Ümit Yeşildağ
Köşe Yazarı
Ümit Yeşildağ
 

Birkaç zenginin gazetecilikle imtihanı!..

"Para var, pul var ama kalem yok beyler… Kalem yok!" Bakın şimdi size anlatayım, Ahmet Gözen... Erol Özhavutçu... Rıdvan Eşin... Üçünüz de bu şehrin varlıklı isimlerisiniz, kabul. Bankada sıfır eksik değil, mülkte metrekare sıkıntısı yok. Yani dünyalığınız tamam, orası doğru. Ama unuttuğunuz bir şey var: Ben Aydın'ın yerel gazetecisi değilim, Türkiye'nin vicdan kalemiyim. Ben basının merkezindeyim, siz hâlâ Ege köşesinde gölgedesiniz. Burada herkese gücünüz yetebilir belki, Bir masaya oturttuğunuz her bürokrat eğilir belki, Ama bana yetmez... Çünkü sizin nüfuzunuzla ölçülen bir adam değilim ben. Siz beni hâlâ "Yalnız Kurt" sanıyorsunuz ya, Bırakın öyle sanın. Ben yalnızken bile çok kalabalığım. YÜKSEK BİNADA YAŞAYANLAR, KÖKÜ TOPRAKTA OLANLARI ANLAMAZ Çapınızla geliyorsunuz bana, Para mı? Mülk mü? Siyasetle kanka pozları mı? Peki ben size sorayım: İçinizde son 10 yılda yazdığı bir haberle ülkenin gündemini değiştiren biri var mı? Yok. Çünkü siz gazeteci değil, en iyi ihtimalle gazete sahibi taklidi yapıyorsunuz. Benim kalemim mahkeme salonlarında kırılmadıysa, Sizin makam odalarında toplanmış zarflarınız beni zaten etkilemez. KORKUNÇ BİR GERÇEK VAR: GAZETECİLİK SİZİN PARAYLA ALABİLECEĞİNİZ BİR ŞEY DEĞİL Zannediyorsunuz ki reklam verirsiniz, diz çökeriz. Bir yemek yedirirsiniz, methiye dizeriz. Ama ben o tabaktan hiç yemem beyler. Ben kendi yemeğimi kendim kazanırım, Kendi kalemimi kendim temiz tutarım. Gazetecilik sizin holding mantığınızla yürüyen bir meslek değil. Bu işin geleneği var, duruşu var, kalbi var, ruhu var. O yüzden bırakın bu işin ruhuna sarkıntılık etmeyi. Sizin gücünüz, bu kaleme dokunmaya yetmez. BU SADECE BİR BAŞLANGIÇTIR Bugün isim verdim. Yarın belgelerle konuşurum. Sonra manşetlerle… Sonra bu şehirde gazeteciliğin yeniden tarifini yazarım. Çünkü biri anlatmalı size, Gazeteciliğin satın alınamayacak bir şey olduğunu… Ve o biri ben olacağım! Kalem sustuğunda siz kazanırsınız, ama ben sustuğumda tarih kaybeder. O yüzden yazmaya devam edeceğim. Bekleyin biraz… Bu daha sadece ilk satırdı. Hodri Meydan!..
Ekleme Tarihi: 29 June 2025 - Sunday

Birkaç zenginin gazetecilikle imtihanı!..

"Para var, pul var ama kalem yok beyler… Kalem yok!"

Bakın şimdi size anlatayım,
Ahmet Gözen... Erol Özhavutçu... Rıdvan Eşin...

Üçünüz de bu şehrin varlıklı isimlerisiniz, kabul.
Bankada sıfır eksik değil, mülkte metrekare sıkıntısı yok.
Yani dünyalığınız tamam, orası doğru.

Ama unuttuğunuz bir şey var:
Ben Aydın'ın yerel gazetecisi değilim, Türkiye'nin vicdan kalemiyim.
Ben basının merkezindeyim, siz hâlâ Ege köşesinde gölgedesiniz.

Burada herkese gücünüz yetebilir belki,
Bir masaya oturttuğunuz her bürokrat eğilir belki,
Ama bana yetmez...
Çünkü sizin nüfuzunuzla ölçülen bir adam değilim ben.

Siz beni hâlâ "Yalnız Kurt" sanıyorsunuz ya,
Bırakın öyle sanın.
Ben yalnızken bile çok kalabalığım.

YÜKSEK BİNADA YAŞAYANLAR, KÖKÜ TOPRAKTA OLANLARI ANLAMAZ

Çapınızla geliyorsunuz bana,
Para mı? Mülk mü? Siyasetle kanka pozları mı?
Peki ben size sorayım:
İçinizde son 10 yılda yazdığı bir haberle ülkenin gündemini değiştiren biri var mı?
Yok. Çünkü siz gazeteci değil, en iyi ihtimalle gazete sahibi taklidi yapıyorsunuz.

Benim kalemim mahkeme salonlarında kırılmadıysa,
Sizin makam odalarında toplanmış zarflarınız beni zaten etkilemez.

KORKUNÇ BİR GERÇEK VAR: GAZETECİLİK SİZİN PARAYLA ALABİLECEĞİNİZ BİR ŞEY DEĞİL

Zannediyorsunuz ki reklam verirsiniz, diz çökeriz.
Bir yemek yedirirsiniz, methiye dizeriz.
Ama ben o tabaktan hiç yemem beyler.
Ben kendi yemeğimi kendim kazanırım,
Kendi kalemimi kendim temiz tutarım.

Gazetecilik sizin holding mantığınızla yürüyen bir meslek değil.
Bu işin geleneği var, duruşu var, kalbi var, ruhu var.

O yüzden bırakın bu işin ruhuna sarkıntılık etmeyi.
Sizin gücünüz, bu kaleme dokunmaya yetmez.

BU SADECE BİR BAŞLANGIÇTIR

Bugün isim verdim.
Yarın belgelerle konuşurum.
Sonra manşetlerle…
Sonra bu şehirde gazeteciliğin yeniden tarifini yazarım.

Çünkü biri anlatmalı size,
Gazeteciliğin satın alınamayacak bir şey olduğunu…
Ve o biri ben olacağım!

Kalem sustuğunda siz kazanırsınız, ama ben sustuğumda tarih kaybeder.
O yüzden yazmaya devam edeceğim.

Bekleyin biraz…
Bu daha sadece ilk satırdı.
Hodri Meydan!..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.