(Ya da hayatın her alanına sızmış gömlekli, kravatlı, direksiyonlu öküzlerin tasnifnamesi)
Efendim…
Zaman değişir, çağ ilerler, dijital dönüşüm olur ama “öküzlük” her zaman baki kalır, kalacaktır!..
Bu bir mizaçtır, bir yaşam tarzıdır, bir varoluş felsefesidir.
Hatta bazı öküzler vardır ki, evrim onları ısrarla teğet geçmiştir.
İşte şimdi size “öküzlerin evreni”ni sunuyorum.
Hazırsanız başlayalım…
1. TRAFİK ÖKÜZLERİ
Bu tür, eline direksiyon verildiğinde alfa erkeklik kazandığını zanneder.
Arkadan selektör yapsan, camdan kafanı çıkarıp yol sorsan, seni “düelloya davet etmişsin” gibi algılar.
En sevdiği hareket:
Sinyal vermeden sağdan sollama,
Trafikte yol vermeme,
Sanki yolu dedesi miras bırakmış gibi davranma.
BMW, Doğan SLX, hatta elektrikli scooter fark etmez…
Öküzlük marka tanımaz.
2. PARALI ÖKÜZLER (Nam-ı diğer: Kravatlı Kıro)
Bir adam düşünün, ayda 200 bin lira kazanıyor ama hâlâ parfümünü bile litreyle döküyor.
İmajı yerlerde ama gömleğin üst düğmesi hâlâ açık.
İnternette gördüğü motivasyon videolarıyla “başarıyı” yanlış anlamış,
herkese patronmuş gibi davranıyor ama kelimenin tam anlamıyla “kurumsal öküz”.
İkonik davranışları:
Cuma günleri ofiste kahkaha atarak toplantı bastırmak,
LinkedIn’de ‘CEO mindset’ paylaşmak,
Kadın çalışanlara “abla” demek,
Turuncu çorap giymek (her nasılsa çok moda sanıyor.)
3. SOSYAL ÖKÜZLER
Parkta, pazarda, kafede, hatta sahilde bile konuşmaya meyyaldirler.
Ama bu konuşma; sohbet değil, laf atmadır.
“Pardon saate bakabilir miyim?”le başlayıp,
“Sen kalbe bak kız, saate ne gerek var?” gibi epik saçmalıklarla devam eder.
Yanında birkaç “gazcı dostu” daha varsa, laf atma sırası tornavida gibi döner.
Koloni halinde hareket ederler.
Biri “şştt” der, öbürü “affedersin” der, üçüncüsü “cennet annelerin ayağının altındaymış, seninki nerede” der.
4. TOPLU TAŞIMA ÖKÜZLERİ
Bu tür, özellikle belediye otobüslerinde, metrolarda görülür.
Ayakta durur ama ayaklarını dört koltukluk alan kadar açar.
Yandaki yolcu bayılmak üzereyken bile kımıldamaz.
En net davranışları:
Kulaklık takmadan müzik açmak
Ayakkabıyı çıkarıp kokusunu yolcularla paylaşmak
Koltuğa yayılıp “iki kişilik hakkı kendi bedeninde toplamak”
Bonus olarak, şehirlerarası yolculuklarda ise yan koltuğa oturduğu anda geğirerek selam verir.
5. DİJİTAL ÖKÜZLER
Bu tür, sosyal medyada yaşar.
DM kutularında pusuya yatmışlardır.
“Sadece tanışmak istiyorum”, “çok içten bir enerjin var” gibi klişelerle gelirler.
Profil resmi genelde güneş gözlüğü + arka planda arabadır.
Bi’ kısmı TikTok’ta “sen gülünce bahar geliyo” diye video çeker.
Öküzlüklerini filtreyle kapatabileceklerini düşünürler.
Ama nafile…
6. ENTEL ÖKÜZLER
Evet evet, öküzlük sadece sokakta değil, edebiyat masasında da vardır.
Bu tür, her cümlede Kafka'dan alıntı yapar.
Tıpkı "Nietzsche böyle dedi" diyerek tartışma kazanabileceğini sanan bir türdür bu.
Kadınlara "birey olarak ilgileniyorum" der ama 5 dakika sonra DM'den "günaydın prenses" yazar.
Cafe'de garsona "dostum" diye seslenip 5 TL bahşiş atar.
Özünde, kitabı okumuş ama anlamamış olan öküze entel denir.
7. SPOR SALONU ÖKÜZLERİ
Protein tozu kadar konuşma zekâsı olan bu tür, en çok aynaları sever.
Kas yaptıysa, artık bütün insan haklarını eline almış gibi davranır.
Kadınlar squat yaparken arkadan geçmeye bayılırlar.
En belirgin özellikleri:
Atarlı story’ler,
“Lanet olsun yine aşığım” yazılı tişörtler,
“Kardeşim spor yap da kafa da geliştir biraz” denilince alınmak.
SONUÇ OLARAK:
Her dönemin, her ortamın, her platformun bir öküzü vardır.
Üniversitede hocalarına öküzlük eden,
trafikte selektörle savaş açan,
sosyal medyada günde 47 kişiye “merhaba güzel insan” yazan…
Hepsi aynı familyadandır.
Ortak noktaları nedir?
Anlamazlar.
Anlasalar bile çaktırmazlar.
Ama genelde zaten hiç anlamazlar.