Motor diye diye milletin gözü döndü, sokaklar motorla doldu, sosyal medyada motor çığlığı, tek eksik para!.. Bir de toplumun dilindeki en çirkin “motor” var ki işte orası asıl yara!..
Memleketin sabahları artık kuş sesiyle başlamıyor.
Horoz öterse de kimse duymuyor çünkü sokaklardan yükselen motor gürültüsü bütün doğayı bastırıyor.
Kuryeler, öğrenciler, hevesliler, “biraz hız yapalım” diyenler… Hepsi birden kontak çeviriyor, şehir adeta pist oluyor.
Eskiden sabah işe giderken minibüs durağında bekleyen insanlar görürdük; şimdi ise her köşe başında motor bekliyor.
Sanki her sokak, kendi motor festivalini düzenliyor.
SOSYAL MEDYA MOTORLA KAYNIYOR
Bir de işin sanal tarafı var tabii.
Instagram’a bakıyorsun; her “story” motor.
TikTok’ta akrobatik hareketlerle egzoz patlatan gençler.
Facebook’ta mahalle abileri motor üstünde poz kesip altına şiir gibi sözler yazıyor:
“Hayallerim motor, gerçeklerim benzin.”
Biri motoru parlatıp fotoğraf atıyor, öteki videosunu koyuyor; kimisi markasını övüyor, kimisi egzoz sesini dinletiyor.
Ülke aynı nakaratı söylüyor: motor, motor, motor!..
GERÇEK DERTLER UNUTULDU
Soruyorum: Motor meselesi güzel de vatandaşın mutfağı ne olacak?
Elektrik faturasının her ay yeni bir rekor kırması, pazarda üç poşete maaşın yarısının gitmesi… Bunlar kimsenin gündeminde değil.
Çünkü motor sesi duyulunca, milletin gerçek derdi sessizleşiyor.
Hükümet, muhalefet, medya… Hepsi de motor övgüsüyle oyalanıyor.
Sanki ülkede tek sıkıntı motor eksiğiymiş gibi davranıyoruz.
PARA YOK, BENZİN YOK, MOTOR VAR
Mesele motor değil aslında.
Mesele onu çalıştıracak, benzini dolduracak paranın olmaması.
Bugün dünyanın en güzel motoruna binsen ne olur?
Depo boşsa, yol hayalden ibaret kalır.
Tıpkı ekonomimiz gibi… Kontağı çeviriyoruz ama motor tekliyor, stop ediyor.
Yakıt dediğin de para!..
EKONOMİNİN STOP EDEN MOTORU
Vatandaş motorun sesini dinleyerek avunuyor ama cebindeki ekonomi motoru çoktan iflas etmiş durumda.
Bir bidon benzin gram altınla yarışıyor.
Asgari ücretlinin maaşı, motor yağı kadar kıymetsizleşmiş.
“Yerli ve milli motor” manşetleri, pazardaki domates fiyatıyla çakışınca büyü bozuluyor.
Çünkü karnı aç olan için motorun sesi sadece gürültüden ibarettir.
KAAN MOTORU VE SİYASETİN MASALI
Bir de işin “büyük motor” kısmı var: KAAN uçağı…
Aylardır ekranlarda “KAAN gökyüzünde” denildi.
Ama sonra ortaya çıktı ki iş o kadar basit değil.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Washington’da motor lisanslarının ABD tarafından bloke edildiğini açıkladı.
Ardından Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün çıktı: “Teslimatta gecikme yok, alternatif kaynaklarımız var” dedi.
Vatandaş ise çok basit soruyor: “Depoma benzin koyamıyorken, gökyüzünde motor masalı bana ne kazandırıyor?”
ARGO DİLDE MOTORUN EN ÇİRKİN YÜZÜ
Ve asıl meseleye geldik.
Bizim toplumda “motor” sadece araç değil, maalesef kadınlara yöneltilen argo bir hakaret de…
Sokak jargonunda, kahve muhabbetlerinde, erkek dilinde “motor” demek, bir kadını aşağılamanın en kaba yollarından biri haline gelmiş.
İşte toplumun gerçek yüzü de burada ortaya çıkıyor: motoru sokaktan alıp dile taşımış, hatta kadın onurunu aşağılayan bir küfre dönüştürmüşüz.
Bu, yalnızca dilin çürümesi değil, değerlerimizin de çürümesi demek.
Araba motoru bozulur, yapılır; uçak motoru arızalanır, yenilenir. Ama insan onurunu motor diye küçültürsen, işte o toplumun motoru bir daha çalışmaz!..
SONUÇ OLARAK…
Bugün Türkiye’nin manzarasına baktığımızda:
Sokaklarda motor, sosyal medyada motor, siyasette motor, ekonomide motor…
En sonunda KAAN motoru da tartışılır hale geldi.
Ama gerçek motor, yani toplumu taşıyacak olan ahlak, vicdan ve ekonomi motoru çoktan stop etmiş durumda!..
Evet, inkâr edemeyiz.
İHA’lar, SİHA’lar, KAAN, TCG Anadolu, hepsi var.
Bu ülkenin mühendisleri sabahlara kadar çalıştı.
Buna inanıyorum.
Kim ne derse desin, Türkler önemli şeyler başardı.
Ama…
YouTube’a giriyorsunuz, bir bakıyorsunuz:
Başlıklar İngilizce.
Kanallar yabancı görünümlü.
Amerika’dan, İngiltere’den, Rusya’dan konuşuyormuş gibi.
Ama aslında içeriden üretilmiş algı operasyonu.
ALGI FABRİKASI ÇALIŞIYOR
Sanki yüzlerce yabancı kanal Türk savunma sanayii’ne övgüler düzüyor.
Sanki dünyada herkes “Türkler geliyor!” diyor.
Ama işin gerçeği öyle değil.
İktidar, hem içeriye hem dışarıya masal anlatıyor.
Videoların çoğu abartı, çoğu palavra.
Olmayanı olmuş gibi, yarını bugünden yapılmış gibi gösteriyorlar.
HAKAN FİDAN’IN SOĞUK DUŞU
Aylardır “KAAN motorunu yaptık” diye video çekiyorlar.
Test görüntüleri, animasyonlar, fiyakalı müzikler…
Ama sonra Hakan Fidan çıkıyor ve diyor ki:
Henüz motor ortada yok!..
Bir gecede bütün o videolar çöktü.
Balon patladı.
Gerçekler tokat gibi suratlara çarptı.
HEDEF SADECE HALK MI?
Hayır!
Sadece milleti değil, dünyayı da yanıltıyorlar.
Üstelik CHP’yi de şeytanlaştırıyorlar.
“CHP gelirse bunların hepsini durdurur, Amerika’ya muhtaç eder” diye propaganda yapıyorlar.
Algı tam gaz, psikolojik harp zirvede!..
CHP ise uyuyordu.
Aylarca seyrettiler.
Şimdi yeni yeni uyanmaya başladılar.
“Algı operasyonu var” demeye başladılar.
Ama…
Geç kaldılar.
Günaydın!
MİLLİYETÇİLİK SOSU, GERÇEKLERİN ÜSTÜNE ÇEKİLEN ÖRTÜ
Bir başarı varsa, alkışlamak boynumuzun borcu.
Ama olmayanı olmuş gibi göstermek, en büyük ihanettir.
Milleti kandırmaktır.
Savunma sanayiinde samimiyet şarttır.
Ama bizde iş şova dönmüş durumda.
Ne kadar büyütürsen, o kadar oy getiriyor.
Ne kadar abartırsan, o kadar makbule geçiyor.
Bir bakıyorsun “Amerika korkuyor, Rusya titriyor” başlıklı videolar.
Bir bakıyorsun “Türklerin yeni silahı dünyayı titretti” diye manşetler.
Ama o silahın daha prototipi bile yok.
GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK ZORUNDAYIZ
Türkiye kendi göbeğini kendi kesmek zorunda.
Ama yalanla, abartıyla, montaj videolarla olmaz.
Algı operasyonuyla hiç olmaz.
Çünkü yalanla büyütülen şey, bir gün gerçeğin çivisiyle patlar.
Halkın güveni zedelenir.
Dış dünyanın saygısı kaybolur.
Ve en önemlisi: kendi mühendisimizin emeği değersizleşir.
SON SÖZ
Evet, İHA’larımız var, SİHA’larımız var.
Evet, bunlar büyük başarı.
Ama olmayan şeyleri olmuş gibi sunmak, millete hakarettir.
Algıyla savaş kazanılmaz.
Algıyla teknoloji gelişmez.
Algıyla bağımsızlık sağlanmaz.
Bugün uyanmazsak, yarın çok geç olabilir.
Savunma sanayii gerçekleri er ya da geç ortaya çıkar.
Ve o gün geldiğinde, kimseye “ama biz algı yapmıştık” deme şansı kalmaz.