Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ,
Öncelikle geçmiş olsun. Ülkemizin siyasi tarihinde eşi benzeri az görülmüş bir süreçten geçtiniz ve tüm siyasi baskılara, medyatik linç kampanyalarına ve hukuki ayak oyunlarına rağmen dik durdunuz. Size bir yurttaş olarak teşekkür ediyorum; yalnızca bir siyasi lider olarak değil, aynı zamanda bir vicdan sesi olarak topluma cesaret verdiğiniz için...
Ancak şimdi sizi, hiç vakit kaybetmeden gözden geçirmeniz gereken bir gerçeklikle yüzleştirmek istiyorum. Konumuz: Zafer Partinizin Aydın İl Başkanı Tarık Akın!
SİYASİ REHABETİN İSMİ: TARIK AKIN
Sayın Özdağ, artık siyasi rekabet sokakta değil sadece; sosyal medya algoritmalarında, dijital bilinçte ve görünürlük savaşlarında kazanılıyor. Fakat Aydın’da İl Başkanı olarak görevlendirdiğiniz Tarık Akın, ne yazık ki dijital dünyanın tozunu bile yutmamış, Aydınlıların zihninde hiçbir kıvılcım yaratamamış, sosyal medyada ‘yok hükmünde’ bir figürdür.
Evet, kendisinin maddi varlıkları olabilir, zenginlik deseniz tamam… Ama siyaset artık yalnızca zengin adamların oyuncağı değil! Siyaset; çamurun içinde yürümek, göz göze temas etmek, sahada ayakkabısını eskitmektir. Peki Tarık Akın sahada mı? Hayır. Halkın arasında mı? Değil. Partiyi büyütüyor mu? Aksine, Zafer Partisi tabelası Aydın’da görünmez hale gelmiş durumda.
“GÖRÜNMEZLİK SANATI”NIN BAŞAKTÖRÜ
Aydın’da sizin adınıza siyaset yürüttüğünü iddia eden bu kişi, kelimenin tam anlamıyla "parti vitrininin perdesi" haline gelmiştir. Kendisi var mı, yok mu belli değil. Bir ofis açmış, kimsenin bilmediği bir lokasyonda kendi gölgesiyle konuşuyor adeta. Sadece ara sıra bazı basın bültenleri yayınlıyor; o da aynı kalıplar, aynı klişeler, aynı ezberler...
Sayın Özdağ, açıkça ifade etmeliyim: Bu profil artık partinizin enerjisini değil, hantallığını temsil ediyor.
YENİ NESİL SİYASETÇİLERE İHTİYAÇ VAR!
Siz yeni nesil milliyetçiliği temsil ediyorsunuz. O halde temsilcileriniz de bu ruha uygun olmalı. Tarık Akın’ın yerine; dijitalde aktif, gençleri anlayan, halkla temas kuran, TikTok’ta viral olup aynı gün FOX Haber’de konuşulabilen bir siyasi figür getirmeniz gerek.
Çünkü seçim sadece sandıkta ve siyas parti binalarında değil, çoğunlukla Instagram’da, X’te, YouTube Shorts’ta, sokak röportajlarında kazanılıyor.
Bu yüzden sevgili Özdağ, artık bu “saydam başkan”dan kurtulma zamanı gelmiştir. Sizin vizyonunuza yakışmıyor. Aydın’da Zafer Partisi hâlâ yüzde 8 bandında tutunabiliyorsa, bu Tarık Akın yüzünden değil; sizin duruşunuz, söyleminiz ve özellikle gençlerin size duyduğu umut sayesindedir.
OYUNUZU ZAYIFLATIYORLAR, ATEŞİ SÖNDÜRÜYORLAR!
Aydın’daki potansiyeli körelten bir yöneticiyi, sadece varlıklı diye koltukta tutmak; büyük bir siyasi strateji hatasıdır. Bırakın yangın söndürmeyi, kendi koltuğunu ısıtamayan biriyle daha ne kadar ilerlenebilir?
Kaldı ki, siyasetin en önemli ham maddesi artık “zaman” ve siz o zamanı kaybediyorsunuz.
SON SÖZÜM ŞU:
Sayın Özdağ, siyasi mücadelenizde emin adımlarla ilerliyorsunuz, ama Aydın gibi stratejik bir bölgede bu pasif figürlerle yürüyemezsiniz. Vakit kaybetmeden bu “mevcut başkan kılıklı hareketsizlik anıtını” görevden alın. Yerine, yürekle, heyecanla, bilgiyle donanmış, sahada “Zafer” sloganını haykıracak bir isim getirin. Çünkü Aydın halkı, gerçekten bir “Zafer” görmek istiyor!
Bakınız Sayın Özdağ;
Bu satırları yazdığım anda küçük bir refleksle Aydın İl Başkanınızın sosyal medya sayfasına girip son durumuna bakmak istedim. Hani olur ya, belki bir paylaşım yapmıştır da halkı selamlıyordur diye umut ettim. Fakat karşıma ne çıktı biliyor musunuz? Profil KİLİTLİ! Evet, yanlış duymadınız... Bir siyasi partinin İl Başkanı, halktan, seçmenden, partiliden, hatta belki de sizden bile kendini kilitlemiş! Sayfa kapalı, içerik yok, ışık yok, umut yok. Kilitli bir profil, kilitli bir zihin yapısının dışavurumudur. Bu nasıl bir temsil biçimidir?
Yani insan en azından vitrine birkaç poz koyar. Bir miting, bir açıklama, bir köy ziyareti, olmadı bir çay ocağında iki kare... Ama yok! Bomboş bir duvar, sessiz bir hesap. Sanki siyaseti değil, kendi mahallesindeki dedikoduları yönetiyor.
İşte kıymetli hocam, tam da bu yüzden bu yazıyı kaleme aldım. Sizi ve partinizi seven biri olarak. Çünkü Aydın’da olan şey, Zafer Partisi’nin sessizce eritilmesidir. Sessiz, görünmez, profili kilitli bir tükeniş…
Sözün özü: Bu profilin kilidini açmakla değil, o koltuğu kilitleyip anahtarını başkalarına teslim etmekle olur bu iş. Siyaset; gizlenerek değil, halkla göz göze, yürek yüreğe yürüyerek yapılır. Bu ülkenin milliyetçiliğe, bu gençliğin umut dolu bir Zafer’e ihtiyacı var. Ama kilitli sayfalardan değil, açık vizyonlardan doğacak bir zafer...
Şahsım olarak partinize üye olmuştum, fakat bu arkadaşın partinize Aydın'da verdiği zarara tahammül edemedim ve istifa ettim...
Yani artık Zafer Partisi'nin üyesi bile değilim!..
Selam ve hürmetle…
Sevgiyle, saygıyla ve mücadeleyle...
