lüks araba. Zıtlıkların ülkesindeyiz.

Burası Hindistan değil, Afganistan da değiliz. Bu topraklar bizim. Ama manzara başka memleketleri aratmaz hâlde.

Gaflet uykusuna yatmış devlet erkânı için belki de sıradan bir enstantane. Lakin bu karedeki kadın, bu yüzyılın öznesi değil; mağdurudur.

Mecliste cümbüş, millette yangın

Bir yanda milletin vekilleri meclis restoranında 35 TL’ye bonfile yerken, diğer yanda millet yangından canını kurtarmaya çalışıyor. Vekilin maaşı çuval çuval geliyor, emeklinin ise çöp kutusundan ekmek toplamak dışında çaresi yok.

Her ay cep telefonu faturası 5.000 TL olan vekillerle, bayat ekmeğe muhtaç bırakılan emekliler aynı ülkede yaşıyor. “Bu mudur cihannüma devletin hâli?” diye sorası geliyor insanın.

Yoksulluk kelimesine yeni bir anlam

Buradaki yoksulluk bir mecaz değil, gerçek. Yani kelime tam anlamıyla: yol yok!

Sırtında çocuğuyla yangından kaçan bir kadının arkasında yükselen siyah duman sadece o evin değil, bu düzenin de yandığını haykırıyor aslında.

Elektrik telleri çapraz, adalet sessiz

Çapraz çapraz duran elektrik telleri, adeta bu ülkenin yönetim tarzını özetliyor. Hiçbir şey düzgün değil. Ne altyapı, ne yönetişim, ne hak, ne hukuk... Her şey birbirine dolanmış, ama kimsenin umurunda değil.

Osmanlı Türkçesiyle: halk-ı fukarâ, nar-ı felâkette yalnız kaldı

Halk-ı garibin üstüne çöken bu felâket-i azime karşısında devlet-i âliyye nerededir? Nerede seferberlik, nerede himmet, nerede sadâ-yı adalet?

Devlet halkına sırtını döndü. Şimdi halk kaderiyle baş başa. Hangi yüzyılda olduğumuzu unutanlara bu fotoğrafı gösterin. İşte, bu yüzyılın hakikati budur.

Son söz: Yüzyıl sizinse, bu fotoğraf bizimdir

Türkiye Yüzyılı dedikleri projeksiyonun arkasındaki gerçekliği görmek isteyenler için daha net bir resim olamaz. Bu fotoğraf ne montaj, ne afiş. Bu bir utanç vesikasıdır. Tarih, bu kareyi not edecek. Siz “muhteşem yüzyıl” derken, halkın yandığını, yolun olmadığını, telin çapraz, adaletin sıfır olduğunu yazacak.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.