Ümit Yeşildağ
Köşe Yazarı
Ümit Yeşildağ
 

CHP'yi yine Alevi Partisi'ne çevirdiler!..

Hani ben “Sünniyim” diye gizlemem, alnıma da yazmadım ama yüzümden bellidir. Hanefiyim, yedi ceddim öyledir. Ama esas kimliğim ne mezhebimdir, ne kökenim… Atatürkçüyüm, laikim, çağdaşım, cumhuriyetçiyim! Yani tam da bu ülkenin kurucu değerlerine sadık bir yurttaşım. Ne var ki bu bile bazı CHP’lilere batıyor artık. İlk kez katıldığım bir CHP kongresinde, hele ki Aydın milletvekillerinin tavırlarını görünce, “biz” dediklerimizin “biz”den ne kadar uzaklaştığını iliklerime kadar hissettim. O kadar belliydi ki… Batıyoruz onlara. Evet, yanlış duymadınız: Batıyoruz! Atatürk’e, laikliğe, cumhuriyetin temellerine, o eski memleket sevdasına inanan bizler artık CHP içinde “rahatsız edici unsurlar”ız. Çünkü sorguluyoruz, çünkü biat etmiyoruz, çünkü kimseye “Alevi misin, Sünni misin?” diye sormuyoruz. İşte tam da bu yüzden istenmiyoruz. Ama mesele benim mezhebim değil. Mesele, bir partinin, hele ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bu kadar dar bir kimliğe sıkıştırılması. Sanki bu ülkenin kurucu partisi değilmiş gibi, sanki altı ok sadece bir kesimi temsil edermiş gibi… Ne acı değil mi? Aydın’da bunu daha net görüyorsunuz. Ayrımcılığın, gruplaşmanın, “bizden olan – olmayan” çizgisinin ne kadar keskinleştiğini hissediyorsunuz. CHP’nin “halk” kısmı giderek siliniyor; yerine “bizim halk” geliyor. Benim gibi düşünenler artık kabahatli. “Sen çok Atatürkçüsün.” “Sen fazla laik konuşuyorsun.” “Sen niye hep eleştiriyorsun?” Çünkü artık sorgulamak ayıp, çünkü “yoldaşlık” adı altında itaat isteniyor. Oysa Atatürk’ün partisi, eleştiriden doğmuştu. Laiklik, kimsenin kimliğini sorgulamamak üzerine kurulmuştu. Cumhuriyet, mezhepsel ayrımları değil, yurttaşlık bilincini kutsardı. Ve bugün gelinen noktada, bu değerler birer “rahatsızlık” unsuru olmuşsa… Kusura bakmayın, ben o rahatsızlığım işte! O yüzden söylüyorum: Sayın Özgür Özel, Aydın’daki milletvekillerinizle bir ilgilenin. Gerçekten halkın partisi misiniz, yoksa sadece “bir kesimin” partisi mi kaldınız, bir sorgulayın. Ve eğer bu ayrımcılıksa, bu dar görüşlülükse parti kimliğini kirletiyorsa, lütfen… alın hepsini partiden! Bu ülke mezhep tartışmalarıyla değil, fikir zenginliğiyle büyür. Ama siz mezhebi siyasetin merkezine koyarsanız, laikliğin de cumhuriyetin de içini boşaltırsınız. Ve evet, buradan söylüyorum: Ben sizi Aydın’da reklam etmeye devam edeceğim. Çünkü hakikat, bazen en yüksek sesle söylenmeyen, ama en çok duyulan şeydir. Cumanız da mübarek olsun. Ama önce vicdanınız mübarek olsun!
Ekleme Tarihi: 31 Ekim 2025 -Cuma

CHP'yi yine Alevi Partisi'ne çevirdiler!..

Hani ben “Sünniyim” diye gizlemem, alnıma da yazmadım ama yüzümden bellidir. Hanefiyim, yedi ceddim öyledir. Ama esas kimliğim ne mezhebimdir, ne kökenim… Atatürkçüyüm, laikim, çağdaşım, cumhuriyetçiyim! Yani tam da bu ülkenin kurucu değerlerine sadık bir yurttaşım.

Ne var ki bu bile bazı CHP’lilere batıyor artık.

İlk kez katıldığım bir CHP kongresinde, hele ki Aydın milletvekillerinin tavırlarını görünce, “biz” dediklerimizin “biz”den ne kadar uzaklaştığını iliklerime kadar hissettim. O kadar belliydi ki…
Batıyoruz onlara. Evet, yanlış duymadınız: Batıyoruz!

Atatürk’e, laikliğe, cumhuriyetin temellerine, o eski memleket sevdasına inanan bizler artık CHP içinde “rahatsız edici unsurlar”ız. Çünkü sorguluyoruz, çünkü biat etmiyoruz, çünkü kimseye “Alevi misin, Sünni misin?” diye sormuyoruz. İşte tam da bu yüzden istenmiyoruz.

Ama mesele benim mezhebim değil. Mesele, bir partinin, hele ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bu kadar dar bir kimliğe sıkıştırılması. Sanki bu ülkenin kurucu partisi değilmiş gibi, sanki altı ok sadece bir kesimi temsil edermiş gibi…
Ne acı değil mi?

Aydın’da bunu daha net görüyorsunuz. Ayrımcılığın, gruplaşmanın, “bizden olan – olmayan” çizgisinin ne kadar keskinleştiğini hissediyorsunuz. CHP’nin “halk” kısmı giderek siliniyor; yerine “bizim halk” geliyor.

Benim gibi düşünenler artık kabahatli.
“Sen çok Atatürkçüsün.”
“Sen fazla laik konuşuyorsun.”
“Sen niye hep eleştiriyorsun?”
Çünkü artık sorgulamak ayıp, çünkü “yoldaşlık” adı altında itaat isteniyor.

Oysa Atatürk’ün partisi, eleştiriden doğmuştu.
Laiklik, kimsenin kimliğini sorgulamamak üzerine kurulmuştu.
Cumhuriyet, mezhepsel ayrımları değil, yurttaşlık bilincini kutsardı.

Ve bugün gelinen noktada, bu değerler birer “rahatsızlık” unsuru olmuşsa…
Kusura bakmayın, ben o rahatsızlığım işte!

O yüzden söylüyorum:
Sayın Özgür Özel, Aydın’daki milletvekillerinizle bir ilgilenin.
Gerçekten halkın partisi misiniz, yoksa sadece “bir kesimin” partisi mi kaldınız, bir sorgulayın.
Ve eğer bu ayrımcılıksa, bu dar görüşlülükse parti kimliğini kirletiyorsa, lütfen… alın hepsini partiden!

Bu ülke mezhep tartışmalarıyla değil, fikir zenginliğiyle büyür.
Ama siz mezhebi siyasetin merkezine koyarsanız, laikliğin de cumhuriyetin de içini boşaltırsınız.

Ve evet, buradan söylüyorum:
Ben sizi Aydın’da reklam etmeye devam edeceğim. Çünkü hakikat, bazen en yüksek sesle söylenmeyen, ama en çok duyulan şeydir.

Cumanız da mübarek olsun.
Ama önce vicdanınız mübarek olsun!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.