Ümit Yeşildağ
Köşe Yazarı
Ümit Yeşildağ
 

Kürt sorunu bitti, peki ya Türk sorunu başlarsa?

Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı, en sancılı, en kanlı başlıklarından biri olan Kürt sorunu, büyük ölçüde sona erdi deniyor. Peki şimdi ne olacak? Yıllardır eşitlik isteyen Kürtler, bugün sistemin ayrıcalıklı çocukları haline geldi. TRT Kurdî yayın yapıyor. Üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri var. Mahkemelerde Kürtçe tercümanlar, hastanelerde Kürtçe broşürler... Ne mutlu! Ama ya şimdi? Ya bu kazanımların üzerine bir de "biz haklarımızı fazlasıyla aldık" özgüveni eklenirse? Ya Türkler, bu süreçte sessiz ve ikinci planda kalmaya mahkûm edilirse? Bugün Türkiye’de Türk olmak, bir ideolojiye dönüşmeden önce bir sabır testi haline geldi. Kimlik siyaseti, bir zamanlar Kürtleri ötekileştirirken şimdi Türkleri görünmez kılıyor. Kürt sorunu çözüldü ama bu kez Türk sorunu mu doğuyor? Sokakta yürüyen sade bir vatandaş artık şöyle diyor: “Eskiden Kürtler ayrımcılığa uğruyordu, şimdi biz...” Bir zamanlar Kürtleri döven polis şimdi Türk'ün isyanına kulak dahi asmıyor. Kürtçe müzik serbest, ama Ne Mutlu Türküm Diyene dediğinde "ırkçı" damgası yiyorsun. Kürtlerin temsilcileri Meclis’te, ama Türk milliyetçisi konuştuğunda “gerici”, “faşist” ilan ediliyor. Bir millet düşün ki kendi vatanında misafir gibi davranması bekleniyor. Öcalan hâlâ hapiste ama fikirleri sokakta özgürce dolaşıyor. Şehit cenazeleri hâlâ toprağa veriliyor ama "Barış Süreci" denince alkış kopuyor. Kürtlerin özerklik rüyası, Türklerin kâbusuna dönüşmek üzere. TÜRKLER DAĞA ÇIKARSA KÖTÜ!.. Ve soruyoruz: PKK silah bıraktıysa, Türk milleti de zihninde taşıdığı öfkeyi günün birinde dışa vurursa ne olacak? Hani bir gün Türkler de silaha sarılırsa, o gün ne diyeceksiniz? “Vatan hainleri” mi? “Terörist” mi? Hayır, onlar sadece Cumhuriyet’in öz evlatları. Ve bu evlatlar artık kendilerini üvey hissediyor. Şu gerçeği kabul edelim: Bu ülkede etnik kimliğini en fazla bastırmak zorunda kalan, dilinden utanması istenen, tarihiyle suçlanan tek halk Türkler oldu. Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet’te Türkler artık çoğunlukta azınlık hissediyor. Ne garip değil mi? Başkalarının dertlerine ağlamaktan, Türklerin gözyaşını fark edemiyoruz. Bugün Türkiye'de bir "hak mücadelesi" varsa, o da artık Türk kimliğini savunma mücadelesidir. Eğer bu halk daha fazla itilirse, daha fazla bastırılırsa, patlama noktasına gelmesi an meselesidir. Kürtler yıllarca "bizimle barışın" dedi. Şimdi Türkler diyor ki: "Bizimle de biraz ilgilenin artık!" Eğer bu çağrı duyulmazsa... Eğer Türklerin ruhuna dokunulmazsa... Eğer bu milletin onuru bu kadar örselenmeye devam ederse... O zaman yeni bir yangın başlar, bu kez dağlarda değil, şehirlerin kalbinde... Ve bu yangını hiçbir "çözüm süreci" söndüremez. Atatürk'ün kemikleri sızlıyor derler ya... Yok artık, sadece kemikleri değil... Cumhuriyet’in temelleri çatırdıyor. TATİLLER NASIL GİDİYOR BAKALIM?   Aydın’daki dostlara selam, tatil nasıl gidiyor? Tatilinizi yaptınız mı, yapıyorsunuzdur herhalde? E malum, siz yazın tadını çıkarırsınız; biz çalışmaya devam ederiz, eşek gibi! Ama dikkat edin… Bu havalar normal değil, Afrika'yla yarışıyor neredeyse. Güneş bir yandan pişiriyor, öbür yandan kavuruyor. Aman bir yeriniz yanmasın, cilt kanseri falan olmayın sakın! Bari tatilinizi sağlıkla bitirin... Biz mi? Biz çalışıyoruz hâlâ. Ne bir "kolay gelsin" diyen var, ne de bir "sen ne yapıyorsun" diye soran… Vefasızlık desen diz boyu! Ben de bekliyorum işte... Şu havalar biraz normale dönsün... Bir iki günlüğüne Didim'deki, Kuşadası’ndaki dostların evine misafir olurum. Misafir dediğim, Türk usulü... Kendini belli etmeden iki gece üç öğün… Sorun değil, dost çok, ev bol! Ama bazıları öyle değil! Bir gün Didim’de, bir gün Kuşadası’nda... Sonra da neden “ihanet ettin?” diyorlar! E kardeşim biz dağa mı çıkalım yani? Bir gölgeye sığınıp iki damla huzur arıyoruz, Onda bile hesap kitap yapılıyor.
Ekleme Tarihi: 01 Ağustos 2025 -Cuma

Kürt sorunu bitti, peki ya Türk sorunu başlarsa?

Cumhuriyet tarihinin en tartışmalı, en sancılı, en kanlı başlıklarından biri olan Kürt sorunu, büyük ölçüde sona erdi deniyor.

Peki şimdi ne olacak?

Yıllardır eşitlik isteyen Kürtler, bugün sistemin ayrıcalıklı çocukları haline geldi.

TRT Kurdî yayın yapıyor.

Üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri var.

Mahkemelerde Kürtçe tercümanlar, hastanelerde Kürtçe broşürler...

Ne mutlu!

Ama ya şimdi?

Ya bu kazanımların üzerine bir de "biz haklarımızı fazlasıyla aldık" özgüveni eklenirse?

Ya Türkler, bu süreçte sessiz ve ikinci planda kalmaya mahkûm edilirse?

Bugün Türkiye’de Türk olmak, bir ideolojiye dönüşmeden önce bir sabır testi haline geldi.

Kimlik siyaseti, bir zamanlar Kürtleri ötekileştirirken şimdi Türkleri görünmez kılıyor.

Kürt sorunu çözüldü ama bu kez Türk sorunu mu doğuyor?

Sokakta yürüyen sade bir vatandaş artık şöyle diyor: “Eskiden Kürtler ayrımcılığa uğruyordu, şimdi biz...”

Bir zamanlar Kürtleri döven polis şimdi Türk'ün isyanına kulak dahi asmıyor.

Kürtçe müzik serbest, ama Ne Mutlu Türküm Diyene dediğinde "ırkçı" damgası yiyorsun.

Kürtlerin temsilcileri Meclis’te, ama Türk milliyetçisi konuştuğunda “gerici”, “faşist” ilan ediliyor.

Bir millet düşün ki kendi vatanında misafir gibi davranması bekleniyor.

Öcalan hâlâ hapiste ama fikirleri sokakta özgürce dolaşıyor.

Şehit cenazeleri hâlâ toprağa veriliyor ama "Barış Süreci" denince alkış kopuyor.

Kürtlerin özerklik rüyası, Türklerin kâbusuna dönüşmek üzere.

TÜRKLER DAĞA ÇIKARSA KÖTÜ!..

Ve soruyoruz:

PKK silah bıraktıysa, Türk milleti de zihninde taşıdığı öfkeyi günün birinde dışa vurursa ne olacak?

Hani bir gün Türkler de silaha sarılırsa, o gün ne diyeceksiniz?

“Vatan hainleri” mi?

“Terörist” mi?

Hayır, onlar sadece Cumhuriyet’in öz evlatları.

Ve bu evlatlar artık kendilerini üvey hissediyor.

Şu gerçeği kabul edelim:

Bu ülkede etnik kimliğini en fazla bastırmak zorunda kalan, dilinden utanması istenen, tarihiyle suçlanan tek halk Türkler oldu.

Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet’te Türkler artık çoğunlukta azınlık hissediyor.

Ne garip değil mi?

Başkalarının dertlerine ağlamaktan, Türklerin gözyaşını fark edemiyoruz.

Bugün Türkiye'de bir "hak mücadelesi" varsa, o da artık Türk kimliğini savunma mücadelesidir.

Eğer bu halk daha fazla itilirse, daha fazla bastırılırsa, patlama noktasına gelmesi an meselesidir.

Kürtler yıllarca "bizimle barışın" dedi.

Şimdi Türkler diyor ki: "Bizimle de biraz ilgilenin artık!"

Eğer bu çağrı duyulmazsa...

Eğer Türklerin ruhuna dokunulmazsa...

Eğer bu milletin onuru bu kadar örselenmeye devam ederse...

O zaman yeni bir yangın başlar, bu kez dağlarda değil, şehirlerin kalbinde...

Ve bu yangını hiçbir "çözüm süreci" söndüremez.

Atatürk'ün kemikleri sızlıyor derler ya...

Yok artık, sadece kemikleri değil...

Cumhuriyet’in temelleri çatırdıyor.



TATİLLER NASIL GİDİYOR BAKALIM?
 

Aydın’daki dostlara selam, tatil nasıl gidiyor?
Tatilinizi yaptınız mı, yapıyorsunuzdur herhalde?
E malum, siz yazın tadını çıkarırsınız; biz çalışmaya devam ederiz, eşek gibi!

Ama dikkat edin…
Bu havalar normal değil, Afrika'yla yarışıyor neredeyse.
Güneş bir yandan pişiriyor, öbür yandan kavuruyor.
Aman bir yeriniz yanmasın, cilt kanseri falan olmayın sakın!
Bari tatilinizi sağlıkla bitirin...

Biz mi?
Biz çalışıyoruz hâlâ.
Ne bir "kolay gelsin" diyen var, ne de bir "sen ne yapıyorsun" diye soran…
Vefasızlık desen diz boyu!

Ben de bekliyorum işte...
Şu havalar biraz normale dönsün...
Bir iki günlüğüne Didim'deki, Kuşadası’ndaki dostların evine misafir olurum.
Misafir dediğim, Türk usulü...
Kendini belli etmeden iki gece üç öğün…
Sorun değil, dost çok, ev bol!

Ama bazıları öyle değil!
Bir gün Didim’de, bir gün Kuşadası’nda...
Sonra da neden “ihanet ettin?” diyorlar!

E kardeşim biz dağa mı çıkalım yani?
Bir gölgeye sığınıp iki damla huzur arıyoruz,
Onda bile hesap kitap yapılıyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.