Bugün Sözcü’de yayınlanan Aydın Denge kaynaklı haberde, Özlem Çerçioğlu’nun Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’i hedef aldığı iddia edildi.
Habere göre Çerçioğlu, “Devlet benim arkamda” diyerek planlar yapıyor, Günel’i gözaltına aldırmaya çalışıyor.
Şimdi ben açık konuşayım.
Bu sözlere ben inanmıyorum.
Evet, inanmıyorum.
Ama doğru olduğunu farz edelim, yine de birkaç kelam etmeden geçemem.
Çünkü bu mesele artık bir dedikodu değil, Aydın’ın geleceğini ilgilendiren büyük bir hesaplaşmanın ayak sesleridir.
Çerçioğlu aylarca benim yaptığım haberlerle AKP’lilerle empati kurdu.
Benim kalemim, benim canlı yayınlarım, benim yazdıklarım, genel merkezin dikkatini çekti.
Hatta unutmayın, Aydın Büyükşehir Belediyesi şahsımla reklam anlaşması yapıp, benden haber yapmamı istedikten sonra başladı bu gelişmeler.
Öncesinde AKP’liler, Çerçioğlu’nu istemediklerini söylüyorlardı.
Hatta kapağı MHP’ye atmaya çalıştıkları bile konuşuluyordu.
Ama bir gün geldi, Çerçioğlu beni seçti.
Neden mi?
“Atatürk sevgisi iftirası” diyebilirim.
Çünkü Aydın’daki o köşebaşlarını tutmuş FETÖ artıkları, benim Atatürk sevdalısı olduğumu çok iyi biliyordu.
Beni bu yüzden hedef aldılar, bu yüzden yalan rüzgârlarını üzerime estirdiler.
Her neyse...
Bravo Çerçioğlu, doğru bir seçim yaptın.
Şimdi ise Meclis toplantısına bile giremiyorum
Yazıklar olsun!..
GELELİM ASIL MESELEYE…
Şimdi soruyorum:
AKP’liler, sizde hiç utanma yok mu?
Eğer bu yazılanlar doğruysa ve Ömer Günel konusunda yapılan planlar gerçekleşirse, yine üç maymunu mu oynayacaksınız?
Polat Bora Mersin olayını sindirdiniz.
Sesinizi çıkarmadınız.
Sıra Ömer Günel’e mi geldi?
Çerçioğlu’nun planları tutarsa, onu da sindirecek misiniz?
Eğer sindirirseniz, sizin hiçbir kıymetiniz olmadığını bir kez daha ispat etmiş olursunuz.
O koltuklarda oturmanızın tek sebebinin tabela olduğunu görürüz.
Milletten oy alıp, sonra susan siyasetçiye vekil denmez.
Parti tabelasının arkasına sığınana il başkanı denmez.
Onurlu insan, böyle iddialar karşısında dimdik durur, istifa eder.
Siz de derhal istifa edin!
Dördünüz de!
Milletvekilleri, il başkanı ve diğerleri...
Çünkü bu memleket sizin suskunluğunuza mahkûm değil!
GELELİM SÖZCÜ’DEKİ İDDİALARA…
Haberde yazıldığına göre Çerçioğlu, yakın çevresindeki bürokratlara iş insanlarını arattı.
İş insanlarını baskı altına alıp, Ömer Günel hakkında iftira üretmeye ikna etmeye çalıştı.
Ve Çerçioğlu’nun önceliği, Günel’i gözaltına aldırmak, tutuklatmak.
Hizmetmiş, yatırım planıymış, vatandaşa dokunmakmış... Bunların hepsi sonra!
İlk hedef: “Onu içeri attırmak.”
Bu söz, bu iddia, siyasetin değil, intikamın ifadesidir.
İktidar gücünü arkasına aldığını söyleyen bir belediye başkanı, aslında kendi sonunu hazırlar.
Çünkü devlet kimsenin tapulu malı değildir.
İktidar hiçbir zaman şahısların cebinde taşınan bir güç değildir.
BENİM SÖZÜM HEM ÇERÇİ’YE HEM AKP’YE…
Çerçioğlu’na diyorum:
Eğer gerçekten böyle sözler ettiysen, dikkat et de kendin içeri girme!
Çünkü devleti arkasına aldığını sanan, bir gün devletin duvarına toslayabilir.
AKP’lilere diyorum:
Eğer bu planları sindirirseniz, siz Aydın’ın değil, kendi koltuğunuzun siyasetçisisiniz.
Ve o koltuklar da sonsuza kadar size kalmayacak.
Halk unutmaz, tarih affetmez.
İŞİN ÖZÜ ŞU:
Bugün Aydın’da oynanan tiyatro, yarın başka bir sahnede farklı aktörlerle devam edecek.
Ama unutulmasın…
Oyun bitince perde kapanır.
Perde kapanınca da geriye sadece kimin onurlu durduğu, kimin sessiz kaldığı yazılır.
Çerçi, aman dikkat et, yolun sonu kendi ellerinle çizdiğin karanlık bir tablo olmasın!..