Aydın’da siyaset sahnesi giderek daha da karmaşık bir hal alıyor.
Özellikle son dönemde yaşanan gelişmeler, basının, siyasetçilerin ve kamuoyunun tavırlarını açıkça gözler önüne seriyor.
En ilginç olanı ise şu: Aydın basını, çok büyük oranda, neredeyse yüzde 90 oranında, Ömer Günel’in yanında saf tutuyor.
BASININ TERCİHİ NET: GÜNEL
Bugün Aydın’da kalemi olan, mikrofonu olan, ekranı olan herkesin dilinde aynı cümle var: “Ömer Günel haksızlığa uğruyor, haklı olan odur.”
Bu bir tesadüf değil.
Çünkü kamuoyu da görüyor; Özlem Çerçioğlu’nun Günel’e karşı olan husumeti gizli saklı değil.
Bunu sadece siyaset kulislerinde değil, kahve sohbetlerinde, çarşı pazarda da herkes konuşuyor.
Yapılanlar, yapılanların niçin yapıldığı, yıllardır biriken hesaplaşmalar…
Hepsi birer sır olmaktan çıktı artık.
AKP’LİLERİN ÇIKMAZI
Peki ya AKP?
Çerçioğlu, bir anda saf değiştirip AKP’ye geçti.
Ama işte tam da burada işin düğümü çözülmüyor, aksine daha da sıkı hale geliyor.
Çünkü AKP Aydın milletvekilleri ve İl Başkanı Mehmet Erdem bu tabloya nasıl bakıyor, işte asıl mesele bu.
Gerçekten Çerçioğlu’nun arkasında durabiliyorlar mı?
Yoksa içten içe onlar da Ömer Günel’in haklı olduğunu mu düşünüyorlar?
Benim kanaatim çok net: Onlar da Günel’in haklılığını görüyorlar, hatta kabul ediyorlar.
Ama yüksek sesle söyleyemiyorlar!
SAHTE GÜLÜCÜKLERİN POLİTİKASI
O yüzden karşımıza çıkan manzara şu:
Mehmet Erdem ve AKP kadroları, sahte gülücüklerle, pozlarla günü kurtarmaya çalışıyor.
Yürekleri başka bir şey söylüyor ama dilleri başka.
Bu tabloyu Aydın halkı da görüyor, fark ediyor.
Çünkü halk aptal değil, samimiyeti de sahteciliği de anında ayırt edebiliyor.
KADRO SORUNU VE BEKLENTİLER
Bir de işin kadro boyutu var.
Bugüne kadar Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne tek bir kadro yerleştiremeyen AKP’liler…
Bilinçli ya da bilinçsiz, bu konuda da tamamen pasif kaldılar.
MHP’lilerin de bir beklentisi var elbette.
Hiçbir siyasi parti “benim kadrom olmasın” demez.
Ama görünen o ki, onların hedefi küçük paylar değil, tüm pastayı almak.
Kısacası, “birkaç koltuk” değil, Büyükşehir’in tamamı masada.
PERDE KAPANIRKEN…
İşte bu yüzden yaşananların adı tiyatro.
Bir tiyatro sahnesi kurulmuş, herkes rolünü oynuyor.
Kimi sahte gülüyor, kimi sessiz kalıyor, kimi saldırıyor, kimi savunuyor.
Ama tiyatro dediğimiz şeyin de bir sonu var.
Perde kapanmak üzere, final sahnesi çok yakın.
Ve o gün geldiğinde kim haklıydı, kim yanlış yaptı, kim halkın yanında oldu, kim sadece koltuğunun derdine düştü, her şey bir bir ortaya çıkacak.