Bir milletin onuru, diliyle yaşar. Türkçeyi katledenler, yanlış yazıp “tarz” diye pazarlayanlar, bugün Aydın’da makbul insanlar olmuş. Peki dilin ruhu bu kadar ucuz mu?
Evet, yanlış duymadınız.
Çünkü dil, bir milletin en büyük silahıdır.
Dil, bir milletin namusudur.
Kimliğidir, şerefidir.
Diline sahip çıkamayan, vatanına da sahip çıkamaz.
AYDIN’DA TÜRKÇEYE YAPILAN KATLİAM
Bakıyorum da Aydın’da Türkçeyi lime lime edenler bugün alkışlanıyor.
Yazım kurallarını çöpe atan, cümleleri darmadağın eden, noktalama işaretlerine tekme atan kim varsa “usta kalem” ilan ediliyor.
Biz burada virgülün yerini tartışırken…
Onlar “Benim tarzım bu” diyerek Türkçeyi katlediyor.
Üstelik bunu övünerek yapıyorlar!
DENETLEYEN YOK, UMURSAYAN YOK
Tabii ki kimse denetlemiyor.
Kimse “Dur bakalım, sen bu dili neden böyle harap ettin?” demiyor.
Çünkü umursayan yok.
Bir de arkanda “mafiavari” yapılar varsa, Türkçeyi katlet, sorun olmaz.
Türkçeye tükür, kimse sesini çıkarmaz.
Çünkü mesele artık bilgi değil, güç.
VİRGÜLLE BOĞUŞANLAR, DİLİ ÇÖPE ATANLAR
Bir tarafta biz varız.
Bir virgülün yerini tartışıyoruz.
“Türkçeyi nasıl daha doğru, daha güzel kullanalım?” diye kafa patlatıyoruz.
Diğer tarafta onlar var.
Bozuk Türkçeyi “tarz” diye pazarlıyor.
Yanlış cümleleri “ben böyle seviyorum” diye dayatıyor.
Ve ironik olan ne biliyor musunuz?
Alkışlanan, saygı gören onlar oluyor!
TARZ DEĞİL, İHANET!
Yanlış yazmak tarz değildir.
Yanlış konuşmak farklılık değildir.
Bu milletin dilini bile isteye katletmek, ihanettir.
Bugün “tarz” diye pazarlanan Türkçe katliamı, yarın “tarz” diye pazarlanan ahlak katliamına dönüşür.
Çünkü söze saygısı olmayanın, vatana da saygısı olmaz.
BOZUK TÜRKÇE, BOZUK AHLAK
Bozuk Türkçe, bozuk ahlakın habercisidir.
Kuralsız yazan, kuralsız yaşar.
Kelimeye hürmeti olmayan, insana da hürmet etmez.
Toplumu çürüten şey sadece yanlış siyaset değil; yanlış dildir, yanlış üsluptur.
Diliyle oynayan, milletin ruhuyla oynar.
AYDIN’IN İRONİSİ
Aydın gibi köklü bir şehirde, böylesine bir dil kıyımı yaşanıyorsa vay halimize.
Bizim edebiyatçılarımız, şairlerimiz, öğretmenlerimiz var.
Ama onların yerine, “Türkçe mi? Benim tarzım bu” diyenler yüceltiliyor.
İşte bu ironidir.
İşte bu trajedidir.
SON SÖZ: TÜRKÇE VATANDIR
Türkçenin ırzına geçenlere sesleniyorum:
Bir gün o yanlış yazdığınız kelimeler, sizin mezar taşınız olacak.
Ve orada bile yanlış yazacaksınız.
Unutmayın:
Türkçeye sahip çıkmak, vatana sahip çıkmaktır.
Türkçeyi katleden, vatana da ihanet eder.
Bu kadar açık, bu kadar net.
Bakın, Ahmet Şafak ne güzel söylemiş: “Vatan Gözlüm.”
Bir tek kelimeyle, bir tek cümleyle bile Türkçenin ne kadar güçlü, ne kadar asil, ne kadar duygu yüklü olduğunu göstermiş.
Eğer Türkçe bu kadar güzel, bu kadar derin, bu kadar köklü olmasaydı; o şarkının ruhu olmazdı, kalbe dokunmazdı, içimizi titreten bir anlam taşımazdı.
Türkçe, şarkıya can katan, söze ruh veren, milletin kalbine dokunan en büyük mirasımızdır.