Ümit Yeşildağ
Köşe Yazarı
Ümit Yeşildağ
 

CHP koyunları kaybeder mi bilmem ama AKP insanlığını kaybetti!..

Koyunlar, Kurbanlar ve Kaybolan İnsanlık: Bir Bayram Klasiği Kurban Bayramı geldi mi, memlekette koyun bolluğu kadar siyasi ironiler de baş gösterir. Hele ki iktidarın en sevdiği mecazlardan biri olan “Bunlara üç koyun ver, üçünü de kaybederler” söylemi devreye girince, ortalık tam bir siyasi çiftliğe döner. Koyunlar yerli yerinde durur ama nezaket, insaf ve insanlık sanki çoktan kurban edilmiş gibidir. Bu yıl da değişen bir şey olmadı. AKP’li siyasetçiler, bayram mesajı mı yayınladılar, koyun mu saydılar belli değil; ama her zamanki gibi CHP’ye “Koyun kaybetme uzmanı” etiketi yapıştırmayı ihmal etmediler. Onlara göre CHP, üç koyunu bir araya getirip düğün bile yapamaz. Oysa memlekette asıl kaybolan, koyunlar değil; çiftçiydi, esnaftı, öğrenciydi. Ve belki de en önemlisi: insanlıktı. Koyun Meselesi: Stratejik Bir Siyasi Argüman(!) “Bunlara üç koyun ver, üçünü de kaybederler” lafı, Türk siyasi lügatının artık demirbaşlarından biri. Eskiden “okumuş adam” küçümsenirdi, şimdi “koyun güdemez” denilerek küçümseniyor. Lakin dikkatli bir göz, bu sözün sadece muhalefeti değil, aynı zamanda halkın zekâsını da küçümseyen bir kibir içerdiğini fark eder. Üç koyunla devlet yönetimini kıyaslamak gibi yaratıcı bir analoji de cabası. Gerçek Kayıplar Listesi Peki, gerçekten kim neyi kaybetti? Buyurun küçük bir envanter: Çiftçi: Tarlasına gübre, hayvanına yem alamıyor. Ama “koyun” muhabbeti bol, yeter ki sessiz kalsın. Esnaf: Kirasını ödeyemiyor, kepenk indiriyor. Ama koyun gibi “itaat” ederse belki bir destek kredisi çıkar. Öğrenci: KYK borcu, işsizlik, barınma krizi üçgeninde yönünü şaşırmış. Koyun değil ama kuzunun kuzusu kadar masum. İnsanlık: Güç sarhoşluğu içinde “biz” dili yerine “siz” diyen, ötekileştirici bir siyasetin altında yitip gitti. Koyunlar belki kurban edildi, ama vicdanlar daha önce kurban edilmişti. Güç Zehirlenmesi: Modern Çağın Sarı Humma’sı Yıllar önce bir halk ozanı demişti: “Zalimin zulmü varsa, mazlumun ahı vardır.” Bugün ise bu sözü biraz güncellemek gerekiyor: “Gücün kudreti varsa, halkın hafızası vardır.” İktidarın elinde gücü tutanlar, bunu bir vicdan terazisiyle değil de bir megafonla kullanınca, neyin doğru neyin yanlış olduğunu artık sadece bağıranın sesi belirliyor. Ama mesele koyun değil. Asıl mesele, birilerinin sürekli halkı koyun yerine koyması. Sürekli aynı mecazla karşısındakini değersizleştirmeye çalışan bir siyasi anlayış, farkında olmadan en değerli şeyini kaybediyor: İnsanlığını. Sonuç Yerine: Üç Koyunluk Hikâye Bir zamanlar üç koyun varmış. Biri çiftçiydi, biri esnaftı, biri öğrenciydi. Bunlara sahip çıkacak bir çoban aramışlar ama bulamamışlar. Çünkü çoban, kendi egosunun dağlarında kaybolmuş. Ve hikâye burada bitmemiş, çünkü halk hâlâ orada, hala umudu var. Yeter ki artık kimse halkı koyunla, muhalefeti ise çoban olmakla sınamasın. İnsanlık koyun kadar değer görmediği sürece, üç koyun değil, üç nesil bile kaybolur.
Ekleme Tarihi: 08 June 2025 - Sunday

CHP koyunları kaybeder mi bilmem ama AKP insanlığını kaybetti!..

Koyunlar, Kurbanlar ve Kaybolan İnsanlık: Bir Bayram Klasiği

Kurban Bayramı geldi mi, memlekette koyun bolluğu kadar siyasi ironiler de baş gösterir. Hele ki iktidarın en sevdiği mecazlardan biri olan “Bunlara üç koyun ver, üçünü de kaybederler” söylemi devreye girince, ortalık tam bir siyasi çiftliğe döner. Koyunlar yerli yerinde durur ama nezaket, insaf ve insanlık sanki çoktan kurban edilmiş gibidir.

Bu yıl da değişen bir şey olmadı. AKP’li siyasetçiler, bayram mesajı mı yayınladılar, koyun mu saydılar belli değil; ama her zamanki gibi CHP’ye “Koyun kaybetme uzmanı” etiketi yapıştırmayı ihmal etmediler. Onlara göre CHP, üç koyunu bir araya getirip düğün bile yapamaz. Oysa memlekette asıl kaybolan, koyunlar değil; çiftçiydi, esnaftı, öğrenciydi. Ve belki de en önemlisi: insanlıktı.

Koyun Meselesi: Stratejik Bir Siyasi Argüman(!)
“Bunlara üç koyun ver, üçünü de kaybederler” lafı, Türk siyasi lügatının artık demirbaşlarından biri. Eskiden “okumuş adam” küçümsenirdi, şimdi “koyun güdemez” denilerek küçümseniyor. Lakin dikkatli bir göz, bu sözün sadece muhalefeti değil, aynı zamanda halkın zekâsını da küçümseyen bir kibir içerdiğini fark eder. Üç koyunla devlet yönetimini kıyaslamak gibi yaratıcı bir analoji de cabası.

Gerçek Kayıplar Listesi
Peki, gerçekten kim neyi kaybetti? Buyurun küçük bir envanter:

Çiftçi: Tarlasına gübre, hayvanına yem alamıyor. Ama “koyun” muhabbeti bol, yeter ki sessiz kalsın.

Esnaf: Kirasını ödeyemiyor, kepenk indiriyor. Ama koyun gibi “itaat” ederse belki bir destek kredisi çıkar.

Öğrenci: KYK borcu, işsizlik, barınma krizi üçgeninde yönünü şaşırmış. Koyun değil ama kuzunun kuzusu kadar masum.

İnsanlık: Güç sarhoşluğu içinde “biz” dili yerine “siz” diyen, ötekileştirici bir siyasetin altında yitip gitti.

Koyunlar belki kurban edildi, ama vicdanlar daha önce kurban edilmişti.

Güç Zehirlenmesi: Modern Çağın Sarı Humma’sı
Yıllar önce bir halk ozanı demişti: “Zalimin zulmü varsa, mazlumun ahı vardır.” Bugün ise bu sözü biraz güncellemek gerekiyor: “Gücün kudreti varsa, halkın hafızası vardır.” İktidarın elinde gücü tutanlar, bunu bir vicdan terazisiyle değil de bir megafonla kullanınca, neyin doğru neyin yanlış olduğunu artık sadece bağıranın sesi belirliyor.

Ama mesele koyun değil. Asıl mesele, birilerinin sürekli halkı koyun yerine koyması. Sürekli aynı mecazla karşısındakini değersizleştirmeye çalışan bir siyasi anlayış, farkında olmadan en değerli şeyini kaybediyor: İnsanlığını.

Sonuç Yerine: Üç Koyunluk Hikâye
Bir zamanlar üç koyun varmış. Biri çiftçiydi, biri esnaftı, biri öğrenciydi. Bunlara sahip çıkacak bir çoban aramışlar ama bulamamışlar. Çünkü çoban, kendi egosunun dağlarında kaybolmuş. Ve hikâye burada bitmemiş, çünkü halk hâlâ orada, hala umudu var. Yeter ki artık kimse halkı koyunla, muhalefeti ise çoban olmakla sınamasın.

İnsanlık koyun kadar değer görmediği sürece, üç koyun değil, üç nesil bile kaybolur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.