Aydın gibi tarımın can damarı olan bir şehirde, siyasetçinin aynı zamanda Ziraat Odası yönetiminde yer alması, büyük bir sorumluluk gerektirir. Ancak bu sorumluluk, her zaman layıkıyla taşınmıyor. Eski AK Parti Aydın milletvekili ve bir dönem belediye başkanlığı görevi de üstlenmiş olan Rıza Posacı, bugün Ziraat Odası Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Fakat bu görev, kamuoyunda “gerçek tarım politikalarına hizmet mi ediyor, yoksa siyasal etkilerle mi yönlendiriliyor?” sorusunu beraberinde getiriyor.
TARIMI SİYASETE ALET ETMEK Mİ?
Rıza Posacı’nın Ziraat Odası gibi tarafsız, üretici odaklı bir kurumda bulunması, birçok çiftçi ve sektör temsilcisi tarafından sorgulanıyor. Zira geçmişte milletvekilliği döneminde tarım politikalarında gösterdiği düşük performans hâlâ hafızalarda taze. Aydın çiftçisi, o dönemde destekleme politikalarının karmaşasından, mazot-gübre fiyatlarının artışından ve çiftçinin borç yükünden fazlasıyla etkilenmişti.
Bugün geldiğimiz noktada ise tarımın sorunları çözülmemişken, Posacı’nın odadaki varlığı bir "makam muhafazası" olarak algılanıyor. Çiftçi için mücadele mi veriliyor, yoksa koltuk siyaseti mi sürdürülüyor?
ÇİFTÇİNİN DERDİ BAŞKA, YÖNETİMİN DİLİ BAŞKA
Aydın'da üretici, kuraklık, maliyetler ve pazarlama sorunlarıyla boğuşurken, Ziraat Odası'nın söylemleri ve eylemleri arasında ciddi bir boşluk olduğu gözleniyor. Posacı’nın da içinde olduğu yönetimin sahaya yeterince inmediği, rapor üretmekten öteye geçmeyen politik açıklamalarla günü kurtardığı iddiaları artıyor.
Köylü “destek bekliyoruz” derken, yönetim “açıklama yapıyoruz” cevabını veriyor. Oysa üretici artık sonuç istiyor.
GEÇMİŞİN GÖLGESİ: MİLLETVEKİLLİĞİ DÖNEMİ
Rıza Posacı'nın milletvekilliği döneminde tarım için attığı somut adımlar sorulduğunda, yanıt genellikle “çiftçi dostuydu” gibi soyut övgülerle sınırlı kalıyor. Oysa somut veriler, bu dönemde Aydın çiftçisinin reel gelirinde düşüş, borçlulukta artış yaşandığını gösteriyor.
Tarım politikası söylemle değil, sonuçla ölçülür. Ne yazık ki Posacı’nın siyasi geçmişi, Ziraat Odası gibi stratejik bir kurumda çözüm üretme konusunda güçlü bir referans oluşturmuyor.
TARAFSIZLIK YERİNE TARAFLILIK MI?
Bir Ziraat Odası yöneticisinin, iktidar partisine olan yakınlığıyla değil, çiftçiye olan hizmetiyle gündeme gelmesi beklenir. Ancak Posacı’nın kamuoyuna yansıyan birçok açıklaması, partizan bir dil içeriyor. Bu durum da çiftçiler arasında güvensizlik yaratıyor. Üreticiler, “Acaba burada bizim hakkımız mı savunuluyor, yoksa başka dengeler mi gözetiliyor?” diye sormakta haklı.
SONUÇ: YENİ BİR TARIM ANLAYIŞINA İHTİYAÇ VAR
Aydın gibi bereketli topraklara sahip bir şehirde, tarımın siyasetin gölgesinde kalması kabul edilemez. Rıza Posacı’nın hem geçmişteki performansı hem de bugünkü pozisyonu, Aydın tarımına vizyon değil, durgunluk getirmektedir. Tarımın gerçek sahipleri olan üreticiler, artık sahada olan, derdine ortak olan ve laf değil çözüm üreten yöneticiler görmek istiyor.
Aydın’ın ihtiyacı olan şey, eski siyasi figürlerin gölgesinde kalan bir yönetim değil; cesur, tarafsız, üretici odaklı yeni bir yaklaşım.