(ya da: Çerçioğlu'nun Takipçi Sayısı Düşmedi, Aksine Çoğaldı!)
Bir siyasi tablo düşünün...
Ülke çalkalanıyor, partiler birbirini yiyor, ideolojiler yıpranıyor.
Ama Aydında bir isim var ki;
Sessiz, ama istikrarlı.
Kavgasız, ama kalıcı.
Evet, o isim: Özlem Çerçioğlu.
Bugün sosyal medyaya şöyle bir göz gezdirdim.
Malum, artık siyasetin kalp atışları orada duyuluyor.
Meydanlar değil, ekranlar konuşuyor.
Parti binaları değil, takipçi sayıları ölçüyor gücü.
Ve orada, dijital kalabalığın tam ortasında Özlem Hanım hâlâ dimdik duruyor.
Ne bir çöküş var, ne bir erime.
166 binlik Facebook kalabalığı neredeyse aynı yerde.
Bin kişi kadar eksilmiş olabilir belki, o kadar.
Ama mesele tam da burada.
O bin kişi gitmişse bile, yerlerine kim gelmiş biliyor musunuz?
AK Partililer!
Evet, yanlış duymadınız.
CHP’liler gitmiş olabilir ama o boşluğu AK Partililer doldurmuş görünüyor.
Bu tabloyu şöyle yorumlamak mümkün:
CHP eriyor, doğru.
CHP’nin genel merkezi karışık, evet.
Ama Özlem Çerçioğlu başka bir hikâye yazıyor.
Parti düşerken, o yükseliyor.
Parti sönümlenirken, o parlıyor.
Bu bir rastlantı mı?
Bence değil.
Bu, siyasetin değişen adresinin işareti.
İnsanlar artık logoya değil, yüze bakıyor.
Partiye değil, kişiliğe güveniyor.
Ve Özlem Hanım da bunu çoktan çözmüş durumda.
Bakın, siyasetin yeni sahnesi artık sokak değil, sosyal medya.
Gerçek alkışlar değil, “beğeni” butonları konuşuyor.
Ve orada Özlem Hanım’ın performansı gayet yerinde.
Facebook sayfasında 165 bin kişi.
Instagram’da aynı sayılar, aynı istikrar.
Twitter (ya da artık “X”) desen, aynı çizgi.
Üstelik belki de artış başlamış durumda.
Küçük küçük, ama sürekli.
Tıpkı Aydın sokaklarında sessiz yürüyen bir kalabalık gibi.
Bağırmadan büyüyor, iddiasız ama emin adımlarla.
Ben uzun zamandır takip ediyorum
Takipçi sayılarını, beğeni oranlarını, yorumların tonunu...
Çünkü dijital çağda siyaset artık orada yaşanıyor.
Mitinglerde değil, ekranlarda.
Mikrofonlarda değil, parmak uçlarında.
Ve gördüğüm tablo şu:
CHP’liler birer birer uzaklaşıyor.
Ama Özlem Çerçioğlu’na olan ilgi azalmıyor, aksine çeşitleniyor.
Renkli bir kitle oluşuyor etrafında.
Kimisi CHP’li, kimisi değil.
Ama ortak noktaları bir: Seviyorlar.
Sosyal medya, her ne kadar sanal görünse de,
bugünün en gerçek aynası.
Kim kimi izliyor, kim kime kızıyor, kim kimi sessizce takdir ediyor...
Hepsi orada, ekranın arkasında saklı.
Ve orada Özlem Çerçioğlu hâlâ güçlü.
Bir lider düşünün, partisi çökerken bile o ayakta.
Bir belediye başkanı düşünün, genel merkezden daha fazla dikkat çekiyor.
Bir kadın düşünün, siyasetin erkek oyununda dengeyi bozan.
İşte o, Özlem Hanım.
Bazıları “sosyal medya ne ki?” der.
Ama artık siyaset oradan yönetiliyor.
Algı orada kuruluyor, destek orada ölçülüyor.
Bir paylaşım, bir kelime, bir fotoğraf…
Bazen bir mitingden daha etkili olabiliyor.
Ve Özlem Hanım bu oyunun kurallarını çoktan öğrenmiş.
Ne fazla konuşuyor, ne fazla susuyor.
Tam kararında, tam yerinde.
İnsanları ne sıkıyor, ne de unutturuyor kendini.
Bu, modern siyasetin en zor dengesi.
Açık konuşalım:
CHP şu anda bir karışıklığın içinde.
Kimsenin kimseyi dinlemediği, herkesin herkesle yarıştığı bir tablo.
Bir yandan kavgalar, bir yandan kırgınlıklar.
Ama Aydın’dan gelen ses bambaşka.
Orada hâlâ bir düzen, bir sakinlik, bir güven hissediliyor.
Evet, belki sosyal medya bir seçim kazandırmaz.
Ama bir şeyi gösterir: güven.
İnsanlar seni izliyorsa, hâlâ senden bir şey bekliyordur.
Takip ediyorsa, hâlâ içinde bir umut vardır.
Özlem Çerçioğlu hâlâ o umudun adresi olmayı başarıyor.
Ne fazla iddialı, ne fazla sessiz.
Sadece işini yapıyor.
Belki de tam bu yüzden seviliyor.
Bazen siyasette büyük zaferler sandıkta değil, kalplerde kazanılır.
Ve bazen o kalpler birer “takipçi” olarak görünür.
İşte o yüzden diyorum:
Bu bir başarıdır.
Büyük bir başarı hem de.
Çünkü CHP’lilerin bile partiyi bırakıp Özlem Çerçioğlu’nda kalması,
sadece bir sosyal medya olayı değildir.
Bu, siyasetin yön değiştirdiğinin en açık göstergesidir.
Vallahi ne diyelim?
Özlem Hanım bu işi biliyor.
Kavgasız, sessiz, ama çok etkili.
Yıkılan binanın ortasında hâlâ dimdik duran bir sütun gibi.
Etraf karışsa da o sağlam.
Partiler gider, isimler değişir, ama o kalır.
Ve belki de bu yüzden...
CHP çökerken, Özlem Çerçioğlu yükseliyor.
