Ümit Yeşildağ
Köşe Yazarı
Ümit Yeşildağ
 

Şehidin ateşi Aydın'a düştü, futbolun külü kaldı!

Şehit haberleriyle kavrulduk. 5 dediler, iç geçirdik. 12 oldu, içimizden bir şeyler koptu. Yine geç geldi gerçek. Yine ilk verilen bilgi ile sonra gelen hakikat arasında dağlar kadar fark vardı. Hep böyle değil mi zaten? Yangın çıkar; “Kontrol altına alındı” derler. Yarım gün sonra bakarsınız otel yanmış, orman kül olmuş, halkta panik diz boyu… “Ufak çaplı bir yangındı” diye geçiştirilir. Acıların bile PR’ı yapılıyor artık. İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, TBMM’ye sunduğu önergeyle 14 kritik soru yöneltti. “Şehitlerimizin emaneti bizim onurumuzdur” dedi. Sorduğu her soru aslında bir milletin ruhuna yöneltilmiş mehabetli bir sorgudur. Ama cevap? Yok. Bir elin tespihi gibi suskun, sessiz, tepkisiz. FUTBOLDA NEDEN YOKUZ? Gelelim mesele-i futboliyeye… Bir şehir düşünün… Bin yıllık tarihi, bereketli ovası, jeotermali, narenciyesi, inciri, kültürüyle zengin ama bir futbol sahasına hasret! Soruyorum size: Bir vilayet, sahipsizliğe bu kadar mı alışır? Bugün Aydın’ın evladı, genç delikanlısı top oynayacak yer bulamıyor. AydınSpor’un ruhu cami avlusunda kalmış gibi. Ne bir heyecan, ne bir yatırım, ne bir vizyon. STAD YIKILDI, GÖNLÜMÜZ DE YIKILDI Aydın’ın yarım asırlık stadı, depremde hasar aldı. Yıkıldı. Yıkılmakla kalmadı; anılarımız yıkıldı, mazimiz toz oldu, o eski günlerin tribün bağırışları sustu. Yenisinin yapıldığı söyleniyor. Ama kimse bir tabela görmedi. Kimse bir iş makinesi sesi duymadı. Sadece sessizlik içinde beton kokusu gibi yapay vaatler dolanıyor ortalıkta. AK PARTİ SADECE HASTANE YAPIP, SPORU GÖZDEN Mİ ÇIKARDI? AKP’nin yatırım anlayışı: Yol, köprü, hastane... İtirazımız yok. Ama yolun sonunda spor yoksa, gençlik yoksa, neyleyeyim otoyolu? Aydın gibi bir memleketin sadece teşkilat binaları ve açılış kurdeleleriyle anılması büyük bir ayıptır. Spor alanı olmadan genç neyleşir? Topu olmayan çocuğun hayali neyle büyür? Fakat yok. Ne futbola destek, ne sahaya sahip çıkan bir el… Varsa yoksa “biz engellemiyoruz” repliği. Engellemeseler bile, “ön açmak” gibi bir mecburiyetleri yok mu? Hizmete set olmakla hizmete öncülük etmek arasındaki o ince fark, siyasetçinin vizyonunu belirler. BAŞKAN'A ELEŞTİRİ VAR AMA... SAHA YOK! Son günlerde duyuyorum; "Başkan Aydınspor'a neden sahip çıkmıyor?" "Niye ilgilenmiyor?" "Destek neden verilmiyor?" E peki sorarım: Nereye versin bu desteği? İnşaata mı? Molozun üstüne mi? Yıkılmış stadın hayaletine mi? Eğer bugün Aydın’da şöyle dört köşesi düzgün, tribünüyle ışığıyla nefes alan bir stat olsaydı... İddia ediyorum: Özlem Çerçioğlu o statta forma giyer, tribüne çıkar, marş söyler, en ön sırada el çırpar, Aydınspor’u da sırtına alırdı. Hem de öyle lafla değil, katıla katıla! Çünkü sahaya olan ilgisi sadece çiçekle peyzajla sınırlı değil; toplumsal karşılığı olan her şeye içgüdüsel olarak dokunan bir lider tipi o. Ama önce o zemin olacak, çamur değil çim olacak! SON SÖZ: AYDIN’I AYDINLATAN ŞEY SADECE GÜNEŞ OLMAMALI Şehidimiz var, yastayız… Futbolda adımız yok, çocuklarımız sessiz… Başkan Çerçioğlu bu şehre çok şey kazandırdı, ama eksik olan ne varsa siyaset birbirine yıktı. Aydın halkı, yorgun artık bu iktidar-muhalefet çekişmesinden. Bu şehir ya hizmete doyacak… Ya da hizmetin rüyasında uyanacak. Ve unutmayalım: Bir şehir toprağıyla değil, hayaliyle kalkınır.
Ekleme Tarihi: 08 July 2025 - Tuesday

Şehidin ateşi Aydın'a düştü, futbolun külü kaldı!

Şehit haberleriyle kavrulduk.
5 dediler, iç geçirdik.
12 oldu, içimizden bir şeyler koptu.
Yine geç geldi gerçek.
Yine ilk verilen bilgi ile sonra gelen hakikat arasında dağlar kadar fark vardı. Hep böyle değil mi zaten?

Yangın çıkar;
“Kontrol altına alındı” derler.
Yarım gün sonra bakarsınız otel yanmış, orman kül olmuş, halkta panik diz boyu…
“Ufak çaplı bir yangındı” diye geçiştirilir.
Acıların bile PR’ı yapılıyor artık.

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, TBMM’ye sunduğu önergeyle 14 kritik soru yöneltti.
“Şehitlerimizin emaneti bizim onurumuzdur” dedi.
Sorduğu her soru aslında bir milletin ruhuna yöneltilmiş mehabetli bir sorgudur.
Ama cevap?
Yok.
Bir elin tespihi gibi suskun, sessiz, tepkisiz.

FUTBOLDA NEDEN YOKUZ?

Gelelim mesele-i futboliyeye…
Bir şehir düşünün…
Bin yıllık tarihi, bereketli ovası, jeotermali, narenciyesi, inciri, kültürüyle zengin ama bir futbol sahasına hasret!

Soruyorum size:
Bir vilayet, sahipsizliğe bu kadar mı alışır?

Bugün Aydın’ın evladı, genç delikanlısı top oynayacak yer bulamıyor.
AydınSpor’un ruhu cami avlusunda kalmış gibi.
Ne bir heyecan, ne bir yatırım, ne bir vizyon.

STAD YIKILDI, GÖNLÜMÜZ DE YIKILDI

Aydın’ın yarım asırlık stadı, depremde hasar aldı.
Yıkıldı.
Yıkılmakla kalmadı;
anılarımız yıkıldı, mazimiz toz oldu,
o eski günlerin tribün bağırışları sustu.

Yenisinin yapıldığı söyleniyor.
Ama kimse bir tabela görmedi.
Kimse bir iş makinesi sesi duymadı.
Sadece sessizlik içinde beton kokusu gibi yapay vaatler dolanıyor ortalıkta.

AK PARTİ SADECE HASTANE YAPIP, SPORU GÖZDEN Mİ ÇIKARDI?

AKP’nin yatırım anlayışı:
Yol, köprü, hastane...
İtirazımız yok.
Ama yolun sonunda spor yoksa, gençlik yoksa, neyleyeyim otoyolu?

Aydın gibi bir memleketin sadece teşkilat binaları ve açılış kurdeleleriyle anılması büyük bir ayıptır.
Spor alanı olmadan genç neyleşir?
Topu olmayan çocuğun hayali neyle büyür?

Fakat yok.
Ne futbola destek, ne sahaya sahip çıkan bir el…
Varsa yoksa “biz engellemiyoruz” repliği.

Engellemeseler bile, “ön açmak” gibi bir mecburiyetleri yok mu?
Hizmete set olmakla hizmete öncülük etmek arasındaki o ince fark, siyasetçinin vizyonunu belirler.

BAŞKAN'A ELEŞTİRİ VAR AMA... SAHA YOK!

Son günlerde duyuyorum;
"Başkan Aydınspor'a neden sahip çıkmıyor?"
"Niye ilgilenmiyor?"
"Destek neden verilmiyor?"

E peki sorarım:
Nereye versin bu desteği?
İnşaata mı?
Molozun üstüne mi?
Yıkılmış stadın hayaletine mi?

Eğer bugün Aydın’da şöyle dört köşesi düzgün, tribünüyle ışığıyla nefes alan bir stat olsaydı...
İddia ediyorum:
Özlem Çerçioğlu o statta forma giyer, tribüne çıkar, marş söyler, en ön sırada el çırpar, Aydınspor’u da sırtına alırdı.
Hem de öyle lafla değil, katıla katıla!

Çünkü sahaya olan ilgisi sadece çiçekle peyzajla sınırlı değil; toplumsal karşılığı olan her şeye içgüdüsel olarak dokunan bir lider tipi o.
Ama önce o zemin olacak, çamur değil çim olacak!

SON SÖZ: AYDIN’I AYDINLATAN ŞEY SADECE GÜNEŞ OLMAMALI

Şehidimiz var,
yastayız…
Futbolda adımız yok,
çocuklarımız sessiz…

Başkan Çerçioğlu bu şehre çok şey kazandırdı,
ama eksik olan ne varsa siyaset birbirine yıktı.

Aydın halkı, yorgun artık bu iktidar-muhalefet çekişmesinden.
Bu şehir ya hizmete doyacak…
Ya da hizmetin rüyasında uyanacak.

Ve unutmayalım:
Bir şehir toprağıyla değil, hayaliyle kalkınır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ege7gun.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.