BU KÖŞE YAZISI BU İŞİN NOKTASIDIR!.. CHP Aydın Milletvekilleri, CHP’ye gönül veren tüm yoldaşlar, örgütün cefasını çeken tüm emekçiler… Bu yazıyı dikkatle okuyun! Çünkü bu satırlar sadece bir köşe yazısı değildir. Bu satırlar, bu işin noktasıdır, finalidir, hükmüdür!.. Bunun üzerine Türkiye’de hiç kimsenin tek kelime dahi etmesine gerek yoktur. Herkes sustuğunda bu yazı konuşacaktır!.. HANİ YERDEN YERE VURUYORSUNUZ YA!.. Hani eleştiriyi aşıp hakarete vardırıyorsunuz ya!.. Hani Sn. Özlem Çerçioğlu’na “düşman” kesiliyormuş gibi davranıyorsunuz ya!.. İşte buradan sesleniyorum: CHP’liler, önce siz okuyun, sonra bütün Türkiye okusun!.. Özgür Özel!.. Sakın kaçırma bunu, ilk sen oku!.. Çünkü bu satırlar sana da, sana özellikle gönderildi. Bülent Baratalı!.. Sana da ulaştırdım, gözünden kaçmasın!.. Anıl Yetişkin!.. Sen de gör, satır satır oku!.. Ömer Günel!.. Sen de bil, sen de hisset!.. KEŞKE OMUZ OMUZA DURABİLSEYDİNİZ! Milletvekillerinden başlayalım… Birincisi: Keşke tüm örgüt, tüm teşkilat, tüm milletvekilleri bir olup Özlem Çerçioğlu’nun arkasında dimdik durabilseydi!.. Keşke sonuna kadar kol kola girip yürüyebilseydiniz!.. Keşke menfaatleri bir kenara bırakıp vefayı, sadakati, örgüt ruhunu öne çıkarabilseydiniz!.. O zaman ne olurdu? O zaman bugün bambaşka bir Türkiye konuşuyor olurduk!.. O zaman Özlem Çerçioğlu, sadece bir belediye başkanı değil; yerelden yükselen bir milli kahraman olurdu!.. Ve evet, hapis yolları gözükseydi bile, arkasında bir ordu gibi duran bir örgüt olduğu için o zindanlar eriyip yok olurdu!.. AMA DURMADINIZ!.. Durdunuz mu? Hayır!.. Desteklediniz mi? Hayır!.. Sahip çıktınız mı? Hayır!.. Neden? Çünkü kendi küçük hesaplarınızı, kendi bireysel menfaatlerinizi, kendi dar çıkarlarınızı daha değerli buldunuz!.. CHP’nin tarihine, ideallerine, özüne ihanet ettiniz!.. Halk için değil, kendiniz için siyaset yaptınız!.. Kaptanınız Özlem Çerçioğlu’ydu ama gemiyi siz düdük çalarak yönlendirdiniz!.. ÖZLEM ÇERÇİOĞLU KAPTANDI, AMA DÜDÜK SİZDEYDİ! Evet!.. Özlem Çerçioğlu bu kentin kaptanıydı!.. Ama siz ellerinizdeki düdüklerle yıllarca istediğinizi yaptırdınız!.. Bir gün sağa çaldınız, bir gün sola çaldınız… Bir gün yanınızdaydınız, ertesi gün sırtınızı döndünüz!.. Ve tüm bu gelgitler, tüm bu menfaat oyunları yüzünden, onlarca dava açıldı Çerçioğlu’na!.. Evet, bir kez daha söylüyorum: Onlarca dava!.. Neden? Çünkü siz kendi çıkarınız için onu öne sürdünüz!.. Peki sonuç? Onun yıpranması, onun hedef alınması!.. Ama yine de dimdik ayakta kaldı!.. Çünkü o sıradan bir siyasetçi değil, çünkü o halkın bağrından çıkan bir direniş simgesidir!.. HAKSIZSINIZ… HAKSIZSINIZ… HAKSIZSINIZ! Şimdi gelin, elinizi vicdanınıza koyun!.. Bugün dönüp baktığınızda, Özlem Çerçioğlu’na yönelttiğiniz bütün o sözler, bütün o ithamlar, bütün o saldırılar… Haksızlık değil midir? Evet!.. Haksızlıktır!.. Haksızlıktır!.. Bir kez daha söylüyorum: Haksızsınız!.. Haksızsınız!.. Haksızsınız!.. Ama tarih unutmaz!.. Tarih yazacak!.. Ve tarih, Özlem Çerçioğlu’nu bir kahraman olarak, bir mücadele simgesi olarak, bir halk lideri olarak yazacak!.. Sizi ise menfaatleri uğruna kendi kaptanını yalnız bırakan bir grup olarak hatırlayacak!.. SON SÖZ Bu yazı bitmiştir!.. Bu yazı noktadır!.. Bunun üzerine hiç kimsenin bir şey yazmasına, konuşmasına gerek yoktur!.. Çünkü Özlem Çerçioğlu sadece Aydın’ın değil, tüm Anadolu’nun, tüm Türkiye’nin yüreğinde çoktan yerini almıştır!.. Çünkü halk onu bağrına basmıştır!..