Aydınlılar beni yok etmekte kararlı mısınız?
Böyle bir kanaat, böyle bir hissiyat içime işliyorsa, mutlaka bir karşılığı vardır.
Çünkü insan boşuna kuruntuya kapılmaz.
Sebep ne?
Hadi gelin bunu beraber düşünelim.
Ben sizi suçlamayacağım, hayır.
Çünkü suçlamak en kolayıdır.
Köşeye sıkışan herkesin sığındığı bir limandır suçlama.
Ama ben o kadar çiğ değilim.
Demek ki suçlayan sizlersiniz.
Ama delikanlı gibi açıklasanıza…
Nedir suçum?
Hangi yanlışın faili oldum da üzerime yürüyorsunuz?
Hangi günahın gölgesi benim üstümde?
O halde ben söyleyeyim size suçumu.
Çünkü görüyorum ki, siz açıklamaya cesaret edemiyorsunuz.
Suçum şu:
Temiz bir insan olmak!
Evet, günümüz dünyasında en büyük suçlardan biri.
Kirlenmeden kalmak, bulaşmadan yaşamak, çamurun içinde bile beyaz gömleği lekesiz taşımak…
Kolay mı sanıyorsunuz?
Bir diğer suçum:
FETÖ ile hiçbir bağımın olmaması!
Ne garip değil mi?
Herkesin bir yerlerden ilişkilendirildiği, dosyaların hazırlandığı, kapı arkalarında dedikoduların dolaştığı bu ülkede,
Benim tertemiz duruşum, suç diye önünüze konuyor.
Oysa en büyük temizliği, en çok kirli görünen eller yapar derler.
Üçüncü suçum:
Sözümü sakınmamam.
Evet, ben sakınmam.
Çünkü kelimeler dilime gelir, ruhumdan süzülür, kalemimden akar.
O anda neyi saklayabilirim ki?
Suskunluğun utancı, sözcüğün bedelinden daha ağırdır.
Dördüncü suçum:
Doğruyu yazmam.
Hep derim: Gazeteci yanlış yazmaz, yanlışın üstünü yazar.
Ben doğruları yazdım, yazıyorum.
Doğrunun düşmanı çoktur çünkü.
Doğru, aynadır; bakana kendini gösterir.
Kimi kendine bakmaktan hoşlanmaz işte.
Beşinci suçum:
Sektörümün her mecrasına hâkim olmam.
Evet, hâkimim!
Kimin nerede, ne yaptığını bilirim.
Kimi yazıyı okur, kimi fotoğrafı görür, kimi dedikoduları duyar.
Ben hepsini birleştiririm.
Bu da kimilerinin hoşuna gitmez elbette.
Peki bütün bunlar suç mu?
Evet!
Eğer kirli düzeni korumak istiyorsanız, benim temiz insan olmam suçtur.
Eğer ağzı kapalı insan arıyorsanız, benim sözüm suçtur.
Eğer eğilip bükülen insan istiyorsanız, benim dik duruşum suçtur.
O zaman doğrudur:
Ben suçluyum.
Ama sizin kitabınızda!
Benim vicdanımda değil.
CHP; UMARIM KALICI OLARAK YOK OLURSUNUZ!
Ve buradan bir parantez açıyorum:
CHP’liler, sizin yok olmanıza seviniyorum, biliyor musunuz?
Diğerleri hiç olmazsa zaman zaman benimle temas kuruyordu.
Ama sizlerin en ufak bir teması bile yok.
İnşallah, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan ve bugüne kadar kullandığınız Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi bu ülke üzerinden tamamen yok olur!
Ama Mustafa Kemal Atatürk… O her zaman yaşayacaktır.
Ve son cümlem şu olsun:
İnsan değilsiniz siz, insan değilsiniz!
Çünkü insan, başka bir insanın temizliğinden rahatsız olmaz.
İnsan, başka bir insanın doğruluğunu tehdit görmez.
İnsan, insana bilinmeyen, dedikoduyla oluşan suçlar icat etmez.
Ben yazdım.
Bunları yazmak hiç kolay değildi
Bu bir suçlama değil.
Bu yalnızca “Durum Tespiti”dir!